Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

06 Ekim '08

 
Kategori
Deneme
 

Üç kutu kola

Üç kutu kola
 

İstanbul, taşı toprağı altın. Anadolu’nun gurbeti. Birçok insanın hasreti, sevgilisi veya kıymetlisi. Kimisini yer yutar, kimisini de ihya eder.

Babam anlatırdı, İstanbul üç kağıtçılarını… Bul Karo’yu al parayı, her derde deva ilaç işportacılarını. Geçenlerde sevgili dostum Hüseyin Yaman’la Kadıköy’de bir işimiz vardı. Biraz da sahilde yürüyelim dedik. Olayı ben uzaktan gördüm. Hiç vakit kaybetmeden Hüseyin Abi’ye:>Dedim. Hüseyin Abi de > Diye gözlerime bakınca şimdi görürsün dedim. Birkaç adım attıktan sonra kılığından ve simasından pek de tekin biri olduğuna kanaat getirdiğim bir delikanlı: üç boş kola kutusunu bir top genişliğinde aralıklarla üçgen oluşturacak biçimde kuruyor. Sonra da yoldan geçenlere bir metre gibi yakın bir mesafeden tek atışta kutuları devirirlerse iki paket sigara vereceğini, deviremezlerse 5 lira alacağını söylüyordu. Rahmetli Babamın gençlik yılları olan 1950’lerde buyana anlaşılan bir şey değişmemişti hala tongaya düşenlerin sayısı oldukça fazlaydı. Değil bir metre yarım metreden bile üç topu aynı anda devirmesi olası değildi.

Bütün sermayemiz şimdi üç kutu kola ve bir futbol topuydu tabii ki bu işin şakası. Aslında anlatmak istediğim: yaklaşık 50 yıllık zaman zarfında hiç yol kat edememiş olmamızdır. Hiç bir şeyler öğrenemedik de hala bu dolandırıcılar hayatını tabiri caizse kerizlerden kazanıyorlar.

Tabii ki bunun altında bir de gizli bir gerçek var ki, o da havadan kazanmak. Emeksiz yemek zihniyetidir. Bu kafa yapısın değiştirmeğimiz sürece bin bir emekle kazandığımızı bir çırpıda kaybederiz.

Mustafa DİLKİ




 
Toplam blog
: 9
: 621
Kayıt tarihi
: 29.09.08
 
 

1971 yılında Giresun’un Görele ilçesine bağlı Arduç Köyünde dünyaya geldi. Bir yaşındayken ailesi..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara