Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

22 Şubat '11

 
Kategori
Siyaset
 

Türk’ü reddeden çözüm olamaz!

Türk’ü reddeden çözüm olamaz!
 

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran milletin adı Türk Milleti’dir. İstiklâl Harbi, adı Türk olan bu milletin kendi adını ve egemenliğini başka kimseyle paylaşmamak ve özgürce yaşamak için giriştiği ve kazandığı bir savaştır. Dolayısıyla bu savaşla beraber Türklük, etnik kimliklerin üstünde, tanımlayıcı ve resmî olarak bağlayıcı bir halde vatandaşlığın adı haline gelmiştir. Bu hakkımıza karşı çıkan ve etnik kimliklerini, uğruna savaşıp kan döktüğümüz millî egemenliğimizin üstünde sayanların tavırları, kardeşlikle ve vatandaşlıkla bağdaşmaz. 

Türkiye’de etnik ırkçılık, dediklerini terör yoluyla gerçekleştirmek istemektedir. Burada zaten soyut değerlerle oluşmuş, kapsayıcılığı sayesinde herkese eşit bir hayat sağlamış Türklük kavramının yerine, silâh zoruyla etnik/ kabileci benliğin yerleştirilmesine çalışılmaktadır. Terörün yöntem olarak kabul edilmezliği dışında, zaten istenen şeylerin kendisi gayri meşrudur. “Resmî “işlemlerde devletin işlerinde, mahkemelerde Türkçe’nin tekliği, Türk Milleti’nin egemenlik hakkı ve nişanesidir! Bu hak üzerinde herhangi bir tartışma yapılamaz! Demokrasinin işi ve gücü bu hakkın tartışılması, dolayısıyla reddedilebilirliğine sebep olmak değildir! Türk Milleti’nin diliyle, tarihiyle, yargısı ve diğer devlet organları ile değerlerini hiç kimseye danışmadan ve bunları tartışmaya açmadan yaşaması hakkı, mutlak ve tartışılmazdır. 

Bugün etnik ırkçılık dağdaki silâh desteğinden dolayı palazlanıp devletimize kafa tutmaktadır. Bölücübaşı bebek katilinin, küfürbaz belediye başkanına “ Dağdakiler olmasa sen orada iki ay bile duramazsın!” azarı boşuna değildir. Türkiye Cumhuriyeti’ne silâhla kafa tutan herkes onun düşmanıdır ve yok edilmelidir! Eğer ortada etnik ırkçıların dediği gibi bir savaş varsa, o vakit dağdakilerin hiç birinin yargılanma hakkı yoktur ve görüldükleri yerde yok edilmelidirler. Bu adamların bize resmen düşman olmasından dolayı onları öven, onlarla iş birliği yapan herkesin de bizimle vatandaşlık bağlarının koparılması gerekir! Hiç kimse hem kendi sosyal ve ekonomik varoluşunu sağlayan hukuk birliğinden istifade edip hem de ona düşmanlık göstermeyi sürdüremez! Hiçbir devlet de ülkesinde tam bir sulh ve sükûn sağlanıncaya kadar düşmanla mücadeleden vazgeçmez! Hiçbir devlet teröristlere teslim olmaz! Barışın şartı eşkıyaya, bebek katillerine boyun eğmek değil, egemenlik hakkının tam ve paylaşılmaz şekilde mutlak olduğunu düşmana kabul ettirmektir. 

Eğer bu hakkımızı tartışmalı ve reddedilebilir bulan varsa, terör fiziken yok edildikten sonra bunlar da vatandaşlığımızdan çıkar ve kendi arzularını gerçekleştirebilecekleri bir coğrafya aramaya başlarlar. Çözüm bu kadar basittir. 

 
Toplam blog
: 153
: 503
Kayıt tarihi
: 11.02.11
 
 

Eczacıyım, memlekete meraklıyım.....

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara