Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ekim '07

 
Kategori
Güncel
 

Uludağ ne yana düşer usta, Gabar ne yana?

Uludağ ne yana düşer usta, Gabar ne yana?
 

Özellikle geçen hafta şehit düşen vatan evlatlarının ailelerini, tüm ülke; medya organlarından gördü, tanıdı. Ekonomik anlamda; hepsi garibandı, hepsi kalender, hepsi orta halli ya da fakir.

Hele o topuklarından yırtılmış çorapları ile yetim kalmış şehit çocuğunun ve yırtık da olsa bir çift çorabı bile olmayan diğer şehit evladının göründüğü kareler, koca bir ülkenin, o koskoca milyonların yüreğine, boğazına oturdu kaldı.

Sosyal vicdan, haykırırcasına aynı soruyu sormaktaydı. Birilerinin çok övündüğü, dillerine pelesenk ettiği, bilmem kaç bin dolarlara çıkmış olan kişi başına düşen milli gelir, acaba neden bu çocuklarımızın ve kederli ailelerinin başına hiç düşmemişti?

Beyler, hiç lafı dolandırmanın, evelemenin gevelemenin anlamı yok. Şayet bugün siz, o sırça köşklerinizde, yatlarınızda, katlarınızda, iskelesinde demirli katamaranlı yalılarınızda keyif çatabiliyor; boğaza karşı İskoç viskilerinizi, Kaliforniya şaraplarınızı yudumlayıp; özel semirtilmiş kaz ciğerlerinizi, trüf mantarlarınızı ve havyarlarınızı, pahalı içkilerinize meze yapabiliyorsanız; iyi bilin ki o Gabar’da şehit düşen garibanların yüzü suyu hürmetinedir.

Biliyorum, bu tür laflar ve bu tür lafları eden densizler(?) pek sevilmez. Tu kaka ilan edilirler sizin camianızda. Cicili bicili dünyalarınızın, yaldızlı ambalajlarına zarar gelsin istemezsiniz hayatta. E doğru ya, o asker de, bu ordu da sizin gibilerin ödedikleri vergilerle ayakta kalmaktadır. Ya kaçırdıklarınız? Boş verin, girmeyin o konulara hiç şimdi.

Önümüz kış. Şurada birkaç aya kalmaz, memleketin dağlarına karlar yağmaya başlar. Memleketin evlatlarından, hani şu meşhur bilmem kaç bin dolarlık kişi başına düşen milli gelirden, gram nasiplenemeyen çok büyük bir kısmı, üç-dört metrelik karın içinde ve sıfırın altında otuz derece ayazın altında, eli kanlı terörist peşine düşer. Nerede mi? Başta Gabar’da. Hakkari’de, Yüksekova, Şırnak, Şemdinli, Eruh dağlarında. Irak’ta, Hakurk’ta, Zaho, Musul, Kerkük’te.

Nüfusları az ama nüfuzları pek bir çok ve etkili olan, aynı zamanda da o meşhur bilmem kaç bin dolarlık kişi başına düşen milli gelirin, kat be kat fazlasını, yani Gabar’dakilerin de hakkını amuduyla götüren memleket evlatları da karlı dağlara düşer. Hem de ne düşmek.

Her buldukları fırsatta, sevgililerini, metreslerini, şunlarını, bunlarını takıp koluna; soluğu genelde Uludağ’ın, arada bir de Kızılcahamam’ın, Palandöken’in sosyetik otellerinde alırlar. Bir de utanmadan, otel barlarında, roof restoranlarında; bir elleri tekila kadehlerinde, diğer elleri sevgili bacağında, sucuk ekmek keyfi çatarken; ülkeyi kurtarmaya, memleketi Avrupa Birliği’ne sokup çıkarmaya, canını dişine takıp ölümle burun buruna yaşayan Mehmetçiğin şahsında Türk ordusunu, anti-demokratik olmakla, faşizanlıkla, insan hakları ihlalleri yapmakla falan suçlamaya kalkarlar.

Evet beyler, sadece paranın ve menfaatin hakim olduğu sizin o, kısır ve sığ dünyalarınızın seviyesiz kriterleri ile yaftalandırdığınız, birilerine taktığınız etiketleri; bu aziz toprakların kadim kültürel ikliminde yoğrulmuş, yürekli evlatları ve köklü kurumları, hiç kusura bakmayınız ama bilmem nerelerine dahi takmayacaklardır, takmamaktadırlar.

Bu millet ve ukdesindeki insanları, bu toprakların filizlerinden yeşeren, suyuyla sulanıp, havasıyla nefes alan evlatları; beşeriyet katmanının, kökleri binlerce yıllık derinliklerinde saklı koskoca bir çınarın dalları ve yapraklarıdır.

Çınarlar ölmez. Ama çok iyi bilinmelidir ki ölürse de, çınarlar ayakta ölür. Yere düşmez.

@Geçen sene bugün "Dumura Uğrattın Beni Mithat Paşa": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=9984

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..