Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '16

 
Kategori
Futbol
 

Usta'ya El Uzatın

Usta'ya El Uzatın
 

Karizmayı çizdirdin Bay Mustafa Denizli. Karizmayı çizdirmekle kalmadın, üstüne üstlük milleti de sözde “kerizme” yerine koydun. Ama yemedik, millet yemedi. O yüzden “karizmayı çizdirdin” dedik. “Karizma” ile “kerizme”yi yan yana getirmeyi insan istese başaramazdı, ama sen başardın Bay Denizli. Oysa geçmişte ne başarılara imza atmıştın? Rakipten korkmamayı sen öğrettin bu ülkeye ilk. Ardından Fatih Terim geldi. 09.11.1988 yılındaki o meşhur Galatasaray - Neuchatel Xamax maçı, senin karizma’nın da başlangıcı sayılır bence. Dün ise sonlandı. Tarih 21.02.2016.

Dün ne mi oldu?

Galatasaray – Trabzonspor Süper Lig maçı’nı (adını bile yazmıyorum bakın) hakem katletti. Şimdi bu maçın hakemini herkes ön plana çıkardı, haklılar da. Ancak ben bir başka boyuttan bakmak isterim bu maça. Hakem hakkında konuşulacak çok fazla şey yok. “Katletti” demek yeterli. Bunu benim gibi bir akademisyen kolay kolay söylemez. Söylememişimdir de şimdiye kadar. Çünkü Türkiye’deki taraftarlık boyutunu ve aidiyet duygusunu iyi bildiğimden, sık kullanılan “katletti” lâfına hep bu taraftarlık gözüyle bakmayı bilmişimdir. Hani sevdiğinden sevgilisini veya karısını öldüren adam nasıl sevgi sözcüğünü ayaklar altına alıyorsa, “bu maçı hakem katletti” lâfını da o ayaklar altına alınan “sevgi” sözcüğüne benzetirim hep.

Hakim sorar: “Niye öldürdün?”

Katil zanlısı yanıt verir: “Çok seviyordum”.

Sevdiğinden, insan öldüren bir toplumuz biz…!...

Ama dünkü maça bu “katletti” lâfı gerçekten cuk oturdu. Kullanılmayı da hak etti. “Taraflısı da tarafsızı da” diyeceğim ama Türkiye’deki bu taraftarlık ve takımlarına aidiyet duygusuyla bağlı “fanatikler”in de bu kategoriye girmeyeceğini bilerek, herkesin ortak görüşünün dünkü maçı hakemin katlettiği yönünde olacağından da korkarım. Nasıl korkmayayım, Bay Denizli bile maç sonunda maçın yorumunu soyunma odasındaki taraf oyuncularına sormuş? Yani kendisi sahanın kenarında bu maçı görememiş, hakemin kararlarını taraf olan oyuncularına sormuş. Hey hat….

İşte karizma orada bitti Bay Denizli. Niye diyemedin, “hak etmediğimiz bir 3 puan aldık, daha doğrusu hakem bize 3 puan vermek için uğraştı, haksız yere rakip Trabzon’lu oyunculara kart gösterdi, eş ve emsal kararlar veremedi, Trabzon’lu oyuncuları çileden çıkardı, oyundan attı, vermediği penaltıları başka pozisyonlar için kendisi uydurarak verdi, maçın uzatma süresini bile yanlış gösterdiği halde onu bile oynatmadı”.

İşte bunu diyemediğin için karizma gitti Bay Denizli. Gözünün önünde olan her şeyi görmek için niye soyunma odasına falan gittin ki? Şimdi başka karizmalar gitmemesi için Bay Denizli’nin yapamadığını Galatasaray yönetiminin yapması lazım:

“21.02.2016 günü oynanan Galatasaray – Trabzonspor maçının tekrar oynanması için Futbol Federasyonu’na dilekçe ile bugün müracaat edilmiştir. Haksız yere alınan puan bizim için değersizdir. Trabzonspor Başkanı Sayın Muharrem Usta’nın görüşlerine aynen katılıyoruz, Türkiye’de bir devrim başlamalıdır”.

Diyebilir mi bunu Galatasaray?

Hiç sanmıyorum.

19.02.2016 günü ölen İtalyan bilim adamı, göstergebilim profesörü, yazar, edebiyatçı, eleştirmen ve düşünür Umberto Eco; futbol taraftarlarının “ümitsiz seks manyakları gibi her hafta futbola sahip olmak istediklerini” belirtmekteydi (How to Travel with a Salmon and other Essays, within “How not to Talk about Soccer”, p:39-43, Harcourt Brace and Company, 1995, USA). (http://blog.milliyet.com.tr/futbol-ve-orgazm/Blog/?BlogNo=78696 ve Kılcıgil, E., Futbol Buysa Üstü Kalsın, s.26-27, Güncel Yayıncılık, İstanbul, 2008).

Futbola sahip çıkmak gerekir, ancak “sevdiği için öldüren adam” gibi saldırmak ve sahip çıkmak değildir bu. Başkan Usta’nın maç sonu konuşması, gerçekten usta’lık işiydi. Allah’tan bir önceki Trabzonspor Başkanı Hacısüleymanoğlu’na denk gelmedi bu maç. Ya bir de öyle olsaydı, haklı durumdayken haksız olmak vardı ki işte o zaman yandı gülüm keten helva’ydı.

Usta’ya yardımcı kimler olacak bakalım? Başta Futbol Federasyonu ve Galatasaray yönetimi olmak üzere harekete geçilmelidir. Bu maç gerçekten bir şeylerin başlangıcı olmalıdır.

Haydi bakalım, Salih Dursun gibi “kırmızı kart” gösterin bu maça. Usta’ya el uzatın, yardımcı olun Türk futboluna.

 
Toplam blog
: 135
: 1226
Kayıt tarihi
: 11.10.06
 
 

Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Üyesi. Spor Sosyolojisi, Popüler Kültü..