Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '12

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Ya idam edersin; ya heykelini dikersin!

Ya idam edersin; ya heykelini dikersin!
 

Bu ülkenin yakın tarihi biraz "heykel" tarihiyse biraz da "idamlar"ın tarihidir.

Biz, bir adamın ya heykelini dikeriz, ya da idam ederiz.

Birisi için bir taraf heykel düşünüyorsa; öteki taraf otomatik olarak ip düşünür bu ülkede..

Aksi pek varit değildir. Ortak kararla verilmiş "heykel" de yoktur; "idam" da..

Merhum Menderes'e ip nasip oldu malum olduğu üzere...

Oysa, heykeli dikilenlerden daha çok seviyordu ülkem insanı onu...

Ama ne yazık ki, "yanlış taraf" tarafından sevilmişti Merhum Ali Adnan...

Başkaları da var elbette boynuna ipi geçirip ayağından sehpasını çektiğimiz.

Tüm darbe dönemlerinin kendine özgü "idamlıkları" vardı bildiğiniz gibi...

1960 darbesi Başbakanı ve bakanları astı..

12 Mart Deniz Gezmişi ve arkadaşların ipe çekti.

Onlar da "yanlış taraf" tarafından seviliyorlardı

Aksi olsa "heykelleri" dikilirdi. 

12 Eylül, oldukça "adil" davrandı; bir sağdan bir soldan astı..

Bu yüzden kimse "heykel" düşünmedi.

Herkes kendi ölüsüne ağladı ve iş kapandı. 

Günümüzde de, bu "heykelcilik" sürüyor:

Bakınız, şu Alex'e... Adamı o kadar sevdiler ki, heykelini diktiler...

Ama, mümkün olsaydı, birileri ipe de çekebilirdi Brezilyalıyı...

Evet, bu ülke idamların ve heykellerin ülkesi olmuştur hep.

Konuyla ilgili son gündem terör başı ile ilgili oldu:

Öcalan için "idam" lafı geçince; otomatik olarak "heykel" gündeme girdi.

Bir taraf "ip" derken; öbürü "heykel" diyor.

Kavga bu minval üzere devam edip gidiyor.

Sonuçta "ip"le "heykel" in arasında bir sürü can gidiyor...

Ölen ölüyor; kalanlar "heykellere" selam duruyor...

Hayat böyle devam ediyor...

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..