Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '09

 
Kategori
Öykü
 

Yeniden var mısın?

Yeniden var mısın?
 

Alıntı


Son Bölüm

Nazlı bir kız gibi dalgalanan denize dalmış bakarken,aklından geçen onca şeyi düşünüyordu.Nişan,annesinin gelişi ve Erkanla yapılan o geceki sohbetten sonra ki haftayı,kendi hayatını ve hayatın onu şimdi bir kafeterya camından dışarı bakarken bırakmış oluşunu düşünüyordu.

O günden sonra,annesiyle geçirdiği bir hafta boyunca Erkanla görüşememişlerdi ve yeniden konuşamamışlardı,konuşmalarının gerektiğini de düşünmüyordu belki de ama aklından hiç de çıkaramıyordu.Neden ‘’biz ne zaman evleneceğiz…’’diye sormuştu.Biz olmalarını düşündürecek ne yaşamamışlardı.Hem bir erkek bir kadınla ‘’biz’’ olmaktan her zaman kaçan taraf değimliydi,ya da ona hep öylesi denk gelmişti…Şimdi nereden çıkmıştı bu ‘’biz’’…

Bütün bu düşünceler içinde kahvesini yudumlarken sonunda geldi adam.Bir hafta sonunda görüşmek için randevulaşmışlardı soğuk bir Pazar gününde,aklında ki soruları sormak istiyordu ve şu ‘’biz’’i öğrenmek istiyordu kız.

Adam masaya oturduğunda bütün düşünceleri ve anlamsız soru işaretlerinin yerine kalbi özlemle dolmuştu.Alışmış mıydı onu sık sık görmeye yoksa özlem miydi bu hissettiği…

Adam kendine bir kahve söyledi ve uzunca süzdü kızı.Bir haftalık ara onda da yoğun özlem duygusu uyandırmıştı.Esra’yı görünce bunu daha net hissediyordu.O geceden sonra onunda aklında kalmıştı kızın ‘’biz’’ korkusu,çok şey paylaşmışlardı bi kaç ay da ama bunu konuşmamışlardı hiç ve şimdi neden bu korku diye daha çok merak etmeye başlamıştı,belki ilk gördüğündeki kavgası da yaşadıklarıyla ilgiliydi diye şimdi daha çok düşünüyor ve bu soruların cevabını ondan almak istiyordu.

Adam kızın gözlerine baktı ve:

‘’Çok şey konuştuk seninle küçük hanım bugüne kadar ama bazı şeyleri atlamışız o gece anladım,şimdi yeniden sormak istiyorum neden korkuyorsun bu kadar?’’

‘’Kaybetmek dedim ya…’’

‘’iyi de neyi,kimi?Her kızın hayali değil midir evlilik,sen neden bu kadar korkuyorsun?Kaybetmekte nereden çıktı?’’

‘’Neden bu kadar ısrarlı ve sıkıcı sorular soruyorsun bana ...’’ diye öfke ile baktı kız.Ne cesaretle bunları soruyordu sevgilisi miydi bu adam.

‘’Çünkü…’’Kız merak ve öfke ile bekliyordu adamın sözünün devamını…’’çünkü merak ediyorum küçük hanım…bakma bana öle kızgın…’’ diye adam masum bir gülücükle…

‘’Bakarım’’dedi kız bir hışımla ve sustu.Aklından geçen şeyler ve bakışlarına karşı koyamadığı bu adam kalbinde bir şeyler uyandırıyordu ve neredeyse her şeyi unutup seni seviyorum diye boynuna atılmamak için kendisini zor tutuyordu kız.Adam devam etti:

‘’Belki ben yersiz bir cümle kurdum o gece,yani sen ‘’biz’’ dememe kızdın diye düşünüyorum.Yoksa evlilik düşüncesi seni bu kadar kızdırmaz değil mi?’’

Kız ‘’ben bizden çok memnun olurum’’ demek istiyordu aslında:

‘’Belki de …’’ dedi boğuk bir sesle ve devam etti:

‘’Beni ilk gördüğün günü hatırlıyor musun?...’’Adam başını evet anlamında salladı ve sessiz devam etmesini için bakıyordu kızın yeşil gözlerine:

‘’İşte o gün bitmiş bir ilişkinin üzerinden aylar geçmesine rağmen acımı hafifletemediğim için kızıyordum kendime hatta hesaplaşıyordum kendimle.Uzun soluklu bir ilişkiydi ve sevdiğim doğru insan dediğim erkekti belki de,öyle çok sevmiştim ve o kadar çok duymak istemiştim ki onun yüreğinden ‘’biz’’ kelimesine yada evlilik adına bir cümleyi,ben konuyu oraya getirecek olsam da hep lafı çevirdi,konuyu değiştirdi…olmadı işte hiç söylemedi…uzatmayayım…bu da yetmezmiş gibi bana ihanet etti…’’Bunları anlatırken kendine acımız,üzülmüş,utanmıştı kız,gözleri dolmuş ama gururu gözyaşlarının akmasına engel olmak için mühür vurmuştu göz kapaklarına…

Adam kızın eline dokundu usulca ve bir şey söylemedi,sadece baktı yeşil gözlerine…

Kız denizden tarafa çevirdi kafasını ve sessizce içine akıttı göz yaşlarını.

Adam kızın tepkisini çok iyi anlıyordu şimdi ve kızıyordu kendine.Neden şimdiye kadar sormamıştı bu hissettiklerini ona? Neden paylaşmak istememişti ki bunları onunla?Neden ona şimdiye kadar seni seviyorum dememişti ve birlikte sarmamışlardı yüreğini.Böylesine kırılgan böylesine güzel bir yüreği nasıl kırmayı düşünmüştü ki o adam,şimdi onu eline geçirmiş olsaydı dünyaları bile vereceği kadının ayakları altına sermez miydi leşini bir post gibi…Düşünceler ve kızın bu kırılgan bakışları adamı iyice üzmüştü ve şimdi bu sorularla kendisini yargılamaktan vazgeçmeliydi ve hissettiklerini anlatmalıydı Esra’ya…

‘’Ben özür dilerim kırdım,üzdüm seni,inan bilmiyordum ve tahminde edememiştim aslında birilerinin üzdüğü seni belliydi,bana o korkak bakışlarında ve o kıyıda gördüğüm gün,kızgınlığın öfken ve kırgınlığın…Hata bende ki neyin vardı o gün diye hiç sormadım sana… Belki de korktum seni incitmekten,acını hatırlatmak yada geçmişten kalan bir aşkı aralamaya çabalayan adam olmaktan…’’

Kız sessiz dinliyordu adamın anlattıklarını,sıcacık avucunu hissediyordu parmaklarında,kalbi yerinden çıkarcasına atıyor,sevgi,şefkat ile bakan gözlerde kayboluyordu ruhu sanki.Adam devam etti:

‘’Ben daha içindeki fırtınaları bilmeden ‘’biz’’ demekle büyük kabalık ettim…Üstelik henüz bitmemiş bir acı varken yüreğinde…’’Kız adamın sözünü keserek:

‘’Hayır,bitmemiş bir acı yok…Aksine nefret var…Bak Erkan sakin beni yanlış anlamanı istemem ben evlilikten korkmuyorum ,korkmalı mıyım bilmiyorum da çünkü evlilik düşüncesinin ne hissettireceğini bilmiyorum.Benim sana verdiğim tepki geçmişi unutamadığım için yada evlilik fobim olduğu içinde değildi.Ben geçmişi aylar önce hesabını kestiğim kıyıda bıraktım,hiç sahip çıkmamak üzere…Evlilik üzerine hayallerim vardı evet ama hiç var olmadı,hayal kırıklığı belki de benim tepkim…’’

‘’Yani sen hiç…’’

Esra adamın lafını öfkeyle keserek:

‘’Ben hiç evlenilmek istenen sevgili olmadım’’ diye sesini yükseltti.

‘’Hey tamam!!’’diye ellerini sıkıca kavradı adam …‘’Bende kimseye bin kere ‘biz olalım’ demedim ki zaten ne kızıyorsun şimdi’’ diye gülümsedi adam,kızda bu sevimliliğine daha fazla dayanamadı ve ikisi birden gülümsedi.

Kız bugüne kadar hiç bahsetmediği geçmişinden bahsetmiş ve rahatlamış gibi yaslandı koltuğuna ve içinde anlam veremediği bir hisle bakıyordu karşısındaki yakışıklı adama…

Erkan kendi söylediğine kızmadığını,bu durumu yaşayamamanın hayal kırıklığına olan kırgınlığını anladığında kızın çok rahatlamıştı.Buraya gelirken ne pahasına olursa olsun ona ilişkilerinin boyut değiştirmesini istediğini söylemeyi düşünmüştü.Şimdi duydukları karşısında ise bambaşka şeyler düşünerek kayboldu kendisine bakan bir çift yeşil gözün derinliklerinde…

Sessizliği Erkan bozdu ve uzandı kızın narin ellerini usulca avuçları arasına aldı:

‘’Küçük hanım,yeniden özür dilerim bilmiyordum kırılganlığınızı ve kabalık eden acemi bir balıkçıyım ben biliyorsun,senin kadar nazik,kırılgan ve bir peri kadar hassas bir ruha nasıl hitap edeceğimi kestiremedim…O gece ki kabalığım için yeniden çok özür dilerim…’’

Esra duyduğu güzel sözler karşısında adeta büyüleniyor ve yüreğinin sesini dindirmeye çalışarak sıcacık gülümseme ile adama baktı:

‘’Asıl ben çok kabaydım,belki de anlatmalıydım sana içimdekileri…Asıl ben hatalıyım çok özür dilerim…’’İkisi bir sevinçle gülüyorlardı.Erkan yeniden devam etti…

‘’Şimdi sana bir şey sorsam...Kızmazsın bana umarım hı?’’

‘’Elbette bu sefer kızmak yok,sende kızdırma ama’’ diye gülümsedi kız.

Erkan avuçları arasındaki elleri biraz daha sıkı tuttu usulca dudaklarına götürdü ve küçücük bir öpücük kondurdu.Kız heyecan şaşkınlık ve utançla bakıyordu adama,meraklı bakışları artmıştı adeta…

‘’Benimle evlenir misin küçük hanım?’’ dedi adam.

Esra’nın gözleri şaşkınlıkla kocaman açılmış ve susmuş bakıyordu adama.

‘’Ben sana aşığım hem de uzun zamandan beri,eğer sende kabul edersen…Yani evlenmek istiyorum seninle,kırılgan yüreğini birlikte umutla doldurmak için hem de bunu eşin olarak yapmak için beni dünyana kabul eder misin küçük hanım?’’

Esra’nın gözleri dolmuştu,kendide aşıktı bu adama ama aşık olduğunu kendine bile söylemekten korktuğu adam şimdi ona eş olmak istediğini söylüyordu.Şaşkınlık yerini sevince bıraktı…

‘’İstersen biraz düşün Esra?’’ dedi adam.

Kızın gözlerinden süzülen iki damla yaş ve yüreğinden gelen sese engel olamayan düşünceleri ile başını iki yana salladı:

‘’Düşünmek istemiyorum…Kendime bile söylemekten korktuğum hislerimin göstergesi bu şaşkınlığım…’’dedi.Adam sevgi ile dokundu yüzünün çizgilerine ve sildi gözlerinden süzülen yaşları.Kız elini yüzünde gezinen elin üzerine koydu,yüreğinin sesi gözlerine yansıyan bakışı ile dudaklarından süzüldü cevabı:

‘’Seninle evlenmeyi çok isterim…’’

 
Toplam blog
: 205
: 4593
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

86nın bir kış günü doğmuşum, belki de ondadır kışı çok sevişim .Hayatın gerçeklerini görüp nefret..