- Kategori
- Deneme
Yaprak

sayfa sembolüm
Bir yaprak düşmüştü bundan aylar önce...
Rüzgar o yaprağı bir dere kenarına bıraktı. Dingin akan dereden ve kenardaki alivyonlu nemli topraktan beslenerek kurumadı, sararmadı ve çürümedi yaprak. İçindeki yaşama azmi ve hayata tutunuştaki direnciyle canlılığını kaybetmedi.
Sonra kök salmaya başladı dere kenarında. Büyüdü, boy verdi, taze dallar ve yaprakları oldu. Güneşi gördü yeniden, eski güzelliğiyle... Gülümseyerek baktı çevreye:
- Oh be! Yeniden doğmuş gibi hissediyorum kendimi. Dokuz ay on gün geçmişti aradan, reenkarnasyon dedikleri bu muydu acaba?
Dedi.
Benliğine hakim dinamizm ile kendini daha canlı hissediyordu. "Yine üretebilirim çok şey, bende bu enerji varken" diye sevinçle yapraklarını hışırdattı.
Hedef belirledi kendince... Büyüyüp kocaman gövdeli bir ağaç olup taze ve leziz meyveler sunacaktı insanlara... Yine faydalı olma konusunda özünden bir şey kaybetmediğini hissetti. Bu duygu ile ruhunu tazeledi...
Böyle midir bütün insanlar?
Yazma isteği ağır basınca ve ilk yazmaya başladığı sayfasına özlem duyunca, kendi mahallesine gelmişcesine kendi kapısının kilidini açıyor ve,
İlk adımı atıyor:
Merhabalar,
Değerli blogger arkadaşlarım,
Yukarıda da belirttiğim gibi dokuz ay on gün evvel sizlerden teşekkül eden 45 kişilik bir yazar gurubu tarafından, "bir süre dinlendikten sonra tekrar dönme dilekleriyle" uğurlanmıştım. Bu vesile ile isimlerini tek tek yazmadığım 45 yazar arkadaşıma teşekkür ediyorum.
Yorumlar şeklinde yazılan hepsi birbirinden güzel ve etkileyici samimi dileklerdi. Bir tanesi var ki, iki ardışıl yorumuyla Tüçük'ün babası değerli Asabi Kedi:
Sizin yaşınızda, yaşam deneyimi fazla bir hanımın pes etmesini de size yakıştıramıyorum.
Torununuza yaşam konusunda ders verirken, bu örneği nasıl anlatacaksınız?
Yani bir yandan yaşamın zorluklarla dolu olduğunu, her bir zorluğun aslında
çeşitli fırsatları gizlediğini, engellerin ardında ödül ve mutluluk olabileceğini,
bu nedenle asla pes etmemesi ve yılmaması gerektiğini nasıl söyleceksiniz? (1)
Diyordu yorumun bir bölümünde haklı olarak.
Bu vesile ile isimlerini tek tek yazmadığım 45 arkadaşa gönülden teşekkür ediyorum.
Evlatlara veya torunlara nasihat, dilde değil, örnek eylemlerle olmalıydı...
Yaşam sevinci içinde, motivasyon dolu bloglarda buluşmak üzere,
Gönüller dolusu selam ve sevgilerle..
Yurdagül Alkan.