- Kategori
- Güncel
Türkiye'de Sivil Toplum Kuruluşları
Demokratikleşmenin önemli göstergelerinden sayılan sivil toplum kuruluşları ülkemizde henüz olması gereken düzeyde etkin bir yapıya sahip olamadı. Eğitim, kültür, sağlık, sosyal yardım,spor, sanat ve çevre konularına yönelik faaliyet gösteren vakıflar bulunmakla birlikte ülke genelini ilgilendiren konularda katılımı sağlayacak, merkezi idareyle güçlü iletişim kurabilecek, yasama sürecine katkıda bulunabilecek özelliklere ve güce sahip nitelikteki sivil toplum kuruluşlarına henüz sahip değiliz.
2010 yılında sivil toplum -kamu ilişkilerini inceleyen Sivil Toplum Değerlendirme Raporu’nu yayınlayan TÜSEV kapsamını daha da genişleterek hazırladığı 2011 yılı raporunu Ocak ayında açıkladı. Aynı zamanda bundan böyle sivil toplum izleme raporunu her yıl yayınlamaya karar verdiğini de duyurdu..
Örgütlenme özgürlüğü, Kamu-STK ilişkileri, uluslararası fonlar ve bunların sivil topluma etkisi, STK’ların kaynakları, sivil topluma aktarılan kamu fonları, sivil toplum üniversite ilişkileri raporun ele aldığı başlıca konular olmuştur. Rapordan dikkat çekici bazı noktaları aktarmakta yarar olduğunu düşünüyorum.
*STK’larının % 78’i devlet tarafından gerekçesiz müdahalelerle karşılaştığını bildirmiştir.
*Kamu-STK işbirliği için gerekli mekanizmalar henüz oluşturulamamıştır.
*STK’ların yerel yönetimlerle ilişkileri iyi iken, merkezi kamu organlarıyla neredeyse hiç iletişimlerinin olmadığı ifade edilmiştir.
*Sivil toplumun politikalara etkisi büyük çoğunluk tarafından sınırlı veya etkisiz olarak algılanmakta/değerlendirilmektedir.
*Kamu, STK’ları ve kamuoyunu şeffaf bir biçimde bilgilendirme ve geri bildirim mekanizmasını yeterince işletmemektedir.
* STK’larının ¾’ü kamu ile iletişimin olmadığı ya da kamunun bazı STK’lar ile gerek gördüğünde, geçici olarak iletişim kurduğunu belirtmektedir.
*STK’larının yalnızca % 28’i uluslar arası bir federasyon ya da üst kuruluşa üyedir.
*Türkiye’deki STK’lara en yüksek tutarda fon Avrupa Birliği tarafından sağlanmaktadır. Büyükelçilikler, uluslar arası özel Amerikan ve Alman Vakıfları, Birleşmiş Milletler STK’lara mali destek sağlayan kuruluşların başında gelmektedir.
*STK’lar sorunlu yönetim yapıları ve yetersiz mali kaynakalrı nedeniyle düşük kurumsallaşma düzeyinde kalmaktadır.
*STK’larının teknolojiye erişimleri bölgeler arasında büyük farklılık göstermektedir. STK’ların %46’sının internet sitesi olmasına karşın bunların çoğunun aktif olmadığı ya da güncellenmemiş bilgiler içerdiği gözlemlenmektedir.
*STK’larının % 57’sinin ücretli çalışanı yoktur.
*STK’ların karar alma süreçlerinde ve kendi içlerinde demokratik ya da katılımcı olduklarını söylemek mümkün değildir.
*STK’ların kendi aralarında işbirliği içinde bulunmamaları ve ortak kararlar alamamaları genellikle birbirlerini rakip olarak görmelerinden kaynaklanmakta ve bu durum katılımcı süreçlerin gelişmesine engel olmaktadır.
*STK’ların % 79’u mali durumlarının varlıklarını sürdürmeye ya da hedeflerini gerçekleştirmeye yeterli olmadığını belirtmektedir.
*Türkiye’de bireysel bağış oranı oldukça düşüktür. Dünya Bağış Endeksi 2010’a göre bireysel bağışlar açısından Türkiye 153 ülke arasında 134. sıradadır. Türkiye nüfusunun yalnızca % 14’ü nakdi bağış yapmaktadır. Vatandaşların % 80’i ise geleneksel ya da dini nedenlerle akrabalarına ya da yakınlarına küçük tutarlarda ve düzensiz bağışlar yapmaktadır.
*Türkiye genelinde devlet ve vakıf üniversitelerinin toplam sayısının 165’e ulaşması, araştırma, akademik ortaklıklar,proje ortaklıkları ve gönüllü programları çerçevesinde STK’lar için fırsat yaratmaktadır.
Raporun sonunda ise;
*Mevzuatımızda bulunmayan ‘Sivil Toplum Kuruluşu’ tanımının yapılması,
*Kamu kaynakları ile kurulmuş vakıf ve derneklerin ayrı bir statüde değerlendirilmesi,
*Dernekler Kanunu ile Yardım Toplama Kanununun daha özgürlükçü bir anlayış ile düzenlenmesi,
*Kamu kuruluşlarının tüm STK’lara şeffaf ve eşit mesafede yaklaşması,
*STK’ların yasama sürecine, mutabakat oluşturmayı sağlayabilmek için, etkin olarak katılmasının sağlanması,
*Öncelikli mali kaynakları AB fonları olan STK’ların fon kaynaklarını çeşitlendirmeleri,
*Özel sektörün STK’lara sürekli ve istikrarlı desteği için vergi yasalarında gerekli düzenlemelerin yapılması,
önerilmektedir.
Bu konuda daha çok çalışmamız gerektiği ortada.Raporun tamamına http://www.tusev.org.tr/userfiles/image/Izleme%20Raporu_web.pdfadresinden ulaşılabilmektedir.