Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '16

 
Kategori
Bilim
 

Uyku süresi kısaltılabilir mi?

Uyku süresi kısaltılabilir mi?
 

Uyurken bedenimizde bilinmedik şeyler oluyor. Kertenkelelerden daha büyük yapıdaki bütün canlılar geceleri uyuyor. Kertenkele 67 milyon yıl önceki felaketten sonra hayatta kalabilen bir sürüngen türüdür. Onu da kanımca vücudunun küçüklüğüne borçludur. O zamandan hayatta kalan sürüngenlerden Dragonlar, timsahlar ve kaplumbağalar var. Bunları incelemek ayrı bir konu fakat bu canlıların geceleri uyuyup uyumadıkları hakkında bir bilgim yok. Ancak şunu biliyoruz, bitkiler, balıklar ve böcekler uyumuyor. Birinci soru: Ne oldu da kertenkeleden sonra türeyen canlılar uyumaya başladı? İkinci soru: Uyumak canlılara nasıl bir üstünlük sağlıyor? Üçüncü soru: Uyurken bedenimizde neler oluyor? Nasıl kimyasal reaksiyonlar gerçekleşiyor da ertesi gün bir miktar yenilenmiş ve zinde olarak uyanıyoruz?

Şu tespiti yapabiliriz. Uyumak yüksek yapılı canlılara özgü bir olaydır. Yüksek yapılı canlılar uyumaya gereksinme duyarlar.

Beyin uyku sırasında uyanık olduğundan daha fazla çalışır. Beyin çalışırken dalgalar yayar. Uyurken yaydığı dalgaların boyu değişir ama durmaz. Bu da uyku sırasında uyanık olma halinden başka bir takım beyin hareketlerinin olduğunu gösterir.

Uyurken rüya görülür. Yalnız insanlar değil, kediler, köpekler de rüya görürler. Uyurken rüya gören bir köpek izlemiş olabilirsiniz. Ayak hareketleri rüyasında koştuğunu gösterir ama hayvan o sırada koşamaz çünkü uyku sırasında beden felce uğrar, kıpırdayamaz. Bunun bedenin zarar görmemesini sağlamak için olduğu sanılıyor (Uyku bozuklukları, uykuda yürüme ayrı konulardır). Bir de atalarımız eskiden -vahşi hayvanlardan korunabilmek için- ağaçlarda uyurlardı. Uyku sırasındaki bir hareket ağaçtan düşmeye ve yaralanmaya, ölmeye sebep olabilirdi. Bedenin uyku sırasında felce uğraması bunu engeller. Ancak bu durum hücre içinde başka -iyileştirici- reaksiyonlara sebep olabilir mi, bilinmiyor.

Karanlıkta melatonin adlı bir hormon salgılanır. Beyinde epifiz bezinde (pineal gland)   üretilir . Bu salgı hücre DNA bozukluklarını düzeltir, cildin genç kalmasını sağlar. Kanseri önleyici bir hormondur. Melatonin salgılamak için uykunun tümüyle karanlıkta gerçekleşmesi gerekir. Melatonin ışığı sevmez. Pratik bir bilgi olarak bu nedenle uyurken gece lambası yakmak sakıncalıdır. Kansere davetiye çıkarır, çocukların büyümesini zorlaştırır.

Uykusuzluk kalp krizine sebep olabilir, yaşlanma ve yıpranma hızlanır. Her sabahlanan günde beyinde 1000 kadar hücrenin öldüğü tespit edilmiş (bu yüzden proje hazırlamaktan 4 yılda yaklaşık 120 gün sabahlayan mimarların genelde çatlak oldukları söylenir ama o da ayrı konu). Yeteri kadar uyumayanların ömrü kısa olur. Bir gün uykusuz kalınca takip eden günlerde beden o eksikliği tamamlamak ister. Eksiklik tamamlanmadan rahata kavuşmaz.

Uykusuzluk uyanıkken düzgün kararlar vermeyi engelleyebilir, kişi sinirli olur. Bütün bunlar salgılanan hormonların düzenini kaybetmesinden ileri gelir.

Ömrümüzün üçte biri uyumakla geçer. Günlük 24 saatin 8 saati uyuruz. Uyurken içeride neler olduğunu bilebilirsek ve bu işlemleri dışarıdan bedene enjekte edebilirsek 8 saatlik süre 1 saate veya 15 dakikaya iner mi? Bunun için içeride neler olduğunu bilmekten başka hızlı bir hücre içi kimyasal reaksiyona gereksinme var. Gün içinde biriken yorgunluk maddesi laktoz uyku sırasında atılır. Öyle ise öncelikle bu madde elenmelidir. Uyku sırasında, karanlık ortamda melatonin salgılanır. Bedene yüksek miktarda melatonin verilmelidir. Kuşkusuz ki bu işlemin ayrıntıları olacak ve burada anlatıldığı kadar kolay olmayacaktır ancak başlangıç için düşünülebilecek şeyler bunlardır.

Eğer uyku hayattan elenirse ömür üçte bir oranında uzamış sayılabilir. Savaş, askerlikte nöbet gibi, ödev hazırlamak, sınava hazırlanmak gibi öyle durumlar var ki insan 3-4 gün uyumadan iş görmek zorunda kalabilir.

Bu konuyu araştırabilecek konumda değilim. Ben bir garip mimarım ama olur da biri görürse fikir olarak alabilir. Bana olmaz gibi görünmüyor. Bu konuda çalışanlar var. Bu konuyu düşünürken aşağıdaki linke denk geldim.

http://empoweredsustenance.com/melatonin-is-bad-for-you/

Çevirisi: Neden melatonin sizin için kötüdür.1- Melatonin uyku hapı değildir, bir hormon terapisidir. Hormon terapisi çok karmaşık bir işlemdir ve dikkatli kullanılmazsa sağlık sorunlarına sebep olabilir. 2- Melatonin uyku hormonu değildir. Yalnızca uyku sırasında salgılanan bir hormondur. Arada büyük fark var. 3- Daha fazla melatonin iyi değildir. Dengeli kullanmak gerekir.

Melatonin hapı yapılmış ve satılıyor. Türkiye’de var mı bilmiyorum. Araştırmak lazım.

 
Toplam blog
: 153
: 18932
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Antakya 1955 Doğumluyum. O.D.T.Ü. Mimarlık Fakültesi 1982 Mezunuyum. O zamandan beri firmalarda m..