Unutmadım! Ya siz neredesiniz?

Türkiye’de gündemin sürekli değiştiğini hemen hemen herkes çok iyi bilir. Tabii ki gündemin sürekli değişmesi, özellikle medyamızın işine gelmektedir. Çünkü medya, sürekli değişen ve Türk insanının duygularını sömüren yayınlar yaptıkça, reyting rekorları kırma ihtimali de bir hayli artmaktadır. Aslında suçu sadece medyaya atmak haksızlık olur. İnsanların duygularını kim sömürüyorsa, hepsi bu durum karşısında suçlu görülebilir.

Temmuz 2007 Türkiye Genel Seçimlerinin ardından değişen gündemin bazı başlıklarını hatırlatayım isterseniz: Yeni hükümetin yeni bakanlarının kimler olacağı, Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, PKK terör örgütünün saldırıları sonucu Mehmetçiklerimizin şehit düşmeleri ve bazı Mehmetçiklerimizin K.Irak’a kaçırılması, DTP’ye kapatma davası açılması, Yeni YÖK Başkanının atanması…

Tabii ki unuttuğum ve sayamadığım gündem maddeleri de vardır. Fakat aklımda kalan ve özellikle insanların duygularını sömürmek için uzun süre gündemde kalan konu başlıkları olarak bunları görmekteyim.

2007 seçimlerinin öncesinde gündem hareketlenmeye başlamıştı. PKK terör örgütü yeniden eylemlerine hız vermiş ve seçimler öncesi Türkiye’de ortamı gerginleştirmeye çalışmıştı. Seçimlerin ardından ise gündemde yeni kabine vardı. Yeni hükümetin kurulmasıyla Cumhurbaşkanı seçim sürecine girmiştik. O dönemde, yazılı ve görsel medyamızın büyük kesimiyle birlikte muhalefette kalan partiler, hükümete yoğun eleştirilerde bulunmuşlardı.

Tüm bu yoğun gündem maddelerinin ardından PKK terör örgütü, terör eylemlerinin şiddetini arttırarak birçok şehit vermemize neden olmuş ve ayrıca sekiz Mehmetçiğimizi K.Irak’a kaçırmıştı. O dönemde, yazılı ve görsel medya başta olmak üzere, muhalefet partileri, yine hükümeti eleştirmeye devam etmişlerdi. Medyamız, şehit Mehmetçikler anısına programlar yapıyor, şehit aileleri için yardımlar topluyorlardı. Tabii sadece medya değildi bu durumdan faydalanmak isteyen; bazı üniversite rektörleri şehit ailelerini ziyarete giderek gündeme gelmeye çalışırken, bazı üniversiteler ise şehit ailelerine yardım için kampanyalar düzenleyerek ön plana çıkmaya çalışıyorlardı.

Oysa şehitlerimizin kanları üzerinden siyaset yapmak kadar ucuz ve mide bulandıran başka bir durum olduğunu sanmıyorum. Birlik ve beraberlik içinde tek yumruk halinde olmamamız gereken günlerde, politikacılarımız şehit kanları üzerinden politika yaptılar. Basınımız ise şehitlerimizin anısına ve şehitlerimizin ailelerine, ne kadar duyarlı olduklarını bizlere gösterdiler. Kimi üniversiteler yardım kampanyaları düzenleyerek, kimi üniversitelerin rektörleri şehit ailelerini ziyaret ederek, onları unutmadıklarını göstermeye çalıştılar.

Bütün bu yaşananların ardından DTP’ye kapatma davası açıldı. Gündem yeniden değişmişti. Artık DTP gündemdeydi. Bunun hemen ardından ise YÖK Başkanı atandı ve gündem yeniden değişti.

Son günlerde ise en çok konuşulan gündem maddemiz ise TSK’nın, K.Irak’ta PKK’ya yönelik düzenlediği operasyon. Üstelik bu operasyon sadece bizim basınımızın değil, bütün dünya basınının gündem maddesi oldu. Bu operasyonla birlikte TSK, hem PKK’ya ağır darbeler vurdu, hem de bütün dünyaya ne kadar güçlü bir ordu olduğunu gösterdi.

Fakat büyük bir süratle değişen gündem maddelerine inat, ben hala şehitlerimizi ve şehitlerimiz üzerinden rant sağlayanları unutmadım. Şehit kanları üzerinden ve şehit aileleri kullanılarak politika yapılmaz, yapılmamalı. PKK’nın baskınları sonucu birçok şehit vermemiz nedeniyle programlar düzenleyerek ve yardım kampanyaları başlatarak, tabir-i caizse saman alevi gibi, şehitlerimizi ve onların ailelerini unutmadığınızı gösteremezsiniz. Üniversitenin mezuniyet törenine türban nedeniyle almadığınız şehit ailesini, sadece belli dönemlerde gündeme gelmek amaçlı ziyaret ederek de şehitlerimize vefanızı gösteremezsiniz. Ya da bir üniversite olarak, sadece ulusal medyada gündem konusu olduğunda şehit ailelerine yardım toplayarak şehit ailelerini unutmadığınızı gösteremezsiniz.

Bu ülke, tarihi boyunca birçok savaş yapmış, terör örgütleriyle mücadele etmiş ve yüz binlerce şehit vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte ise ASALA terör örgütü ve PKK terör örgütüyle mücadele edilmiştir. 1980’lerde ortaya çıkan PKK terör örgütüyle verilen mücadele sonucunda otuz binden fazla şehit verilmiştir. İşte burada önemli olan nokta, şehitlerin ve şehit ailelerinin Sadece belirli dönemlerde ve belirli amaçlarla medyanın gündeme getirmesiyle değil, şehitlerimizin anılarını sürekli yaşatmalı ve şehit ailelerini asla unutmamalıyız. Ben unutmadım. Şimdi soruyorum: Yukarıda belirttiğim kişi ve kurumlar, peki siz neredesiniz?