- Kategori
- Dilbilim
Türkçe Erimesin...

Türkçemiz günlük 200-300 sözcükle konuşanlar yüzünden ve yazı dilimizdeki sığlıktan ötürü erim erim eriyor. Bu dilsel tembelliğin birkaç nedeni var; fakat önde gelenlerinden biri de bazı kavramlarımızın kıyıma uğraması... Örneğin, çok farklı anlamları ve oldukça yüksek kullanım sıklığıyla dilimizi zenginleştirmiş değerli kavramlardan biri olan "gönül"...
Üç bin dilin hiçbirinde kültüre bu denli tığ tığ işlenerek yerleşmiş, 30-40 farklı anlamı olan ve herkesin dağarcığına girmeyi başarmış başka bir kavram bulabilmek mümkün olmasa gerek.
Bu eşsiz kelimeden yazılarınızda yeri geldikçe yararlanacağınızı umuyor ve bazı kullanım biçimlerini dikkatinize sunuyorum: Arzu, sevgi, kalp, yürek, dilek, hatır, istek, heves, içtepi, meyil, eğilim, murat, nefis fıtrat, benlik, özlem, rağbet, şevk, şehvet, talep, gaye, temenni, vicdan, maya, meşrep, içsel dünya, tıynet, yaratılış...
• gönül almak
• gönül belâsı
• gönlü çekmek
• gönlü çelinmek
• gönlü çökmek
• gönlü düşmek
• gönlü istemek
• gönlü kalmak
• gönlü kanmak
• gönlü kararmak
• gönlü kaymak
• gönlü kırılmak
• gönlü soğumak
• gönlünde kalmak
• gönlünden geçirmek
• gönlünden kopmak
• gönlüne doğmak
• gönlüne dokunmak
• gönlüne girmek
• gönlüne göre
• gönlünü çalmak
• gönlünü avlamak
• gönlünü çelmek
• gönlünü düşürmek
• gönlünü eğlemek
• gönlünü hoş etmek
• gönlünü kaptırmak
• gönlünü karartmak
• gönlüyle oynamak
• gönlünü söndürmek
• gönlünü yaralamak
• gönlü olmak
• gönlü takılmak
• gönlü varmamak
• gönül açmak
• gönül akıtmak
• gönül avlamak
• gönül avutmak
• gönül bağlamak
• gönül bulandırmak
• gönül çekmek
• gönülden çıkarmak
• gönül eğlendirmek
• gönül gezdirmek
• gönül indirmek
• gönül kırmak
• gönül koymak
• gönül okşamak
• gönül vermek
• gönül yakmak
• gönül yıkmak
..........................
• gönül açıklığı
• gönül bağı
• gönül belası
• gönül birliği
• gönül borcu
• gönül borçlusu
• gönül çöküşü
• gönül darlığı
• gönül dilencisi
• gönül eğlencesi
• gönül eri
• gönül ferahlığı
• gönül hoşluğu
• gönül gözü
• gönül maskarası
• gönül meselesi
...........................................
• gönül gönüle köprüdür
• gönül bir sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz
• gönülsüz yenen aş ya karın ağrıtır ya baş
• gönül evi düğün evinden kalabalıktır
• gönlün sığdığı yere köy sığar
• gönül kimi severse, odur güzel
• gönlünde var, elinde yok
• gönülden gönüle bir yol vardır
• gözden ırak olan, gönülden de olur
• gönlün yazı var, kışı var
• gönlü razı olan belâsına katlanır
• gönlünü pazara çıkarmış
• gönül ferman dinlemez
• gönlünü serin tutuyor
• gönlü vezir gönlü, yatağı it yatağı
• gönül hem ota konar hem boka
• gönlü düştü kediye, kedi döndü duduya
.......................................................................
“Gönül’ün İngilizcesi yok” diyenler için:
Evet, gönül, keder, hüzün, mahzun gibi kültürümüzde derinleşmiş kavramları İngilizceye hakkıyla çevirmek çok zor; örneğin hüzün için -en azından- bir paragraflık bir açıklama gerekiyor. Fakat İngilizceye son 20-25 yılda çevrilen Mesnevi, Tasavvuf felsefesi ve Uzakdoğu mistisizmi sayesinde "gönül" sözcüğünü artık iki kelime ile açıkladığımızda ne dediğimizi (mistik hâlleri anlamış birinin) anlaması mümkün olabilir kanısındayım.
1985 yılında Prens Charles'ın bulup bir konuşmasında kullandığı "inner" sözcüğü İngilizceye hemen girdi ve sıkça kullanılmaya başlandı. “Inner London” tamlaması Londra'da yaşayan; ama gözlerden saklı, ihmal edilmiş bölgeler için kullanıldı. Ama çarçabuk "daha derin", "daha derindeki", "daha giz'li" anlamlarıyla da dolduruldu. Eh, gönül, yüreğin daha derinindeki soyut alan anlamına da gelir. Anadili İngilizce olanların çok seveceği ve gönül kavramının birkaç karşılığını zihinlerinde oluşturacağını sandığım "inner heart" tamlamasını öneriyorum siz okurlara ve Oxford Sözlüğü’ne...
.
.
.
.
. Başkalarının bilgisiyle bilgiç olabiliriz; ama ancak kendi aklımızla akıllı oluruz.