Türkiye'nin ticari hayatında ahlaki yozlaşma

Bu bahsettiğim ahlaki yozlaşma ticari anlamda yaşadığımız olaylarla alakalıdır. Örneklerle başlıyorum efendim.

1. Geçtiğimiz günlerde Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın bir açıklamasını okudum. Ülkemizin enerji kaleminin başlıca düşmanı olan "Kaçak Elektrik" konusunda sayın bakan "Kaçak elektrik bir kültür haline gelmiş"dedi. Şimdi hükümetin bir bakanı çıkıp bunu söylüyorsa bir düşünmek gerekiyor.

2. Aynı şekilde iki gün önce yediğimiz ekmeğin gramajıyla oynandığını ve bunun için türlü hileler olduğunu açıkladılar. Kısacası yediğimiz ekmeğinde ne olduğu belirsiz.

3. Bal konusu ise malumunuz. Bal diye şeker şuruplarını içirmişler yıllarca. Artık öyle azıtmışlardı ki her yerde reklamlar her de satışlar devletin gözüne soktular. Ne güzel azar azar götürüyorlardı. Daha çok isteyince o azdan da mahrum kaldılar. Devlet olaya el attı, hile yapan markaları teşhir etti.

4. Sürekli bir vergi affı mevcut ülkemizde. Devlet vergi toplayamıyor. Neticesinde diyor ki "Ey ahali siz vergi kaçırıyorsunuz ya buyrun gelin ben sizi affettim. Cezadan da vazgeçtim ödeyeceğinizi ödeyin yeter." Bakanın kaçak elektrik için söylediği söz burası için de geçerli. "Vergi kaçırmak ülke kültürü içine girmiş." Hani vergi affı yapıyorsun vergisini normal ödeyene ayıp ediyorsun. O da ayrı bir mevzu.

5. Yediğimiz yiyeceklerin ne olduğu da meçhul. Bu balcılar işi azıtınca devlet bunlara el koydu ya.. Dediler hazır bunlarla başladık devamını getirelim. Sucuk salam sosisciler de balcıların gazabına uğradılar. 100% dana eti diye yedirdiklerinden çıkmayan kanatlı kalmadı. Zaten yıllardır yediriyorlardı da şimdi biraz daha et koymaya başlarlar içine herhalde.

6. Gün geçmiyor ki bir sahtekarlık dolandırıcılık olayı gazetelere düşmesin. Millet kısa yoldan köşeyi dönmek için her türlü pis işe gözü kapalı dalıyor. Çeteler kuruyorlar, mafyacılık oynuyorlar vs vs..

Böyle bir ülke de yaşıyorsunuz. Arabanıza aldığınız benzinden su mu çıkmadı, ödediğiniz elektrik faturasına kaçak elektrik bedeli mi eklenmedi, işe girmek amacıyla girdiğiniz mülakatta torpile mi kurban gitmediniz, iyi niyetiniz piyasanın yozlaşmış çarkları içinde eriyip gitmedi mi, aldığınız ürünün ayıplı olduğu halde kabul etmeyenler sonra o ürünü alıp yeniden ambalajlıyıp vitrine koyanlar mı görmediniz ......İşin özü Türkiye'nin ticari hayatında ciddi bir yozlaşma ciddi bir ahlaksızlık söz konusu.

Bu ahlaksızlıklar artık kültürümüze yansımış. Bunları yapan insanlar daha sonra el açıp Allah'a dua edebiliyorlar. Çok basit örnek... Kardeşim adam kaçak elektrik kullanıyor  benim hakkımı gasbediyor sonra çıkıp her lafına Allah ile başlıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu derler. Hani ne kadar kanıksamışlar artık bu durumu.

Siz istediğiniz kadar iyi niyetli olun, dürüst olun. Çarklar o kadar ahlaksızlıklaşmış ki sizi de içine alıyor. İşin acı tarafı herkes buna alışmış ve normal karşılıyor. Maalesef beğenmediğimiz avrupa ya da amerika toplumlarından ticari ahlak konusunda çok ama çok gerideyiz.

Yazının sonu geldi..Gerçel bir hikaye ile bitirelim

Babamdan naklediyorum..Babam bir arkadadaşıyla muhabbet ederken söz dönüp dolaşıp Türkiye'deki ticaretin ahlak durumuna geliyor. Tam bu noktada babamın arkadaşı olan zat yaşadığı bir olayı anlatıyor.. Aynen şöyle ..

Babamın arkadaşı iş yaptıkları müşterisine gidiyor. Muhabbet sohbet derken müşterisi hacdan getirdiği zemzem suyundan ikram ediyor. Babamın arkadaşı şöyle bir suya bakıyor. Aman abi diyor.. biz ticaretle uğraşıyoruz. Daha fazla günaha sokma bizi.

Saygılarımla...