Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ekim '11

 
Kategori
Deneme
 

Yaşama gücü

Yaşama gücü
 

Yalnızlığın boşluğunu hissetmek


Yaşam, öyle zamanlarda farklı sahneler sergilerki bazen film misali, sonrasında yapılanları izlemek insanı şaşırtabilir. Düşündüklerinizle, uyguladıklarınızla, paylaştıklarınızla ve hala algılayamadıklarınızla bir bakmışsınız hala istediğiniz noktada, arzuladığınız hayat standartlarında değilsinizdir. Bıkkınlık, bunalım, sıkıntı, buhran ve en acısı yalnızlığın sizi yavaşca sarmaladığı o yoğun karanlık duman sarıvermektedir çepeçevre. Dilediğiniz dilekler, beklediğiniz ümitler yok olmaya mahkum kalır, yozlaşmış kötümser düşüncelerinizin içinde. Sergilemek istediğiniz davranış biçimini tanımlamak zorlaşır bir an. Ya hayatı kendinizce yönlendirdiğinizi sanıyorsunuz ya da oynatılıyorsunuz farkında olmadan. İçinde bulunduğunuz dürüm, her durumda mantıklı düşünmenizi engelliyor. Öyle ya siz en olunmadık talihsizliklerin çok fazlasını yaşadığınıza ya da gördüğünüze inanıyorsunuz. Hayat size darbe vurmuş, en güzel anlarınız hayal olarak kalmış, gelecek size çok uzak olan bir anı gibi görünüyor. Tanımlayamadığınız pek çok anlamsız tümcelerin, yaşam gerçeklerinin arasında kapana kısılmış gibisinizdir. Sizi siz yapan değerleriniz unutulmuş artık. Bir sabah uyanıyorsunuz, intiharın farklı versiyonlarını en kararlı halinizle düşünüyorsunuz, en kestirmeden hangisi götürür diye. Sonra biraz toparlanıyor, gün içinde midenize oturacak stresi biraz olsun atmak düşüncesiyle kendinizi yollara bırakıyorsunuz. Adımlarınız nereye kadar götürürse. Ya sonra, her gün böyle mi geçer sizce. Yollara düşerek, tüm gün sadece görsel hafızanızı meşgul ederek, bedeninizi yorarak çok şeyin unutulacağını mı sanıyorsunuz? Geçici çözümlerin sadece bir kaçı bunlar ya sonrası...

Ben bu anları çok iyi hissediyorum. Çözümü olmayan gerçeklerin üstüne gitmekten vazgeçiyor, konuyla ilgili ümitlerimin hepsini söndürüyorum, oradaki ışıklar yok oluyor benim için. Çünkü kendi karanlığımda yok oluyorum. En talihsiz olduğum anları düşünüyorum bazen, yaşam benden çok şey almış, kazandırdıkları ise az, teraziye koysam bile bariz olan farklılık net ortaya çıkar. Peki benim bu yaşam kavgam, kendime karşı hissedeceğim güven, başarı gücü ne zaman beni bulacak? Psikolojim yerinde, gittiğim doktorların hepsi aynı şeyi söylüyorlar. Onların karşısına geçip, sıkıntılarımı, sorunları çözülebilme olasılıklarını benim bu durumlar karşınında içinde olacağım durumu, sonucu ve kazandıklarımla kaybettiklerimi sakince anlattığımda, onların şaşkınlıklarını izliyorum her defasında. Bana bizden ne istiyorunuz peki diyorlar! Ve ben yine düşünüyorum kendi içimde, kendi sesimle konuşarak, ben ne istiyorum diye? İstediğim onaylanmak, istediğim belki pohpohlanmak, başarılarımın takdir edilmesi, yaptığım işlerin doğrulanması, yanlışlarımdan aldığım her dersi ifade ederken pay çıkarılması, ben kendim gibi olduğumu göstermek ve kabullenilmek istiyorum aslında. Çevremdeki insanların sayısı çok, ama beni ben gibi anlayanı hiç yok ve sanırım olmayacak diye söylenilmesini istiyorum, çünkü buna inanmak istemiyorum. Tek olduğumu bilmek, aynı düşünceleri paylaşacağım, aynı duyguları yaşayacağım aynı yaşama katlanacağım kişilerin olmadığını bilmek beni öldürüyor. Ben belki de her gün ölüyor ama aynı zamanda yeniden doğuyorum ve aynı arayışlara giriyorum. Keşke tekil olabilme gücüne sahip olabilseydik, yalnızlığa alışkın, hatta yaşamı kendine adayan bencil düşüncelere sahip, hırslı ve bu başarıyı elde ederken ezdiğim bir sürü çiçekler ve bir sürü basamaklar olsa. Ama ben bu değilim, içimdeki doyurulmak bilmeyen sevgi açlığı beni perişan ediyor. Duygularımın körü körüne inadına malup oluyor ruhum ve beni dinç tutamıyor, mantığımı desteklemiyor, kalbim hep daha baskın. Keşke bende önemsemeyen, ezen, hiçe sayan, o güçlülerden olabilseydim. Ben kendi duygularımın ağırlığı altında eziliyorum ve bir çift sağlam yürek diyebileceğim güçlü dostlarım yok! Ben yaşamı onun istediği şartları kullanarak oynamıyorum, onun kuralları acımasızca çünkü. Ama suçu sadece buna yüklemek de istemiyorum, biliyorum ki göreceğim tek gerçek, benim kendi irademle yarattığım kendi günahı ve sevabıyla oluşturduğum bir gelecek olacaktır. Ben gücü istiyorum, güçlüyü ve kullanmasını bileni ve öğrenmek istiyorum her durumda her yaşta ve her koşulda.

 
Toplam blog
: 75
: 735
Kayıt tarihi
: 09.06.10
 
 

Dünü yaşamış yarını ise umutla yaşamaya devam etmek isteyen bir gönül dostuyum. Her söznüzle, her..