- Kategori
- Futurizm
Ülkemizin yarınlarını füturistler belirleyecek

Ülkemizin, dünün, bugünün ve geleceğimizin timsali şanlı Bayrağımız...
Gelecekte nasıl bir Türkiye?
Bu konuda çalışmalar yapan bir "devlet masası" var mıdır?
TÜRKİYE KÜÇÜK AMERİKA diyenler; kısa zamanda KOCA DEV olmuş bir devletin yani Amerika'nın çalışmalarını uzaktan ve yakından izlediler mi veya hepsini olmasa da bir kısmını taklit etmeyi düşündüler mi?
Devlet sırrıdır belki yüzden basına yansımamıştır.
Çoğumuzun bildiğini tahmin etmekteyim, Amerika'da fütürizm masaları vardir. Bu masa görevlileri (füturistler) yaşanmış olaylardan hareketle, 40-50 yıl sonrasında her konuda nasıl bir durumun oluşacağı hakkında çalışmalar yaparlar. İleriyi görme konusunda yetenekli ve mantıklı bu akil kişiler eldeki mevcut donelerle, hipotezler oluşturup anketler yaparak varsayımların da yardımıyla güçlü tahminlere ulaşmaktadırlar.
Nitekim bu güçlü tahminler, zamanı geldiğinde gerçeğe veya gerçeğin en yakın şekline dönüşmektedir. Ülkemizde de böyle bir çalışmaya, bir "füturizm masasına" ihtiyaç olduğu henüz fark edilmiyor.
(Fütur Fransızcadan gelmiş bir kelime anlamı "gelecek zaman", füturizm gelecekçilik demek)
Ülke idarecileri, düne ve bugüne bakarak geleceğe hangi rotada, hangi hızla yol alınacağını kısa, orta ve uzun vadeye göre hangi zamanda hangi noktaya gelineceği hesapları içinde olmalıdırlar. Örneğin Nûfus ve nüfus artışı.
Konu ilk bakışta bazılarına göre önemsiz gibi görülebilir ama önemlilerden daha önemlidir bu konu...
Bizi aşıyor diye düşünmemek gerek, hepimizi ilgilendiriyor ve lütfen okuyunuz:
http://blog.milliyet.com.tr/2050-yilinda-ulkemizde-nufus-dagilimi/Blog/?BlogNo=396520
Ülkemiz farklı etnik guruplardan oluşuyor. Bugünkü mevcut dengeleri korumak adına etkin bir nüfus planlaması yapılması gerekmez mi? Kaldı ki son yıllarda dengeleri bozacak şekilde hızlı nüfus artışıyla bilinen bölgelerde çocuk üretimini maddi olarak teşvik eden uygulamalar var.
Bu bölgeleri, daha açık bir ifade ile Doğu ve Güneydoğu bölgelerini Batı bölgeleri "bugün" maddi olarak sırtında taşıyor ama yarınlarda yük iyice ağırlaştığında da taşıyabilecek mi? Mümkün mü?
Geleceğe yönelik böyle bir durumun oluşturacağı vahim tabloyu şimdiden görüp önlemini alacak bir "fütürizm masası" gerekliden öteye şarttır.
Devlet Planlama teşkilatının görevleri incelendiğinde böyle bir çalışma konusuna rastlanmıyor.
*******
Ülkemizde bugün halkı besleyebilecek kadar geniş tarım arazileri var. Buna rağmen bazı ürünleri dışarıdan alıyoruz örneğin: kırmızı mercimek, kuru fasulye, pirinç, ceviz vs...
Meselâ 40 sene sonra tarım arazilerinin bir kısmı yerleşim birimleri olacağından zirai alanlarda belli bir azalma olacağını,
Başta enerji (kömür, elektrik ve akaryakıt, doğalgaz) olmak üzere elektronik, makine, motorlu araçlar ve elektrikli aletler ile sağlık gereksinimleri ( ilaç ve cihazlar) gibi çeşitli ihtiyaçlarımızda dışa bağımlı olduğumuzu,
İthal ettiğimiz bu ürünler karşılığı Türk Lirası üzerinden değil de DOLAR veya EURO olarak ödeme yaptığımızı,
Ülkemizde Dolar veya Euro banknotları üreten bir fabrika bulunmadığını, !!!!
Yeraltı ve yerüstü özkaynaklarımızın kullanımında önceliğin Ülkemiz halkının olması gerektiğini,
Ve daha pek çok şeyin uzun vadede, uzak ötesi yarınlardaki durumunu şimdiden tespit edip olası şartlara göre uygulama stratejileri oluşturacak bir "füturizm masaları" gerçekten çok gereklidir.
******
Ülkemiz sınırları ve karayolları bellidir. Her ne kadar duble yollar yapılsa da, güzergâhlar bellidir. Karayolları, otomobil, otobüs gibi motorlu araçların kullanımı içindir.
Yollar aynı kaldığına göre, hergün sıfır model 3.600 araç trafiğe dahil olmaktadır. Motorlu araçlar alımındaki yüksek vergi (TAV) ve kullanımda % 75 lere varan akaryakıt vergisi devletimizin önemli gelir kaynaklarından. Bugün için güzel ama,
Ya yarınlarda?
Yollar yetecek mi milyonlarca oto için?
2013 senesi mayıs sonuna göre trafikteki araç sayısı 17 milyon 440 bin 148 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
Peki yarınlarda bu sayı ne olur?
Dışarıdan alınan benzin, motorine ödenecek yabancı paraları bütçemiz nasıl karşılar gelecekte?
Bunların yıllar öncesinden bir plan dahilinde dizginlenmesi gerekmez mi?
Bütün bunlar için "aktif fütürizm masaları" çok çok gereklidir.
Planlar insanları ve toplulukları hedeflere götürür. Plansızlık ve programsızlık yerinde saydırır.
Bilindiği gibi İsrail, bugünlerde 8 milyon nüfuslu küçük bir devlet ama dünya üzerindeki etkinliği her bakımdan çok büyük. İkiyüz sene öncesinden yaptıkları planları ile adım adım ve yavaş yavaş bugünlere geldiler.
Bir plan ve program dahilinde yarınlara emin adımlarla yürür insanlar, topluluklar ve uluslar...
Ama uzakları görebilmek lazım...
Selam ve saygılarla...
Yurdagül Alkan.