Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '09

 
Kategori
Öykü
 

Yeniden var mısın?

Yeniden var mısın?
 

Alıntı


bölüm 15

Güzel bir kahvaltının ardından sözleştikleri gibi Mine yi aldı ve kuaföre gittiler öğlen olmuştu ve Mine panik içindeydi.İki kız saatlerce kuaförde kaldılar ve sonunda altıda Mineyi Halit’e bırakarak eve döndü ve annesini de alarak törenin yapılacağa salona gittiler.Annesi bütün gün evini toparlamış ve biraz alış veriş yaparak kızına yardımcı olmaya çalışmıştı.

Salona girdiklerinde konukların bir kısmı ve aileler hazır vaziyette bulunuyorlardı.Esra ile annesi masalarına oturdular.Çok vakit geçmeden çiftimizde salona gelmişti.Küçük ama sevimli bir salon tutulmuş ve kalabalık olmayan misafir topluluğuyla oldukça samimiydi.Kızların düşündüğü gibi anneleri gece boyunca sürecek uzun ve koyu sohbet etmeye başlamışlardı.

Esra’nın gözü sürekli kapıda ve parmaklarının arasında da telefonu vardı.Adam geleceğini söylemiş ama henüz gelmemişti.Belki işi çıktı yada vazgeçti diye düşünüyordu ama telefonda etmemişti.Belki haber eder diye bekliyordu ama içinde bir umut kapıya bakıyordu sürekli.Yerinde duramıyordu bir oturuyor bir kalkıyordu.Mine bile kendi heyecanını unutmuş onu telkin etmeye çabalıyordu.Sonunda genç adam geldi.

Esra hemen kapıya yöneldi ve karşıladı adamı.Masalarına götürdü ve arkadaşları ile tanıştırdı.Halit’le daha önce tanıştıkları için iki adam hemen kaynaştı,Minede uzun uzun adamı süzüyordu.Biraz muhabbet ettikten sonra annesi ile tanıştırmak için masaya gittiler.

‘’Anneciğim,Erkan bey arkadaşım bahsetmiştim size…’’

‘’Memnun oldum’’ efendim diye adam söze katıldı.Kısa bir tanışma faslından sonra içeceklerini alıp masaya yöneldiler.

‘’Çok hoş gözüküyorsun…’’

‘’Teşekkür ederim.çok naziksin…’’

‘’Kibarlık olsun diye söylemedim… gerçekten çok hoş gözüküyorsun…’’Esra nazik iltifatları gülüşleri ve kızaran yanaklarıyla karşıladı.’’Annene benden bahsettin galiba?’’

‘’Elbette dün gece anlat bakalım diye her şeyi sordu tatilden başlayınca anlatmaya seni atlamamak olmazdı…’’

‘’Neler söyledin benim için?’’

‘’Şey…ne diyeyim nasıl tanıştık,kimsin ve arkadaşlığımız…’’

‘’Güzel şeylerden bahsetmemişsin pek’’

‘’Nasıl?’’

‘’Bilmem başka türlü anlatmanı isterdim beni annene… ‘’adam sözünü tamamlamamıştı ve Esra da bir anlam vermemek için yüreğini oyalıyordu ki güzel bir dans müziği eşliğinde:

‘’Benimle dans eder misin küçük hanım’’diye sordu Erkan.Uzun zamandır bu hitabı kullanmıyordu Esra’ya ve yeniden duymak mutlu etmişti kızı.Piste öyle sıkı sarılmış dans ediyorlardı ki birbirlerinin kalp sesini duyuyor gibiydiler. Birbirlerinin kokusunu alıyor soluklarını hissediyorlardı.Adam gözlerini kızın gözlerinden alamıyor,Esra ise kaçamak bakışlarla yakalıyordu bu göz hapsini,iki çılgın aşık,ayrılmaktan korkan sevgili gibi sımsıkı sarmıştı adam kızın belini…

Birbirlerinin gözlerinde kayboldukları bir anda yanlarında biten nişanlı çiftin bakışları ikisini de kendine getirdi.

‘’Şey… oturalım mı??’’

‘’Neden’’

‘’Bilmem benim bu acayip arkadaşım bir garip baktı da’’diye kızardı kız.

‘’Ben rahatsız olmuyorum ama sen istersen…’’diye daha bir kuvvetle sarıyordu adam kızı kollarında.Esra çaresiz ve bu büyüyü bozmak istemedi,suskun devam ederken dansa…

‘’Biz ne zaman evleneceğiz?’’dedi adam.Esra bir an şakın baktı adama ve :

‘’Biz??...’’dedi adamın gözlerine bakarak bu bir evlenme teklifimiydi yoksa dalgamı geçiyordu acaba diye dikkatli ve soran gözlerle baktı adama,biraz utanç biraz öfke de vardı bakışlarında ve devam etti bu kısa suskunluk sonrası:

‘’Kendimi bilemem henüz değil evlilik benim için ama sen evlenmelisin bence,arayışa başla ve en kısa zamanda bul da… ‘’ dedi kız.Kendini ‘’biz’’ kelimesi içinden kurtarmak istercesine ama Erkan bu gece hiç değilse ilişkilerine bir anlam katmak istiyordu ve ısrarla:

‘’Peki ben evlendim ya sen?Sen ne zaman atacaksın bu adamı?...’’Esra sessiz bakıyordu adama dans ederlerken ki heyecan yerini karmakarışık duygulara bırakmıştı.Kız adamın söylediklerine anlamlar yüklemek istemiyor adam ise sorularla onu zorluyordu.kız suskunluğunu korurken:

‘’Nedir seni bu kadar korkutan?...’’dedi Erkan.Esra uzun uzun gözlerine baktı adamın ‘’aslında senin gözlerine bakınca bu korku kalmıyor…’’ demek istiyordu kalbi ama bir kere aşktan nasibini aldığını düşünerek bunu söylememesi gerektiğini düşünüyor ve engelliyordu dudaklarından bu sözlerin çıkmasını…Adam tekrar bakışlarında kaybolduğu kıza seslendi…

‘’Evet? Nedir seni bu kadar korkutan?...’’

‘’Kaybetmek belki de…’’ dedi kız.Müzik bitti ve kız kendisini adamın kollarından kopararak masaya döndü.Adam bu cevabı beklemiyor gibi adeta olduğu yerde kısa bir duraksadı.

Nişan törenine geçilmişti.Ne adam ne kız hiç konuşmamışlardı.Adam ‘’kaybetmek’’ derken ne düşünerek söyledi diye düşünüyordu.Uzun zamandır bir çok şeyi konuşmuşlardı ama bunu atlamışlardı ve şimdi adamın aklına takılıyordu.

Nişan merasimi sırasında annesi de Erkanla biraz konuşmaya fırsat bulmuştu,dans ederlerken kızına bakışları ve ona olan kibar tavırlarıyla sadece arkadaş olamayacakları belli oluyor gibiydi ve annesi konuştukça bunu daha iyi anlıyordu.


...................................

 
Toplam blog
: 205
: 4593
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

86nın bir kış günü doğmuşum, belki de ondadır kışı çok sevişim .Hayatın gerçeklerini görüp nefret..