- Kategori
- Kişisel Gelişim
Uyuyunca geçer ya da bir diğer versiyonuyla büyüyünce geçer
Sandalyenin de ayağımın da nerede olduğunu biliyorum, ama yinede ayağımı sandalyeye çarpıyorum. Sıklıkla aynı kabloya takılabiliyorum. Düşürülecek bir şey varsa, mutlaka düşürüyorum; çarpılıp takılacak ne varsa asla boş geçmiyorum...
Kısacası itiraf etmeliyim ki fazlasıyla sakar biriyim.
Sakarlığım sayesinde uyuyunca geçer ya da büyüyünce geçer laflarını fazlaca duymuşluğum vardır.
Uyuyunca geçer ya da bir diğer versiyonu büyüyünce geçer. Büyüklerimiz ne demişse doğru demişler!
Mesela dediğim gibi sakar biri olduğumdan her daim kolumu gözümü bacağımı çarptığım için mor mor gezerdim, anne düştüm, anne burası böyle oldu, anne bak noldu diye diye kadıncağızın gençliğini elinden almış olacağım ki bir süre sonra uyuyunca geçer, büyüyünce geçer demeye başlamıştı, tabi bendeniz ki küçükken daha bir enteresan kafası çalışan bir çocuk olduğumdan ve de biraz tez canlı olduğumdan uyuyunca geçerin ne demek olduğunu anlayamazdım.Sonra büyüdüm ve gerçekten bazı şeylerin uyuyunca geçtiğini keşfettim.
Keşfim atomun bulunması kadar şahane olmasa da benim için fazlası ile önemli oldu. Eskiden ki eski dediğim bir 10 yıl evvel, üzüntülü, stresli, depresif olduğum zamanlarda dön sağa, dön sola uyuyamazken şimdi , belki yaşın etkisi de var bilemiyorum, üzüldüm mü, sıkıldım mı, depresif miyim uyuyayım ben bir diyorum. Uyuyorum ve gerçekten çok daha iyi uyanıyorum.
Uyuyunca ne kadar geçiyor, gerçekten geçiyor mu bilmiyorum, ama bazı şeyleri uyuyunca geçiyormuş gibi olduğunu biliyorum. Çünkü bu aralar ben bir uyuyayım geçer ya diyip duruyorum kendi kendime. Yastığım dünyanın en güzel şeyi gibi gözüküyor, uyuyorum. Ertesi sabah uyanınca merhaba dünya, merhaba güneş, uçan kuşlar size de merhaba derken buluyorum kendimi.
Hayat gerçekten karmaşık bir şey.
Babaannemin dediği gibi uyuya uyuya büyüyoruz, uyuya uyuya ölüyoruz.
Arada kalan zamanlar mı?
Sanırım onları iyi değerlendirmek gerekiyor.