Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

29 Eylül '10

 
Kategori
Deneme
 

Yalan

Yalan
 

Her Yalncının Burnu Uzamıyor


Kral TV’ de Candan ERÇETİN söylüyor. Yalan! Dünyada ölümden başkası yalan! Şarkının sözünü hepiniz bilirsiniz. Türk sanat müziği dinleyenler, sevenler bu eşsiz eseri çok dinlemiş, müziğin ritmi ve sözlerin etkisi ile kendinden geçip düşlerini, hayallerini mutlaka sazların içinde aramış, gözleri maziye takılıp kalmıştır.

Benim gözlerimde; Candan Erçetin’i dinlerken dalıp gitti, Erzurum’a, Bitlis’e, Diyarbakır’a takıldı kaldı. Anılar canlandı hafızamda. Yöre insanları ile kurduğum dostluklar, tanıdığım ve tanımadığım onca insan resmigeçit yaptı mazide kalan o resimde. Bunları niye yazıyorum? Siyasetçilerin gözlerimizin içine baka, baka yalan söylemelerini hazmedemediğim için. Referandum süresinde, yaz boyu, zaten normalin üstünde seyreden yaz sıcağını, siyasetçiler bize, iki kat daha fazla hissettirdiler. Miting Meydanlarında Milletin huzuruna çıkan liderler; değiştirilen 1982 Anayasasının değişen maddeleri, Türk Milletine ne kazandıracak ne kaybettirecek, tartışması ve tanıtımı yapacaklarına, siyaset yaptılar. Milleti gergef gibi gerdiler. Kabuk bağlamış yaraları kaşıyıp kanattılar. Eski defterleri karıştırıp kin ve nefret tohumu saçtılar.

Bire bir tanığı olduğum olaylar çarpıtıldı. Milletin gözünün içine baka, baka yalan söylendi. “Kürt’ler Cezaevi ziyaretlerinde hükümlü ve tutuklularla bir tek kelime “KÜRTÇE” konuşamıyormuş. Yalan! Vallahi Yalan ve Billahi yalan. Hem de kuyruklu yalan. Nerden biliyorum? Ben şahidim yahu. 1972-1974, Erzurum Karayazı, 1979-1981 Bitlis Hizan ve 1987-1990’ da Diyarbakır’da görevliydim. Hem Cezaevinde hükümlü ve Tutuklu yakınları Kürtçe konuşuyordu hem de devletin resmi dairelerinde diledikleri zaman kendi aralarında ana dillerini serbestçe kullanıyorlardı. Devletin Resmi memurları Türkçe bilmeyenlerle tercüman aracılığı ile konuşup işlerini görüyordu. Hiç kimse, hiçbir devlet görevlisi bir Kürt vatandaşa, sen niye Kürtçe konuşuyorsun demedi. Haklarında hazırlık evrakı düzenlemedi, fezleke hazırlamadı. Hafızam beni yanıltmıyorsa, Ahmet Türk ’de Diyarbakır Ceza Ve Tutuk evinde tutukluydu. Sanıyorum “Kimse Kürtçe Konuşamıyordu” yalanına en çok Ahmet Türk gülmüş ve Kürtçülükte attığı adımın ne kadar büyüdüğünü bir arpa boyunu çoktan aştığını görmenin mutluluğunu doyasıya yaşamıştır.

Siyaseti “yalan dolan” üzerine kuranlar, hedefi vursalar da Millete iyilik değil kötülük ediyorlar. Dilimizde “ Yalan ile iman bir yerde durmaz” diye bir güzel söz var. Ne güzel söylemiş hangi bilge söylemişse.
 
Toplam blog
: 380
: 438
Kayıt tarihi
: 27.08.07
 
 

Karanlığın düşmanı Işık! Gecenin zifiri karanlığı, şafak sökerken yerini, ufukta yükselen Güneş Işı..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara