- Kategori
- Dünya
Yahudiler ve Filistin

Ortadoğu topraklarında yaşayan iki ülke; İsrail ve Filistin, 50 küsur yıllık çatışmaların ardından bir türlü barış merasimine geçemediler. İsrail ve Filistin’in etnik olarak, Yahudi- Arap çatışması olarak değerlendirmek yanlış olabilir. Şöyle açıklamak gerekirse; iki ülke de yaşayan insanların heterojen olması böyle bir ikilikten çok dindar Yahudilerin bir takım düşünceleri. Yahudi düşünürlerin, İsrail toprakları için yaşamayan insanları, Yahudi olarak görmemektedir. Ayrıca Yahudiliğin milliyetçi bir din olduğu belirtmek gerekir. Tarihi dönemlerde bir bakıma ulus-devlet anlayışının, din boyutu ile birleşmesinin sonucu olarak ortaya çıkan Siyonizm, ‘Naziler gibi, <ırk>> kavramına özel bir önem vererek, temelde
Yahudiler ve Filistin
Hz. İbrahim nesli olan "İbraniler" kısa zaman sonra, Mısır'a yerleşen on iki kabileyi meydana getirmişlerdir. Orada köle durumuna düşen İbraniler, Hz. Musa tarafından kurtarılmışlar ve birlik haline getirilmişlerdir[2]. Yahudiler Musa(a.s) önderliğinde, Mısırlılardan kurtulduktan sonra yani Kızıl Denizi geçerek, Sina Çölü'ne vardılar ve Sina Dağı'nın karşısında[3] ikamet ettiler. Tevrat’ta geçen Tanrı’nın özel ismi olan Yehova, Musa(a.s) yasaların olduğu tablet verilmiştir. Kur’an’ı Kerim’de de bu levhalar ile ilgili olarak; «Biz Musa için levhalarda her şeyi yazdık: Öğüt olarak, "Kuvvetli tut bunları ve emret" toplumuna da onları en güzel şekliyle tutsunlar...»[4] Ayrıca bu yasalar kitabından Yasalar1/21’den; 'İşte, Tanrınız RAB size ülkeyi verdi. Haydi, atalarınızın Tanrısı RAB’ bin size söylediği gibi, gidip orayı mülk edinin. Korkmayın, yılmayın.'[5] Burada bahsedilen Kenan ülkesi, Musa(a.s) önderliğindeki Yahudiler tarafından iki düşünce olarak ayrıldı. Birinci düşünce ülkenin güçlü olmasından ötürü, Oraya niye gidelim? Kardeşlerimiz yöre halkının bizden daha güçlü, daha uzun boylu olduğunu söyleyerek cesaretimizi kırdılar. Kentler büyükmüş, göğe dek yükselen surlarla çevriliymiş. Orada Anaklılar'ı da görmüşler'[6]. İş bu düşünce de, Yahudiler güvenemediklerinden dolayı vazgeçmektedirler. Bir diğer düşünce belirtilen ülkeye gidilmesinden yanaydı. Bu olayın kahramanı ise Kalev idi. Mısır’dan kölelikten kurtulan İsrail oğulları, bunun karşılığı olarak Musa(a.s) yalnız bırakacaktı. Kitapta belirtilen Yehova bu durumdan ötürü İsrail oğullarını Kenan ülkesine girmeleri yasaklanacaktı. Yasa 35-36’da şu şekilde belirtilmiştir: 'Atalarınıza ant içerek söz verdiğim o verimli ülkeyi, bu kötü kuşaktan Yefunne oğlu Kalev dışında hiç kimse görmeyecek. Yalnız o görecek, ayak bastığı toprakları ona ve soyuna vereceğim. Çünkü o bütün yüreğiyle RAB'bin yolunda yürüdü'[7]. Şuan Tevrat’a inanan Siyonistlerin isteği olan vaat edilmiş topraklardan Kenan ülkesi yani Filistin, burada kaybedilmiştir.
-
[1] Türkkaya Ataöv, ‘İkinci Cihan Savaşında Siyonizmin Faşizmle İşbirliği’, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Cilt: 29, Sayı 2, Erişim Tarihi: 12.02.2011.
[2] Kaufmann Francince; Josy Eisenberg; çev. Mehmet Aydın, Yahudi Kaynaklarına Göre Yahudilik, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Cilt: 29, Erişim Tarihi: 12.02.2011.
[3] Tevrat, Zebur, İncil ve Kur’an’dan Gözlemler, ‘Hz. Musa(a.s)’, Kurandansevgi. Gen, Erişim Tarihi: 12.02.2011.
[4] a.g.m.
[5] Yasa Kitabı, Kutsalkitap. İnfo, Erişim Tarihi: 12.02.2011.
[6] Yasa Kitabı, Kutsalkitap. İnfo, 12.02.2011.
[7] Yasa Kitabı, Kutsalkitap. İnfo, Erişim Tarihi: 12.02.2011. üstün>