Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '17

 
Kategori
Deneme
 

Yaşlılığa 'Merhaba' diyeceğiz

Günaydın der gibi bir yerden başlayacağız elbet.

Genler Balkanlardan .Anadolunun bozkırında bir şehirde doğma, büyüme. Oku ,çalış ,güven kendine.

Gençlikteki öfke ruhunda, ama sessizce. Her şeye muhalif olmak, biraz kominist her genç gibi. Daha kirlenmemişken hayaller, umurunda değilken maddiyat, severken insanı, doğayı adalet benim şiarım herkes eşit herkes mutlu olmalı hayalleri gerçek sanırken ilk aldanışlarda, ilk bozgunlarda, ilk entrikalarla karşılaştığında hayat yolunda şaşkın ararken yolunu, geçer gider yıllar. Uyamazsın düzene taşırsın hep doğruluktan yana oyunu, oysa satılığa çıkmış hilenin koyunu. Neyse. Kim kime dum duma fark edilmeden yaşama. SSK'dan emekli olma.

Ama otuzsekiz yaşında emekli mi olunur? Olunur tabii yasa varsa. Ama sen olmazsın çalışırsın yine yardımcı olmalı aileye. Ne kültürler edinirsin özellerde. Demir kültürü mesela. Kütüktür, filmaşin, nervürlü diye ezber edersin. O güzelim kayaçlardan sonra. Hani ametist, kuars dersin. 

Sonra kızarsın patrona artık çekemem bundan sonra yeni iş mi yok arayana. Sınıf arkadaşın olur patronun bu defa. Olsun iyi adamdır. Gençliğini bilirim nasılsa. Marka ,Berat, Patent ,Enstitüsü bile vardır. Yazmışızdır kanunlarını bilgisayarda. Neler gelir insanın başına. 

Bir rüzgar atar bu şehre. İstanbul ve ben. Başlar serüven. Tesadüf bir cümle söylenir bir yerde ,parmak bastın üstüne. Dök içindekileri yaz ak kağıtlara. Başlar karalamalar. Karalamalar deyince  değil çamur atmalar. Yazı gibi yazmacalar. Ne onun bunun gelini, ne gazete ünlüsü tanış değil kimse ile. Her zamanki gibi. Torpilsiz gemi. kendi sularında hep kendi küreği. Açık olmuştur her şeye yüreği. Yok mal mülk, küpe, yüzük derdi. En büyük derdi ülkem derdi. Hep dost aramış, aşk, meşk yok bu serüvende.

Şimdi en zor zaman. Yaşlılığa merhaba

Kategorilemişler yaşları orta yaşa almışlar.. Zaten hep orta sınıfta saydılar. Şükürler olsun daha zorları var. Azıcık aşım, kaygısız başım. Ortadan git. Derdik gençken ara ara. Bozulunca ayarlar. Hani her on yılda bir ayarlanırdık ya.

Orta yaşa almışlarda galiba da beden, beyin boşver sen aldanma der buna.

Gönül dersen o serseri mi serseri. Pervane gibi döner beden, beyin etrafında. Dön sen istersen. "Aldırma gönül aldırma, dışarıda deli dalgalar, gelir duvarları yarar, o sesler seni oyalar, aldırma gönül aldırma" plağını çalarsın gençlikteki heyecanla.

Unutmalarla cevap verir beyin , beden ağrılarla tanışır. Müsaittir zemin. Ama unutmadan martılarla vardır bir dostluk unutulmazlarda.

Gönül'de yorulur tabii. Üzüm üzüme baka baka kararır. Umutlar, heyecanlar bir bir vazgeçerler. Önce onlar giderler. Dost dost dediklerin ya görünür ya görünmezler.

Son basamakta kalırsın. Aşağılarda  genç yeniler, bağırırlar sanki ya atla yere ya uç göğe. yerle gök arasında bir yerde. "Hey Tanrım" dersin ellerin havada, gözün toprakta. Veysel'in türküsünü duyarsın bir yerden "Benim sadık yarim kara topraktır." Güzellikleriniz on para etmiyordu ey anılar siz de yaşlanacaksınız bir vakit...

Bu ne kibir hep genç kalacak sananlar. Buluşuruz bir zaman.

yeter ki onurlu olsun aşk ve yaşam. hey duydun mu beni beden?

Sen özgürsün deli gönül git nereye istersen.

Ben sen , ruh ve beden zaten bir araya gelemedik bilmem neden!

Keder, kader kabul ettim her neysen.

Dinle ney'den.

Benim, senin önemli değil.  benzer kimi serüvenler. Bir biografi gibi bir desen.

yaz, çiz. ne istersen.

İster oku, ister yaz, ister öykü, ister roman,

Novella bu anlatılan.

Yaşamak güzel. Geldiysen bu dünyaya her ne görevle gönderilmişsen.

Göreve, denetlenmeye, son rapora hazırız Tanrım.

Bu dünyaya gönderilmiş olmak bile bir ayrıcalık

Merhaba hayat. her basamakta gayret.

Günaydın martı kuşları

Günaydın deli gönlüm

Günaydın bal, kaymak

 

Cahide Yormaz Öz

feneryolu/  10 Eylül 2017 MİŞ...

 
Toplam blog
: 53
: 117
Kayıt tarihi
: 18.10.14
 
 

Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce bölümü ve Dil ve tarih Coğrafya Fakültesi Mezunuyum. MTA da Jeomo..