Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Yazmak! Kime? Neden?

Yazmak! Kime? Neden?
 

Yazmak;neden?

Bu soruya her insanın kendine uygun bir cevabı bulunur ve kolay bir soru olarak görünebilir. Fakat gerisinde barındırdığı asıl gerekçe bulunduğunda, ilk cevabın yetersizliği ve basitliği anlaşılır. M.blog olarak bir arada bulunmamızın ilk basit nedeni, düşüncelerini kendine saklamayan ve bunları yazılı belge haline getirme cesaretini, iç güvenini taşıyan bireyler olduğumuzun yansıtılması ve ifade
edebilme isteğimizin bulunmasıdır. Her birey kendine ait düşünce, bilgi ve inançlarını, kendine özgü biçimde ifade etmek için çaba harcamakta."Milliyet Blog'un" çoğumuz için bir çekim alanı var; bu çekimi alanını, "Gazetenin" bu güne kadar geçirdiği sürecinde oluşturduğu "aydınlanmacı ve çağdaş niteliğinin" yarattığını düşünüyorum. Bağıntılı olarak blog içinde yazan hepimiz için; "aydınlamadan ve çağdaşlıktan yana sahip oldukları düşünceleri, olguları, edimleri yaşantılarında yaratmak isteyenler", nitelemesini yapabilirim.
İlk yazmaya başladığı günleri her insan hatırlar ve doğru-yanlış, güzel-kötü yazılarının ailesi, öğretmeni ve arkadaşları tarafından ne tür yorumlarla karşılandığınıda unutmaz. Artık kendini anlatabilmenin başka bir yolunu öğrendiğimizden, farklı hissetmeye başlarız. Konuşarak anlatma şansına, cesaretine, güvenine ve olasılığına sahip olmadığımızda, yazmak tek yol olarak önümüze çıkar ve yazarız. Tamam da, kimlere yazıyoruz? Bildiklerimizi sıralayalım; sevgilimize, ailemize, arkadaşlara,
kızdıklarımıza, kırıldıklarımıza ve bu unsurların bazen uzağımızda olması da gerekmiyor. Sözlü iletişimin artık iş görmez hale geldiği anda yazmaya başlarız. Yazı belgedir, inkar edilemez; bu nedenle her insan, düşüncelerinin tümünü birden yazılı hale çevirme cesaretini göstermek istemeyebilir. Bu, dogal, ben-korumacı bir davranış biçimidir.
Sözlü iletişimin yetersizliğinin hangi şartlarda gerçekleştiğini, genel olarak hepimiz biliriz. İletişim kavramının bütün biçimlerinde geçerli olan kural , karşılıklı faydalılık ve ifadeler bütünlüğünün oluşturulabilmesidir. Bizler burada, bunu sağlama düşüncesiyle bulunduğumuzu söyleyebilmek için varız. Yalnız, bende dahil hepimizi ilgilendiren başka bir olgu daha var;birbirimizi bireysel olarak tanımıyoruz, sosyal hallerimizi bilmiyoruz, farklı zeminlere ve konumlara sahibiz, fiziksel olarak "uzaklardayız". Her birimizin aklının edindiklerini, yarattıklarını ve sentezlediklerini okuyoruz, bir paylaşım yaşıyoruz. Blog'da yazdığımız bir çok düşünceyi ve yazıyı, içinde yaşadığımız kendi sosyal çevremizde ifade etme şansını (bize yetecek oranda) pek bulamadığımızı düşünüyorum. İçinde birlikte yaşadığımız toplumsal yapıda oluşmuş bulunan iletişim kopukluğu ve anlaşılmazlık sorununun bizleri "Milliyet Blog" içinde topladığına inanıyorum. Her birey kendi özgünlüğünü ifade edebildiği, kendi gibi veya farklı niteliklerin "özgür hallerini" sergileyebildiğini görmekten "haz" aldığı için, diye düşünüyorum. Gazeteciliğin etik kuralları ve disiplinleri uygulandığından, blog içinde her şey
(iletişim anlamında) "güllük-gülistanlık". Aslında yeteri kadar farkında olunmayan;bir ayrıcalığı, farklılığı ve "güçleri" var, burada bulunan insanların.Her birey, farklı kültüre, sosyal konuma, eğitime ve kişilik-psikolojisine ve "bir arada var olabilme bilgi-becerisine" sahip bulunuyor.
Düşünülmesi gereken, M.Blog yapısal durumunun içinde "yaşayan" her birimizin, "kendi kişisel-boyutunu yaşama hakkının" ne kadar ayırdında olduğu yada olmadığıdır."Kendimizi" ve; ülkemizi, şehrimizi, ailemizi, arkadaşlarımızı, sevgililerimizi ne kadar "yaşıyoruz?"
Sadece bizlerin değil, ülkemizde yaşayan her insanımızın bu soruyu kendine yöneltmesi gerektiğine inanıyorum... Bir insan olarak "kendimizimi yaşıyoruz" yoksa "kurallar dağını mı taşıyoruz?"

Doğmayı becerebilenler, en güçlü olanlardır..!
Hey, arkadaşım, "sen, yaşıyormusun?"




Fotğraf:Turgut Tarhan
Atlas Dergisi

 
Toplam blog
: 61
: 762
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Sosyoloji, psikoloji, kültürel alanlar ve ilişkiler, insan ilişkileri ve ekonomi-politik ilgi ala..