Üniversite mezunu kazmacılar yetiştirdik??

Herkes üniversite eğitimi almalı mıdır? Sorumun cevabını baştan vereyim..KESİNLİKLE HAYIR...

Peki üniversite eğitimi almak herkesin hakkı mıdır? KESİNLİKLE EVET...

İçinizden bu ne yaman çelişki diye düşünebilirsiniz. Ama önce bir dinleyin.

Bugün itibariyle Türkiye'de 68 devlet, 25 vakıf üniversitesi olmak üzere 93 üniversite faaliyet gösteriyor. Bu üniversitelerin her biri bilgili, kültürlü, sorumluluk sahibi, yabancı dil ve bilgisayar bilen, ülke geleceğine ışık tutacak vasıflı insanlar yetiştirmeye çalışıyor. Ellerinden geldiğince bu amaçları gerçekleştirmek için çaba sarf ediyorlar. Ama nereye kadar?

Bu sistem devam ettikçe hiçbir yere kadar gitmez. Geçtiğimiz yıllarda fakülte olarak faliyet gösteren eğitim binalarının adını değiştirip, 15 yeni üniversite açtık diyerek milleti yanıltmanın hiçbir anlamı yok. Üniversite eğitimi bambaşka bir şeydir. Sadece sınıflardan, akademisyenlerden ve öğrencilerden oluşmaz. Öğrencilerin kendi ayakları üstünde ilk defa durmaya başladıkları bir ortamda, onların kişisel gelişimlerini de düşünmek zorundasınız. Yoksa üniversite eğitimi sadece kitaplardan öğrendiklerimizi, sınavlarda uygulamak ise, herkes açıköğretim fakültelerine kayıt yaptırır; kimsenin üniversiteye gidip, binlerce lira para akıtmasına gerek kalmazdı. Ama öyle değil. Üniversiteye giden bir öğrenci derslerinin dışında gerçek hayatı öğrenebilmelidir. Tiyatroya, sinemaya, gidebilmeli, öğrenci kulüplerinde aktif olarak çalışıp; bir şeyler üretebildiğini görüp, özgüven kazanabilmelidir. Mezun olduktan sonra ne yapacağına dair danışmanlığı üniversiteden alabilmelidir. Üniversitede 4 yılda ikinci bir yabancı dil öğrenebilmeli, bilgisayar ve internet ile ilgili kendi işine yarayacak bütün bilgileri alabilmelidir.

Şimdi bu saydıklarım bugün köklü üniversite diye tabir edilebilecek yerlerde bile verilemezken; siz 15 fakülte binasını üniversite yapmışsınız neye yarar?

İşte bu koşulları kabul eden ve benim için yeterli diyen herkesin üniversite eğitimi almaya hakkı vardır.

Şimdi herkes üniversiteye neden gitmemeli sorusuna gelelim?

Çünkü yukarıda anlattıklarım bir üniversite hayatı değildir. Çünkü yukarıda anlattığım tarzdaki üniversiteler size iyi bir gelecek sağlayamaz. Mezun olduğunuzda aranan niteliklerde bir işgücü olamazsınız. İş bulmak için ya torpile ihtiyacınız olur ya vasıfsız işlerde çalışmaya razı olursunuz ya da iş bulamaz; okuduğunuz 4 yılı yanınıza yastık yapıp; evde kös kös oturursunuz. Şu anda bunu yapan milyonlarsa üniversite mezunu işsiz gibi...

İşte bu yüzden ne olur herkesi üniversiteye almayın. Önce mevcut üniversitelerimizin standartlarını yükseltelim. Yurtlarını modernleştirelim, akademisyen açıklarını kapatalım, gerçek akademisyenler yetiştirelim, sosyal imkanları arttıralım, yabancı dil öğretebilecek kadroya ve donanıma sahip olmalarını sağlayalım.Her öğrencinin faydalanabileceği bilgisayar laboratuvarları açalım. Bunlar her üniversitede eksiksiz olsun.

Hani diyoruz ya; süper ligde istanbul takımları ile anadolu takımları arasındaki fark her yıl daha da artıyor; ligimiz kalitesizleşiyor diye. İşte, üniversitelerimiz ve mezunlarımız arasındaki farklar da yıldan yıla artıyor. Eğitimimizin ve mezunlarımızın kalitesi yıldan yıla azalıyor. Aradaki fark daha da açılmadan değil yeni üniversiteler açmayı, mezun olunduğunda iş imkanı sağlayamayacağımız bölümlere bir süre öğrenci almayalım. Hem öğrenci kalitesini hem eğitim kalitesini birlikte arttıralım.

Üniversite mezunu kazmacılar görmek istemiyorsak; herkesin hakkı olan üniversite eğitimini, herkesin hak ettiği şekilde vermeliyiz.