Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '20

 
Kategori
Üniversitelinin Sesi
 

Yazmak

Yazmak

Yazı eski tarihlere kadar giden bir işetişim anlatım öğrenim metodudur. İnsan yazarak içinden geçeni daha iyi anlatma ve meramını ifade etme fırsatını elde eder.

Duygular yazı ile daha iyi anlam kazanır zira şiir duygu ifadesidir ve  yazı ile vücut bulur.

Kur’anı kerimde kaleme yenin edilir, Ayet: o kalemden dökülen satırlara yemin olsun,  gibi ifadeler kullanılır.

Son Peygamber tarihi verilere göre okuma yazma bilmiyordu, ama o yazmanın kıymetini iyi anladı inen ayetleri  hemen yazdırıyordu.

Bildiğiniz üzere doğru sözlü peygamber, Bedir gününde okuma yazma bilen kureyşli esir olanlara; fidye olarak okuma ve yazmayı önerdi ve her on Müslüman’a okuma yazma öğretmeleri halinde serbest kalır, taahhüt etti.

İslam Tarihinde,  dünyayı değiştiren, Bağdat’ta kurulan Beytul hikme (bilim evi) anlamına gelen medreselerdir.  Yunan  felsefesine ait  tıp, geometri, uzay bilimleri ve tarih gibi kitapları tercümesiyle kuruldu ve kısa bir surede ev isimler yetiştirdiler.

Madde ekseri yet zamanla değerini ve geçerliliğini yetirir, aynı şeyi yazı için söylenilemez en geçersiz saydığımız gazete küpürleri bile zaman geçtikçe değer alır belli bir dönem sonra bakarsınız ki arşivlerde tarihe tanıklık etmektedir.

Tabi yazmadan önce okumak gibi bir aşamadan geçmek gerek, gelişen toplumların evlerin büyük bir çoğunluğunda evlerini sadece eşya ile değil aynı zamanda bir kütüphane ile de süslerler hem de salanda oturma odasında gelen misafirlerde kitaplara bakarlar.

Türkiye’de insanlar birikimlerini kaybolmasın diye kitaplaştırıyorlar maalesef kitaplar okunmadığı için basıldığında ya birince baskıdan sonra basılmıyor yada çoğu zaten basılmıyor sağdan soldan telef oluyor.

Bu konuda hemen herkesin kendisinin bir muhasebesini yapması gerekir gündelik hayatımızda nelerle meşgulüz? Böyle bir soru karşısında eminim ki en kalabalığım diyen kişi bile yılda 10 kitap okuyabilir.

Türkiye’de üniversitelere çok fazla önem atfederler, şahsi kanaatim merak edip merakının peşinden koşan kişi kendisini daha iyi geliştirir, yani ilim öğrenmek için çok dil bilmek, bilmem nerelerde okumak gerekmiyor niyetlenmek merak etmek ve okumak yeterlidir.

 Unutulmamladır koca bir ağaç bir çekirdekte saklıdır, dünyada geri zekalı kişi yoktur, mecrasını bulmsmış ve kendisini keşfetmemiş kişi vardır.

Tartışmaktan korkmamak lazım, kendisi gibi düşünmeyen, inanmayan ve dünya görüşü paylaşmayan kişilere tahammül anlamak ufku artırır.

Yazdığınız her satır tarihe bir nottur.

saygılarımla

 
Toplam blog
: 57
: 83
Kayıt tarihi
: 10.09.20
 
 

Bilimsel olarak yaklaşan, Tarihte ve günümüzde yaşananları kanaatine ve vicdanına uyarak yorumlayan..