Ve Erkekler...

Erkekleri severim. Ortaokuldan beri kız arkadaşımdan çok erkek arkadaşım olmuştur benim.

Nettirler. Demek istediklerini direk söylerler. Söylediklerini olduğu gibi almanız gerekir. Kurdukları cümlenin alt cümleciği, yan manası, satır arası orası burası yoktur. Ne söylüyorlarsa onu ifade etmek ister. O yüzden konuşmak ve anlamak daha kolaydır.

Samimi ve dürüsttürler. Davranışları ve söylemleri içtendir. Samimiyetle akıllarından ne geçiyorsa, ne istiyorlarsa onu söyler ve onu isterler, öyle de davranırlar. Çoğu zaman bunun karşısındaki kırabileceğini bile düşünmezler. Niye düşündüğü bişey karşısındakini üzsündür ki?...

Bir erkek çok net bir biçimde bir kadına seninle sadece sevişmek istiyorum diyebilir. Ve bence bu çok samimidir. Biraz büyüyüp kadınları daha çok tanıdıkça belki de sadece kadına hitap edebilmek adına bunu biraz süslemeleri mümkündür ama o kadar kısa sürer ki bu oyunları bir yerde, bir söylemde, bir davranışta, bir şekilde mutlaka anlarsınız asıl istediğini. İnkar da etmez zaten.

Reel sonuçları ve kuralları olan anladıkları ve algıladıkları oyunlar dışında oyun bilmez, sevmez ve anlamazlar. O yüzden oyuncu kadınları hep yüzlerinde bir şaşkınlık ifadesiyle ve anlamadan, anlıyormuş gibi izlerler hayatları boyunca.

İçlerindeki çocuğu kadınlardan daha uzun süre ve daha çok koruyabilirler. Ve tamda bu yüzden bir çocuk kadar zalim ve acımasız olabilirler. Bir çocuk kadar yürekten ve samimi sevip bir çocuk kadar acımasızca hırpalayabilirler sevdiklerini. Hep bir himaye edenleri, çocuk yanlarına hitap edenleri, karnı ağrıyınca nazını niyazını çekenleri bulunur. Önce anneleri, sonra sevgilileri ve hayatlarındaki kadınlar onlara aynı zamanda annelik ederler çünkü. Ve eğer biraz dikkat ederseniz evlenmek için seçtikleri kadınlar annelerine en çok benzeyen kadınlardır.

Detaylara takılıp resmin bütününü gözden kaçırmazlar. Geneli ve manzarayı daha net ve süslemeden, yalansız dolansız algılayıp ona göre davranır ve öyle anlatabilirler.

Amaları çok yoktur. Sevdim dediyse sevmiştir nedenini de çok sorgulamazlar. Güzel ama şöylede olsaydı daha iyi olurdu demezler.

Pratiktirler. Yaşamını kolaylaştıran, gerekli olan nesne ve eşyaların takım olması, rengi, fırfırı, farbelası önemsizdir. Perdeyse; pencereyi örtmesi ve dışardan evin içinin görülmemesi yeterlidir.

Bu gezegeni, evimizi, hayatımızı, yatağımızı paylaştığımız erkekler. İyi ki varsınız. Yoksa dünya bir parça eksik kalırdı.

Sevgiyle...




* Yazdığım kadın yazısından sonra bir erkek yazısı şart olmuştu. Hatta bir arkadaşa söz vermiştim yazıcam diye. İşte yazdım.
** Hem kadın yazısı hem erkek yazısı istisnalar kaideyi bozmamak kuralı gözönünde bulundurularak yazılmıştır. Yoksa her iki cinsinde nelere kadir olduğunu bilmeyenlerden değilimdir.