Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '11

 
Kategori
Deneme
 

Yanımıza aldıklarımız

Yanımıza aldıklarımız
 

GORZ ÇİFTİ


“Ve ...

kayığına bindi,

yanına bir anlam aldı,

açıldı..."

ÖZDEMİR ASAF

Bu sayıda kayığımızdaki anlam kadınlar. Sömürünün küreselleştiği dünyada insan imgesinin kadın imgesinden önce geldiğini belirtmeye gerek yok elbette. Ancak dokuma tezgâhlarının tıkırtısını dünyaya taşıyan Clara Zetkin’in içimizdeki sesi, bu pozitif ayrımcılığı zorunlu kılıyor, hem de seve seve!

“Kadın” doğurganlık özelliği nedeniyle yaratıcılığı sonsuzla buluşturuyor, bu yüzden sözcük anlamı üzerine yazmak boşuna bir çaba olur sanıyorum. Zaten kimlik denen şey, gündelik yaşamın sürekli değiştirip şaşırtan çelişkilerinden biri değil midir?

Her ne kadar popüler kültürü çağrıştırsa da cesaret edip “kadın ne ister” diye soracağım o zaman.

Bu soruya yanıt ararken Andre Gorz’un son mektup adlı kitabının okuma belleğimden bana gülümsediğini fark ediyorum. Otobiyografik bir çalışma olan bu kitapta bize sunulan Gorz çiftinin öyküsü, insan ilişkilerinin hem özelde hem de toplumsal düzeyde bireysel ego üzerine kurulduğu günümüzde peşinden gidilebilecek bir ütopya. En azından ben, bu ele avuca gelmez inanca sığınanlardanım, yaşamak denen çılgın serüvende...

Marksizmi varoluşçu bir yaklaşımla benimsemiş ve özgürlükçü sosyalizmin en önemli düşünürlerinden biri olarak kabul edilen Andre Gorz, hayat arkadaşı Dorin’e yazdığı mektupta, “dünyadaki yerimizi birbirimiz aracılığıyla yaratmaya ihtiyacımız vardı, kendimizden bir çift yaratmak, onu değişen koşullara göre uyarlamak ve desteklemekten asla vazgeçmedik” der…

Gorz, mektubun devamında, “bir yazarı sevmek, onun yazmasını sevmektir, öyleyse yaz” diyen Dorin’in bir başka zaman gece geç saatlere kadar denemeleriyle uğraştığında kendisine, “Yatağa gel.” “Geliyorum.” “Geliyorum deme gel” diye seslendiğini hatırlatır.

Bu çifti, elli sekiz yıl birlikte yaşadıktan sonra, seksen iki yaşında birlikte ölüme götüren elbette duygusal bağın dışında hayat boyu yeryüzündeki haksızlıklara karşı dabirlikte mücadele edebilmiş olmalarıdır.

Dorin ve Andre duyguyu düşünceden, cinselliği sevgiden boş düşürmeyerek yenilenebilecek trajedilerin yorgunluğundan korumuşlardır birbirlerini.

Her iki cinsin bireysel açlıklarını eşit koşullarda gidermesi ve tokluğun tüm insanlık için ortak paydaya dönüştürülme çabasına birlikte omuz vermiş olmaları yanıma alabileceğim bir başka anlam aratmıyor bana.

‘Kadın başka ne ister ki?...’

Sevgili hemcinslerim, yazdıklarım tektipçi bir bakış açısı gibi geldiyse size, bilirim ki siz bakışlarınızı ne görmek istiyorsanız oraya çevirir, her biriniz kendi yeşilinizi yaratırsınız.

Daha insan bir dünya umuduyla...  

 
Toplam blog
: 4
: 673
Kayıt tarihi
: 13.02.11
 
 

Gazi Ünüversitesi Çocuk Gelişimi mezunuyum. 18 yıldır eğitim sektörünün farklı düzeylerinde çalışıyo..