Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '09

 
Kategori
Tarih
 

Türkiye halkı

Türkiye halkı
 

Türkiye halkına, din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle(Türk) ıtlak olunur.


TÜRKİYE HALKINA GÜNAYDIN...

Artık, "Türk halkı" yerine çekinmeden ve de rahatlıkla "Türkiye halkı" diyebilirsiniz...

Türkiye'nin en büyük ve en önemli ve de "Türkiye halkı"nın en çok güvendiği kurumlarından bir olan Genelkurmay Başkanlığı, dün(14 Nisan 2009) mealen, "Türk halkı" deyişinin, etnik kimliği; "Türkiye halkı" deyişinin ise, ırk, dil ve din ayrımı yapmadan tüm ülke halkını ifade ettiğini açıklamıştır.

Türkiye'nin en büyük ve etkinliği tartışılmaz Silahlı Kuvvetleri'nin bu deyişi "tescillemesi", siyasal ve sosyal yaşamımızda bir rahatlama yaratacağı kesindir...Bu konu, keşke daha önceden gündeme gelseydi...

Önceki zamanlarda, içinde "Kürt" sözcüğü geçiyor diye bir kitabın, bir kamu kurumu kütüphanesine sokulmadığının ve de bir toplantıda "Kürt halkı" diyen bir arkadaşımın azarlandığının canlı tanığıyım.

Ben, Atatürk'e atıf yapılarak yapılan bu açıklamayı, yani "Türkiye halkı" deyişini ilk kez duymuş gibi tavır sergileyen herkese "günaydın(!)" diyorum...

Ben, burada yazdığım bazı bloglarda, konuyla ilgili olduğu kadarı ile bu konuya değinmiştim. Bunları, isteyen arkadaşlar, bu blogla birlikte çıkardığım "arşivimden önerilerim" kısmında bulabilirler.

Eğer Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri şöyle bir karıştırılırsa, Atatürk'ün "Türkiye halkı" deyişi ile çokça karşılaşılabilir...Aşağıya birkaçını çıkardım. Fazla yer tutmasın diye, bu deyişi kullandığı cümleleri kısa kısa vereceğim.


1 Mart 1922 : Meclis'in üçüncü toplanma yılını açarken

*"
Efendiler! Türkiye halkı ırkan veya dinen ve harsen müttehit, yekdiğerine karşı hürmet-i mütekabile ve fedekarlık hissiyatiyle meşhun ve mukadderat ve menafii müşterek olan bir heyet-i içtimaiyedir"(1)

* "Türkiye halkına dahil olup ekaliyet halinde bulunan anasır-ı hıristiyaniyenin hukuku..."(2)

1 Kasım 1922 : Saltanatın yıkıldığına dair verilen karar münasebetiyle

*"...çünkü, bugünkü Türkiye Devletini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Çünkü bütün Türkiye halkı..."(3)

* "Türkiye devletinin("
Türk devleti" demiyor.cd) istiklaline hatime veren Türkiye halkının hayatını, namusunu, şerefini imha eden..."(4)


1 Nisan 1923 : Seçimin yenilenmesi hakkındaki karar münasebetiyle

* Arkadaşlar! Türkiye devletinde ve Türkiye devletini kuran Türkiye halkında tacidar yoktur, diktatör yoktur!"(5)

Önemli bir açıklama:

Sevgili blog arkadaşlarım. Genelkurmay Başkanı'nın, "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkıdır" şeklindeki bir cümleye, "Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri"nde ve "Nutuk-Söylev"de rastlayamadım. Belki benim ulaşamdığım kaynaklarda vardır ama, ben bu sözün, yukarıdaki (5) numaralı dipnottaki gibi olduğunu düşünüyorum: Yani, "Türkiye devletini kuran Türkiye halkı" şeklinde. Genelkurmay Başkanı'nın sözü için birinci elden kaynak gösterecek arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.

Atatürk konusunda yazdığım bloglarda, Atatürk'ün zaman ve ortamın koşullarında söylediği bazı sözlerde çelişki olduğunu sık sık yazmış ve bunu da Atatürk lehine haklı nedenlere bağlamıştım. Şimdi buna bir örnek vermek istiyorum. Atatürk, 28 Ağustos 1925 yılında İnebolu'da yaptığı bir konuşmada da "Efendiler, Türkiye Cumhuriyeti'ni tesis eden Türk halkı(Türkiye halkı değil.cd) medenidir..."(6)

Şimdi bu iki deyişten hangisini kabul edeceğiz diye sorarsanız, elbette cevabım birincisidir. Atatürk'ün "Türkiye halkı" dediği dönemler, yukarıda da değindiğim gibi "Cumhuriyet'in ilk yılları ve devrimlerin başlaması ve uygulanması" dönemleridir. !930'lu yıllarda Atatürk'ün ağzından artık nadir olarak "Türkiye halkı" deyişini duyarsınız. Sürekli olarak "Türk halkı" ve "Türk milleti" deyişlerini kullanır. Bunun nedeni de, daha önce Atatürk konusunda yazdığım bloglarda açıklamıştım.(Bknz. Arşivimden Önerilerim)

Şimdi neden "Türkiye halkı" diyoruz?

Yanıt kolay; çünkü Türkiye şu anda, demokrasi sancıları çekiyor da ondan. Bu açılım, bu sancıya ilaç olabilecek niteliktedir.


14 Ekim 1921 : Azerbaycan Elçisi İbrahim Abilof'a

"Türkiye halkı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun ordusu..." (7)


20 Aralık 1921 : Ukrayna Büyükelçisi General Frunse için

"Türkiye ve Türkiye halkı, istiklalini ve mevcudiyetini imhaya matuf..."(8)

18 Haziran 1922 : Claude Farrere şerefine verilen çay ziyafetinde

* "Türkiye'nin ve Türkiye halkının pek kıymettar dostu..."(9)

* "Türkiye ve Türkiye halkı ile bu kadar kalbi alakalara malik olan bir zatın..."(10)


31 Ekim 1923 : Cumhuriyet'in birinci yıldönümü münasebetiyle

"Mazinin gafletleri, paslı ataletleri Türkiye halkının dimağından silinmiş olduğundan şüphe ve terddüte mahal yoktur."(11)


Yalnızca "Söylev ve Demeçler"e şöyle kısaca bir göz attığımda, Atatürk'ün, içinde "Türkiye halkı" deyişi geçen bu cümleleri buldum. Daha dikkatli bir tarama yapıldığında çok daha fazlası bulunabilir. "Nutuk-Söylev" ve "Meclis Tutanakları"na(gizli-açık) bakıldığında ise çok daha fazlası bulunabilir.

Atatürk, 1924 Anayasası'na "Türkiye ahalisine(halkınına) din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle (Türk) ıtlak olunur" şeklinde bir madde(Md.88) ekleyerek "Türkiye halkı" deyişini yasallaştırılmıştır.

Bugün, "Türkiye halkı" söylemini göklere çıkaranlara şimdi soruyorum: 27 Mayıs devrimcileri, 12 Eylül'ün Türk-İslam sentezcileri, günümüzün, "özde ve sözde" Atatürkçüleri, devletçi ve bürokratik zihniyeti demokrasinin önünne koyan yine "özde ve sözde" cumhuriyetçileri, bu maddeyi niye 1961 ve 1982 Anayasalarına koydurmadınız da bunca siyasal ve sosyal sorunun Türkiye'nin başına sardırdınız?

Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı sürecinde ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında sıkça söylediği bu deyiş, neden şimdi hatırlanıyor?

Bu deyiş, daha önceki yıllarda dillendirilseydi ve de benimsenseydi, demokrasi, insan hakları, kültürel açılımlar bakımından daha ileri adımlar atılmaz mıydı?

Aklıma şöyle bir soru geliyor...

Acaba diyorum, bu, medyanın diliyle "Türkiye halkı" açılımının gündeme gelmesi, ABD Başkanı Obama'nın Türkiye'ye gelişi ile ilgili olabilir mi?

Ne dersiniz?



cdenizkent

__________________ :

(1) M.Kemal Atatürk, Sötlev ve Demeçler, Cilt-I, s.236
(2) A.g.y.

(3) A.g.y. s.294
(4) A.g.y. s.296

(5) A.g.y. s.328
(6) A.g.y. Cilt-II, s.220

(7) A.g.y. , s.21

(8) A.g.y. s.27

(9) A.g.y. s.36
(10) A.g.y. s.37

(11) A.g.y. Cilt-III, s.108

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..