Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '10

 
Kategori
Dilbilim
 

Türkçe, Fethiye'ce ve...

Sabala (sabahleyin) uyandığımda radyodaki solist “ Nihansın dideden ey mest-i nazım” diye bir hava çekiyordu. Üstümdeki peluş pikeyi gırana tettiriverdim ( kenara atıverdim). Rop dö şambırımı çıkarıp, tişörtümü giydim. Tuvalet, klozetten sonra banyoda duş alırken, revard sabınla ve blendaks şampuanla saçlarımı yaykadım. Şarjı bittiğinden filipis tıraş makinem çalışmadı. Ben de gibs tıraş kremimi sürdüm yüzüme, permatik jiletimle bi gözel tıraşımı oldum. Aftır şav kolonyadan dökündüm, revard devodoranttan sıkındım. Sonra alelacele mutfağa geçtim. Liptın yellov çayımı içtikten sonra ipana diş macunum bitmiş, ben de kolgeyt ile dişlerimi fırçaladım. Roventa ütümle benettondan aldığım piyer kardin takımlarımı, bos, çelsi ve major gömleklerimi ütüledim. Hanım da li kupır bulucinini ütüledi. Frenk gömleğimin üstüne papyon kravatımı bağlarken gözüm de filips televizyonumdaydı. Bir mega magazine, bir filaş haberlere zapping yapıyordum. Böyün (bugün) bazı muharrir ve şueranın iştirak edeceği beynelmilel bir panele katılacağım. Leb-i deryada aheste aheste yürürken lisanımızın ne kadar dejenerasyona uğradığını düşündüm. Duvarında, hot vatır, diner, birekfast yazan hotelin önünden geçtim gettim. Denizde rent a boat, botta kısa kollu buluz giymiş bir avrat, anacındaki (karşısındaki) madamın parmağında alyans, başında bone, boynunda kolye, gıranındaki (kenarındaki) gözel dişşelinin (kadının) yakasında buroş, ayağında galoş var. Aheste aheste yürüyoruyum. Bi bakdım anacımdan(karşımdan) bizim ıramazan geliyoru. -Voyn (bir seslenme ünlemi) ıramazan! dedim. -Eeeey! dedi. -Nerediyon(nereye gidiyorsun) bizimoğlan? Dedim. -Hindilik bordayın, aşamottu heleşene gedicen dedi.(Şimdilik buradayım, akşamüstü şenliğe gideceğim.) -Bigarına çalşıpotma gel hötte biseel bıdıraşalım dedim. (Durmadan çalışıp durma, gel şurada biraz konuşalım) -Gelivi ece hora çuvaca oturalım da öle bıdıraşalım dedi. (Geliver ağabey şuraya güneşe oturalım da öyle konuşalım.) Oturduk. -Nacapsın akaaan? dedim.(Nasılsın bakalım) -Eh halıberi ece dedi. (Eh biraz iyiyim ağabey) Hordan bordan epece konuştuk, hallaştık. (Şuradan buradan epeyce konuştuk, halleştik.) Sonra Medya sentirdeki süpermarkete uğrayarak, zevcemin siparişi üzre, pöti bör bisküvi, çubuk kıraker, bitter çikolata, galeta unu, eksport çay, alüminyum folyo, layt kola, şekerli vanilin aldım. Kardfinansı, maksimum ve akses kard’ı yerine koyup, tediyemi bonus kartımla ifa ettim. Sonra kuzenimin mega sentirdeki konfeksiyon mağazasına uğradım. Bana neskafe söyledi. Kendisi şiveps, kapiççino içerek, gırissini yedi. Fas fod beslenmeden dem vurduk bir ara. Mevzuya daha ziyade sıhhat perspektifinden yaklaştık. Acıkmıştım. Tost mu yesem, mak donald’dan pizza mı, yoksa burger king mi? Soluğu imaj barın yanındaki fas fod kafeteryada aldım. Pepsi kola ile bi hamburger yedim. Böylece bu günkü monoton seyahatim hitam bulmuş oldu. Aşamottu (akşamüstü) eve gelince hemen televizyonumu açtım. Tap sekret mi izlesem, izdivaç mı, pop sıtar mı, siporvizyon mu, ful ekran mı derken geç vakit oldu. Televizyona bakıpotmak(sürekli bakmak) eyi deeel dediler. Ben de televizyonu geredim. (kapattım). Bisel de çoccaklarımla bıdıraşan dedim. (Biraz da çocuklarımla konuşayım.) Boraya çokaşıp (buraya toplanıp) da beni dinlediğiniz üçün, Çok Tenkiyö, boku mersi. Çavvvvv. (Not: Bu metindeki 400 kadar sözcüğün ancak 40 kadarı Türkçedir.)
 
Toplam blog
: 165
: 646
Kayıt tarihi
: 16.02.09
 
 

Recai Şahin: 1941 yılında Fethiye- İncirköy'de doğdum. İlkokul köyümde, ortaokulu Fethiye'de okud..