Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

14 Haziran '08

 
Kategori
Anılar
 

Umutlar tükenince 2

Anılardan öyküler

Bir öncekinden devam

Kenan’ın bu infiali o kadar ani olmuştu ki: Mektup yazılıp, hademe ile gönderildiğinde; belki hoca istirahat halini bile bozmamıştı.

Kenan’ın böyle bir mektuptan sonra, artık oradan diploma alma ümidi kalmamıştı. Okula devam ediyor ama morali son derecede bozuktu.

Gerçi bir sınav hakki daha vardı ama o mektuptan sonra ağzı ile kuş tutsa; hocadan not alması mümkün görünmüyordu.

Ertesi gün Kenan’ı disiplin kuruluna çağırdılar.

Mektubun kokusu çıkmıştı.

Kenan belirtilen gün ve saatte disiplin kuruluna gitti. Üyeler toplanmışlar Kenan’ı bekliyorlardı. Hepsinin gözleri üzerindeydi.

Kurul başkanı bir sure Kenan’ı süzdükten sonra;

- Sen statik imtihanında hocaya karsı gelmişsin.

Kenan şaşırmıştı. İmtihan yapılalı bir ay olmuştu. Gerçi bu suçlama doğruydu ama bundan dolayı cezalandırılması gerekiyorsa; aynı gün disiplin kuruluna verilmesi gerekirdi.

Bu nedenle şaşırıp;

- Ben mi? dedi.

- Evet sen

O sanıyordu ki: Kendisine mektubu gösterecekler ve hesabını soracaklardı.

- Benim disiplin kuruluna çağrılışımın nedeni bu mu?

- Evet bu

- Eğer benim disiplin kuruluna çağrılışımın nedeni sadece bu ise; ben bundan dolayı kendimi savunma ihtiyacı duymuyorum. Ama eğer başka bir şey varsa lütfen onu konusalım.

- Yok. Hepsi bu.

- O zaman bana istediğiniz cezayı verin. Ben razıyım.

Kapıyı çarpıp cıktı.

Kenan sanıyordu ki; Hoca mektubu disiplin kuruluna vermiş; orada hesabı sorulacaktı. O da olanları olduğu gibi anlatacak ve suçsuzluğunu kanıtlayacaktı. Ama düşündüğü gibi olmadı.

Aradan bir ay gibi uzun bir süre geçtikten sonra, disiplin kuruluna verilişi mektubun olduğu gibi hazmedildiğini gösteriyordu.

Kenan mademki hoca mektubumu aynen hazmetti; ben de onu açık bir mektup haline getirip, yayınlar ve efkârı umumiye ye duyururum dedi.

Nasılsa oradan diploma alma ümidi kalmamıştı. Mektubun orijinaline, imtihan esnasında olanları olduğu gibi ilave ederek bir matbaaya 5 bin adet bastırdı. Üzerine de 10 kuruş fiyat koyarak bir tomar mektupla, İstiklal Caddesine çıktı.

Elinde mektuplar bir süre dolaştıktan sonra, cesaretini toplayıp, aşağıdaki sloganlarla bağırmaya başladı.

Bir profesöre açık mektup.

Haksızlığa uğrayan bir öğrencinin bu haksızlıkla bizzat mücadelesi.

Satanın kendi eseri.

Fiyatı 10 kuruştur

Üzerine koyduğumuz fiyat bunun sadece okumak isteyenlerin eline geçmesi içindir. Arzu edene bir kuruşa, parasız dahi verilir.

İlgi bir hayli fazlaydı. Beyoğlu İstiklal Caddesinde başlayan bu sloganlar tramvay, tünel ve vapurlarda devam etti.

Birinci baskı kısa zamanda tükendi. İkinci ve üçüncü baskılar yapıldı.

Bu eylemi nedeniyle Kenan’ı okuldan attılar ve Kenan; pusulasız, yıldızsız ummanda yüzen gemi misali, hayat denizinde umutsuzca yüzmeye başladı.

14-06-2008

 
Toplam blog
: 104
: 722
Kayıt tarihi
: 11.04.07
 
 

6 Mayıs 1927 Simav doğumlu, İstanbul Yıldız Teknik Okulu’nun ( Bu günkü Yıldız Üniversitesi) son sın..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara