Ve Tanrı Ana'yı yarattı

‘’Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir. Çünkü fıtratları farklıdır, tabiatları farklıdır, bünyeleri farklıdır.’’ Cümlelerini hatırladınız mı ?

Anaları da kadından hesap edecek olursak kesinlikle erkekle kadının eşit sayılmaması lazım. Ve Tanrı ‘’ ana’’yı yarattı deyip başlayalım fıtratın farkını sıralamaya.

Erkek kaba kuvvet gerektiren işleri yapabilecek güçtedir ama ya sabır isteyen ve hayatın devamı için gerekli olan fakat küçük görünen işler ? Çalışan kadınlar da ev hanımları da aynı hengamenin içinde devinip dururlar. Kendilerine bir yarım saat zaman ayırmadıkları nice gün olur. Çocuğun bir iki saatlik uyku süresine teknolojik devrimin hiçbir ürününün yapamayacağı işler sığdırırlar. Jet hızıyla evi toparlar, yıkanması gereken çamaşırı yıkar, toplanacak çamaşırı toplar, ütü, yemek, bulaşık ,temizlik mucizevi bir hızla çocuğun bu uyku diliminde gerçekleşmek zorundadır. Öyle bir hızlanmışlık hali olur ki  normalde bir saat süren banyo yeri gelir beş dakikaya sığdırılır. Çocuk uyandığında onunla ilgilenilecek zamandan çalmamak adına gücünden, gençliğinden, zevklerinden çalar durur. Erkek eve geldiğinde eşine bir iki tatlı söz söyler o da keyfi yerindeyse, çocuklarla bir iki dakika ilgilenir sonra dünyayı kurtaracak üstün fikirlerini üretmek için köşesine çekilir ya da televizyon kumandasını alıp bilindik sahneyi her gün tekrarlar. Zaten dışarda yeterince yorulmuştur artık sarf edeceği o kutsal güç bitmiştir. Annenin daha işi yeni başlar halbuki ; daha sofra kurulacak, toplanacak, ertesi günün yemeği hazırlanacak, okula giden çocuk varsa çantası ve kıyafetleri hazırlanacak, ödevlere yardım edilecek, kişisel gelişimi için zaman ayrılacak vs. bunlar da bitince çocuklar yatırılacak, her ah dedikleri vakit kalkılacak kontrol edilecek. Bütün bu işler yaradılışça daha az güçlüye yıkılabilir mi? Hele çocuğu hastalanan ve vasıtası olmayan anneler çok iyi bilir o yokuşu kucağında çocuğu ve çocuğun ihtiyaç duyabileceği eşyaları barındıran çantayı taşımanın ne denli güç ve sabır gerektirdiğini. Bu ilçe merkezindeki örnekti, köylerde toplu taşıma aracı olmadan önceki çileyi siz düşünün. Çocuğunu hastaneye  götürebilmek için kucağında çocukla çamurlu yolu bata çıka aşma mücadelesinde harcanan güç küçümsenmeyecek kadar çoktu. Çoğu zaman bir saatlik uyku ile diğer güne başlamayan anne var mı? Aynı sıra ve serilikte kaç  diğer gün, diğer gün ve diğer gün daha devrilip tüketiliyor en ufak bir sitem etmeden ? Sarf ettikleri emeklerin karşılığında ise sadece çocuklarının mutluluğunu görmek isteyecek kadar yücedir anaların gönülleri.

Eşine özveriyle yardım eden babalar alınmayın sakın sizin hakkınız yenmiyor, şüphesiz  siz yardım ediyorsunuzdur elinizden geldiğince ama sizinki yardım işte, yük anaların sırtında. Evet erkeklerle kadınlar kesinlikle eşit tutulamaz. Ana fıtratı gereği güç, sabır, özveri timsalidir. Acaba anaların kutsallığı bu karşıklıksız ve koşulsuz emekten kaynaklanıyor olabilir mi? Belki bu sebepledir ki mucizevi bir özellik olan doğurmak anaya bahşedilmiştir. Ve belki bu sebeple cennet anaların ayakları altındadır.