- Kategori
- İlişkiler
Veda satırları
Hayat bazen öyle bir ayrım yaşatır ki; ne olduğunuz yerde kalabilir, ne de gitmek istediğiniz yere gidebilirsiniz.
Öylece kalakalmışsınızdır iki arada. En güzel dostluklarınızdan biridir; iyi günde kötü günde birlikte olduğunuz, acıya birlikte üzüldüğünüz, sevince birlikte güldüğünüz, farklı; ama bir o kadar da benzer duyguların sınavından geçip aynı yola girdiğiniz en özel dostlardan biri… Kolay kurulamayan dostlukların en sağlam temelidir anılarınız, iyi dilekleriniz, paylaştıklarınız.
Farklı bir hayatın içinde bulursunuz kendinizi, güzelliklerini sunar size. Güven duygusu olarak ektiğiniz tohum, çabucak fidan olmuş, dal vermiş, iyi baktıkça meyvesini bile hediye etmiştir. Keyif alırsınız her lokmada, şükredersiniz onca riyakâr insanın arasında öyle bir dost bulduğunuza.
Dert ortağınızdır. Bıkmadan ve büyük bir memnuniyetle derman olma yollarına girersiniz her defasında. ‘‘Yeter ki iyi olsun’’ diyerek fedakarlıklarınız çoğalır git gide.
Ancak bir gün anlarsınız ki, kendinizden taviz vermeye başlamışsınızdır. Yaptıklarınız sıradan olmaya başlamıştır O’nun için. Anlam veremezsiniz başta, mutlaka canı bir şeye sıkılmış olmalıdır. Anlamaya çalışırsınız bir süre, anlayamazsınız. Yabancılaşır gün geçtikçe. Bu olumsuz tavırları üzer sizi, ama yine de belli etmezsiniz. İçinize atarsınız. Eski neşe yoktur sohbetlerde, hata ararsınız kendinizde.
Artık gözünüzdeki perde kalkmıştır. Yanlışlarını görürsünüz. Değişmiştir artık. Yine de gördüğünüz başka birisi olmalıdır, ama kendinizi kandırırsınız. Dostluğunuzda O sizin için elinizin üstündeyken, siz elinin altındasınızdır. Bahsinin geçtiği her yerde yücelttiğiniz insan, tepeden bakar artık size. Kıymete biner bir anda. Hatıralar bile sıradan vakit geçirmekten ibarettir O’na göre.
‘’Kendi bilir’’ dersiniz. Boşverirsiniz. Kırgınlıklarınızı ‘’Paramparça’’ olarak bir başlıkta toplarsınız. Anlatır içindekileri; O’nun sebepleri ile bilinçaltınızda bastırdıklarınız savaşır. Kırar cümleler birbirini. Yine de, hatayı kendinde bulmadığı gibi, siz suçlu olursunuz. Bu, O olamaz hala size göre. Sizi, hakkında düşündüğünüz ifadelere o sevketmişken, değerinizi O bilmemişken, ihtiyacınız olduğunda yanınızda olmamışken yine de siz suçlu olursunuz.
Böyle bir şeyin dostluk olmadığını bilirsiniz. An gelir, eski günlere dönmek istersiniz; an gelir bir daha hatırlamamak. Gelgitler sarar etrafınızı. Verdiğiniz değere üzülürsünüz.
Bir daha kimseye değer vermeyeceğinize yemin edersiniz. O sondur; alınacak ağır bir derstir. Herkese mesafeli durursunuz ister istemez. Güvenemezsiniz. Yaşayıp gidersiniz…