- Kategori
- Öykü
Yarını değiştirmek için henüz bugün var

Zaman ne de çabuk geçiyor..
Kayıptı ne zamandır. Görünüşte herkes beden yorgunluğu sanıyordu lakin o da çok iyi biliyordu onu bu hale getiren ruhuydu.. Nasıl da dolmuştu içi! Alp'lere çıkıp bağırsa geçecek miydi? Güldü geçti zihnindeki düşüncelere, derin bir soluk aldı.. Günleri unutmuştu, sahi bugün günlerden neydi? ilk ödevi bunu öğrenmekti.. Zaman hızla akıp geçiyordu farkına bile varmadan. Boş geçen onca gün, ne halde olduğunun dahi farkına varamadan kendini bile bile buhrana sürüklemişti. Oturup kahırlanmalarını dinlemek çözüm olmasa gerekir. Kalkmalı ve demin aldığı derin nefesi pekiştirip yeniden ciğerlerine temiz hava yüklemeli, sonra bir çay demlemeli. Çay.. Bizi biz yapan içeceğimiz! Benliğine dönme yolculuğunda en iyi tercih! Güldü yeniden.. Sahi gülmeye başlamıştı bile.. Demek ki kendini soktuğu buhrandan çoktan kurtulmaya başlamıştı. Hamd olsun. Neden üzülecekti ki İman var, Rabbi var; gam yok-kedere yer yok! Yarını değiştirmek için elinde henüz bugünü var! "Sen zamanımı bereketli kıl Ya Rabbi, en iyi şekilde istifade ettir." dedi ve mutfağa doğru kalktı...