- Kategori
- Güncel
Türkiye`de beklenen referandum ve dış Türkler

Azer HASRET
Türkiye Cumhurbaşkanlığı hükümet modelini içeren anayasa değişikliği parlamentodan geçmiş durumda. Referandum tarihi net olarak belirlenmese de önümüzdeki Nisan ayı içerisinde yapılacağı kesinlik kazanmış gibi gözüküyor.
Ne diyelim? Hayırlı uğurlu olsun diyelim. Türkiye için, Türk milleti için hayırlısı nedirse, olsun diyelim.
Bir de Türkiyede`ki referandum konusuna dış Türklerin bakış açısı vardır. Yani insanlar Türkiye vatandaşı olmadan da değişikliğe evet mi, hayır mı diyelim konusunda tartışmalara çok zaman harcamaya başladılar.
Peki, Türkiye dış Türklerin de Vatan kadar sevdiyi, bağlı olduğu bir ülkedir. Öyledir yani. Başka türlü de olamaz. Çünkü uzun yıllar süresince yalnızca Türkiye`nin tek bağımsız Türk Devleti olması dış Türkleri Türkiye`ye daha sıkı bağlamıştır. O yüzden Türkiye`deki her alanda gelişmeler dış Türkler`in de hemen hemen ilgisini çeker.
Özellikle Türkiye vatandaşı olmayan, hiçbir Türkiye bağı olmayan dış Türkler`i konu almak isterim. Mesela, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan gibi kardeş ülkeler vatandaşlarının evet – hayır meselesine top yekün gönül vermesi anlaşılabilen bir haldir. Az önce söylediğimiz gibi, Türkiye`nin iç meseleleri bele tüm dış Türkler`i ilgilendirir.
Peki, o zaman biz dış Türkler olarak Türkiye`nin iç meselelerine bu kadar yakından girerken haklı mıyız? Sanırım, değiliz.
Çünkü Türkiye bir bağımsız devlettir. Bağımsız devletlerin kaderini ise yalnız ve yalnız onların vatandaşları belirler. Yani şu an için Türkiye`nin evet – hayır meselesini Türkiye vatandaşının belirlemesi tek seçenektir.
Dış Türkler olarak bizim olaya karışmamız asla doğru olamaz diye düşünüyorum. Tartışmalara katılabiliriz. Bazen analizlerimizi dile getirebiliriz. Kendi aramızda, veya Türkiye vatandaşları, siyasetçileri ile birlikte fikir yürütebiliriz. Ama hiçbir halde Türkiye vatandaşının evet – hayır seçimine karışamayız.
Türkiye`yi sevme hakkımız yerinde, kimse karışmaz ve karışamaz. Ama ülkenin kaderini belirlemek, yönetim usülünü seçmek elbette ki, yalnız Türkiye vatandaşının hakkıdır.
Kimileri “benim dedelerim Türkiye`lidir, ben de karışabilirim” diye bir iddaada bulunabilir. Ama muhakkak böyle bir iddiaa haksız olur.
Cebinde Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı (pasaportu) olmadan kimse referandum olayına yakından uzaktan karışamaz.
O zaman böyle bir referandumun iyi veya kötü bir şey olması konusunda tartışmalara karışabilir miyiz? Az önce belirttiğim gibi, tartışmalar serbest. Ama karar verme konusunda aynı serbestliğimiz yok.
Tüm bunları dıkkate alarak Türkiye dışındaki Türk yurtlarının vatandaşlarına çağrıda bulunmak ve onları Türkiye vatandaşının iradesini etkileyecek baskılardan mesafeli davranmaya davet etmek isterim.
Türkiye`nin kaderi bizi yakından ilgilendirir, ama karar verecek tek kuvvet Türkiye halkıdır. Bırakalım kardeşlerimiz hepimize aziz olan Türkiye`nin yarınlarının nasıl olmasına karar versinler.
Tek isteğimiz Türkiye Devleti`nin sadece bizimle kardeşliği sürdürmesi, yönetim şekli ne olursa olsun, bizlere sırt çevirmemesidir. Yerde kalanı teferruattır.