Türkiye krizden “Suudi Kralının getirdiği 15 Milyar dolar” ile kurtulmuş! …

Bu akşam biraz televizyon izleyeyim dedim ve birkaç yeri kolaçan ettikten, haberleri biraz izledikten sonra, Fatih Altaylı’ nın teke tek programında demirlemeye karar verdim.

Fatih Altaylı’nın bu akşamki konukları Milli Gazete yazarı Ayhan Demir, Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, Tercüman yazarı Nazmi Çelenk ve Devletler Hukuku Araştırma Görevlisi- yazar Reşat Volkan Günel’ di…

Konu ise son günlerde Türkiye’ nin gündeminden hiç düşmeyen Gazze konusu ve 9 Türk’ün ölümüyle sonuçlanan IHH Insani Yardim Vakfi "Mavi Marmara” Gemisi’nde yaşanan olaylar ve ardından yaşanan gelişmelerdi.

Konuşmacılardan Tercüman gazetesi yazarı Nazmi Çelik ve Devletler Hukuku Araştırma Görevlisi- yazar Reşat Volkan yaşanan olayı şekil olarak eleştirirken diğer yazarlar dünyanın küresel olarak yeniden şekilleneceğinden dem vurarak Türkiye’nin bu var olma savaşında yeni arayışlar içine girdiğini ve yeni ittifaklar ve genişlemelerle dünyanın yeniden şekillenmesinde aktif rol oynamak, rol kapmak istediğini, son yaşanan ve 9 Türk vatandaşının hayatını kaybettiği olayında tarihin yeniden şekillenmesini başlatan çok önemli bir süreç olduğunu söylediler özet olarak.

Ve dünya sınırlarının yeniden belirleneceği, haritaların yeniden çizileceği bu süreçteTürkiye’nin bugüne kadar izlediği yolun dışına çıkarak, farklı yollar izleyerek, "bir nevi Amerika’ya yüz çevirerek" yeni ortaklarla yola devam etmek istediğini ve atağa geçtiğini ve bu yeni oluşumda oyun kurucu olarak rol almak istediğini ve bu süreçten daha güçlü olarak çıkmanın yollarını aradığını söylediler. Bu anlamda daha düne kadar Türkiye' nin de terörist olarak kabul ettiği fakat bugün Irakta lokal güç olan Barzani veya benzeri liderlerle görüşmesinin de yadırganmaması gerektiğinin altını çizdiler.

Tam da bu arada Türkiye ekonomik krizden nasıl çıktı biliyor musunuz babında bir çıkış yapan Yeni Şafak Gazetesi yazarı Yusuf Kaplan bombayı patlattı ve Türkiye krizden Suudi Kralının getirdiği 15 milyar dolar para ile çıktı, dedi. Nasıl yani, Türkiye Suudi Kralı 15 Milyar dolar getirmese batacak mıydı serzenişlerine de ne var bunda babında çıkışlarla cevaplar verdi.

Ülkemde çok çok enteresan şeyler oluyor. Bizim kendi açmazlarımız, açlarımız çıplaklarımız dururken, işsizlik tavan yapmışken, esnaf kan ağlar, hepimiz suyunun da suyu misali... deli dumrul vergilerinin altında inim inim inlerken, birden birşeyler oluyor ve her şey ikinci plana itiliveriyor. Ve biz bugün adı Gazze, yarın başka, öbür gün başka olacak tali gündemlerle geceler ve gündüzler boyu oyalanıyoruz.

Savaşa hayır! Sonuna kadar hayır! Ama! …

Yüzülen ya da yüzülmeye çalışılan sular çok çok tehlikeli ve biz neyi ne için yaptığımızı bile bilmiyoruz. Bizim bilmemize gerek de yok zaten. Öyle ya... Devlet politikaları bunlar. Bize öl deyince ölmek, yat deyince yatmak, kalk deyince kalkmak, sandığa koş deyince koşmak, sus deyince susmak, konuş deyince konuşmak düşer. Bir de taşımak tabi…

Üzerimize durmadan ama durmadan yığılan yükleri. Bir de umutlanmak. Ölmeye yakın önümüze atılacak yoncayı yiyecek olmanın, olabilmenin hayaliyle ölüp gitmek.

Ne güzel ya… Ne güzel!

Hadi hep beraber! …

Kahrolsun İsrail. Gazze hepinize mezar olacak! …

Ne? İsrail büyükelçisi hala o koltukta neden mi oturuyor?

Oturacak tabii… Yerde, çulun üstünde oturacak hali yok ya…

>