Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Ürperten olaylar

Ürperten olaylar
 

Nede çabuk akşam olmuştu, çocuklar bütün gün koşturmaktan yorgun düşmüş, günün yorgunluğunu arabaya biner binmez uyuyarak göstermişlerdi.

Sokak lambaları akşamın karanlığını az da olsa güne çeviriyorlar, arabanın her lambayı geçişinde birbirine nöbet teslim eder gibi anlık görüntülerle arabanın içini aydınlatıyorlardı. Betül saçlarını topladı, çantasından bir toka arandı, küçük kızının tokası geçti eline gür saçlarını bununla tutturmaya çalıştı olmadı, bıraktı sonunda geceye ve arabanın penceresinden yüzüne vuran rüzgara saçlarını.

Yolun ilersinde durmaları için işaret eden bir genç kızı görünce eşine yavaşlamasını söyledi. Araba durur durmaz, bir hamlede bindi arabaya, gülümsedi minnetle...
- Sizde olmasanız yürümek zorunda kalacaktım diyerek gülümsedi, arabamla giderken arabama bir araç arkadan vurdu, yola devam edemeyeceğim için aracımı bırakıp yürüdüm, Allahtan size rasladım diyerek hırkasını çıkardı uyuyan kızların üzerine örttü.

Yakınlarda oturuyormuş, anne ve babasıda kimbilir ne kadar endişenlenmiştir diye yarı hüzün biraz da onu düşünmelerinin verdiği keyifle gözleri karanlıklara daldı gitti.

- İşte dedi şu ilerde ki ev bizim, ışıkları yanan iki katlı önünde küçük havuz bulunan, rica etsem durur musunuz?

Arabadan indi, başını uzatarak sevgi ile gülümsedi, "teşekkürler, zahmet verdim size" dedi. Bahçe kapısını açtı, anahtarı ile evin dış kapısını açıp ışığı yakıp herşey yolunda şeklinde elini salladı. kapı kapandı.

Evimizin bulunduğu sokağa girdiğimiz anda kızlarının üzerinde ki pembe işlemeli hırkanın kızların üzerinde kaldığını farkettiler. Nasılsa yarın yine o yoldan geçeceklerdi geçerken bırakırız diye düşündüler.

Doluştular yine arabaya, ellerinde pembe işlemeli hırka, " aman unutmayalım " diye tembihlediler birbirlerini.
Neşe içinde vardılar bir gece önce kızı bıraktıkları evin önüne, gidip zile bastılar kapıyı yaşlı bir karı koca açtı, merakla "buyrun ne istemiştiniz" ? diye sordular...
Betül gülümsedi akşam kızınızı yoldan aldık, arabasına bir araç çarpmış araba kullanılmayacak halde olduğu için biz aldık onu, arabada çocukların üzerine bu hırkasını örtmüştü inerken almayı unuttu, buyrun lütfen dedi.

Yaşlı kadının ve adamın gözleri kocaman kocaman açıldı gözlerinden yanaklarına doğru yaşlar boşaldı. Betül şaşırdı, yalnış bir şeymi söyledim acaba diye düşündü. Yaşlı adam duygu sağanağının ardından anlatmaya başladı.

Bizim kızımız bundan bir sene önce sizin kızımızı aldığınız yerde geçirdiği bir trafik kazasında vefat etmişti, dün gece bıraktığınızı söylediğiniz kızımız dün gece gelmedi evine. bu pembe işlemeli hırka kaza geçirdiği gün giydiği hırka idi, vefatında üzerinde yoktu, diyerek getirilen hırkayı uzun uzun kokladı, teşekkür etti.

Şaşırmışlardı Betül ve eşi, yaşadıkları ne idi acaba, ürpererek veda edip ayrıldılar o evden...
Bir arkadaşımın yakınının yaşadığı gerçek bir olay idi bu... Paylaştım, sevgi ile kalın sevdiklerinize sımsıkı sarılın...

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..