- Kategori
- Deneme
Yakarım geceleri...
netten...
Tozu dumana katan, sararmış yaprakları dallarından koparan , gözyaşlarını yağan yağmurlara karıştıran deli rüzgar, estiği yerlerden biten aşkları da topluyor belki.
Nereye götürüyor bu biten aşkları , bir yerlerde ölü aşklar mezarlığı mı var ?
Ve ruhlar gibi, boyut değiştiren aşklar da diriliyor mu ?
Daha önceki hayatında başka bir yürekte filizlenen, gelişen ve solan bir aşk, tekrar doğup başka bir beden de canlanır mı acaba ?
Peki yüreklerine birden fazla aşk sığdırdığını söyleyen insanlar , iki ruhlu insanlar gibi hasta mı ?
Belki de aşkın kendisidir hastalık...
Diye düşündüm...Yılmaz Odabaşı'nın yazdığı, Ahmet Kaya'nın söylediği, benim bin kere dinlediğim ama bıkmadığım yakarım geceleri adlı şarkıyı dinlerken.
<ı>
Bu aşkın nüshası rüzgarlarda
<ı>Aslı bende kalacak
<ı>Bizi hasret saracak
<ı>Bulutlar çıldıracak
Daha ne kadar güzel anlatılabilir ki dokunmanın güzelliği…Sevdiğin insanın ellerinin verdiği güven.
<ı>
<ı>
Geçtim borandan kardan
<ı>Yitirdim bahçeleri
<ı>Ellerimi tutmazsan gülüm
<ı>Yatamam geceleri
<ı>
Ve şarkıyı dinlerken başta esen tuhaf ama zevk veren efkar…Hem anıları anımsamanın burukluğu hem yaşanılan güzelliklerin hoşluğu…
Belki bir fotoğraf karesindeki yüz…yavaş yavaş flulaşan.
<ı>
Bu aşkın efkarı şarkılarda
<ı>Yüzün ben de solacak
<ı>Bizi zaman yenecek
<ı>Ve anılar kalacak.
<ı>
<ı>
<ı>
<ı>
<ı>
<ı>
<ı>
*** Ölü aşklar mezarlığındaki aşklara…