Vandalizm ve AKP'liler

İlk kez vandalizmi Melih Gökçek'te görmüştük, tükürürüm ben böyle sanatın içine demişti.. Geçen dinledim. Bir özeleştiri yapıyordu, 'böyle dememeliydim ama, yine de fikrim aynıdır' dedi.

Gökçek'ten daha sonraları Tayyip Erdoğan da, bale için yakışıksız bir benzetmede bulunmuştu. Hani kadın erkek baleciler dar giysileri içine girip de 'cinselliği çağrıştırıyorlar' ya. Erdoğan öyle bir değerlendirmede bulunmuştu.

Yakın zamanlarda da bir yazar Latife Tekin, 'senin paranı kim veriyo loo' denerek susturuldu, çok yakında ise, bir belgesel filmci sansür yedi bir AKP'li tarafından, başbakanına laf söyletmezmiş adam.

Daha pek çok olmuştur, ya da olmamıştır. Bunlar bireysel değil de, AKP'li ya da milli görüşçü kesimin genel yapısı diye varsayabilir miyiz? Bir kaç örnekten bir sonuç çıkmaz, ancak yine de bu yönde bir varsayım kurmayı sağlar.

Bu kişilerin eğitim ve kültür seviyesine mi bağlamak gerekir bunu, yeterince gün yüzü görmediği için reddediyor?

Ya da bir şekilde az çok biliyor ancak, başka bir nedenle mi reddediyor?

Belki temelde bir batı kültürü düşmanlığı var olabilir.

Ne de olsa, heykel de, roman da, sinema da, edebiyat da, batı kültürünün ürünleridir. Bu düşmanlığın tarihsel ve dinsel kökleri de bulunabilir. Üstelik haklı da olabilir.

Ancak, insanoğlunun bir iyi yüzü olduğu gibi bir de kötü yüzü vardır. Ne batı hep kötü ya da iyidir, ne de doğu hep kötü ya da iyidir. Üstelik aynı kişi bile yeri geldiğinde gerçek anlamda kötü ve iyi olabilir.

Yani, dinsel ve tarihsel nedenle reddedilse bile bu tam olarak haklı olamaz. Bu eserler yerel çıkışlı olsa bile, insanoğlunun evrensel yetisinde olan şeyledir. Dünyanın her tarafında bunlar kabul görür ve en iyi yapıtları yapılabilir.

Bunları reddediş, belli bir muhalif kültürel bilince dayalı görünüyor. Bir şekilde, batısal yaşamı reddediyor, ama evrenseli reddettiğinin farkında olmadan, kendi daralında boğuluyor. Epey eskiden, bir gösteride, vurdu mu oturtan polisin dayağından geçen kitleden bir genç kız, meydandaki çiçekleri hınçla eziyordu. Bu da bir tür onun gibi, güzelim çiçeklerden mahrum kalan, hıncını onları yok etmekten çıkartıyordu. İşte bunun adı vandalizmdir, yani güzeli yoketmekten, reddetmekten mutlu olmaktır. Bu konu üzerine düşünülebilir, neden acaba bu AKP tarzı eğilim içinde olanlar, evrensel düzeydeki insan başarılarını ya da ürünlerini değerlendiremiyorlar, ya da daha sosyolojik soracak olursak, farklı değerlendiriyorlar?