- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Yerel Basını “Yok etmeye” çalışıyorlar…

Hani bir söz vardır <ı>“Bana değmeyen yılan bin yaşasın” diye…
Bu kez yılan bizleri, yani <ı>“Yerel basını” bir başka anlatımla <ı>“Anadolu Basını”nı soktu…
Hemen Türkiye’nin her yerinde <ı>“Yerel gazete” vardır. İl’in ticari, sanayi ve gelişmeyle ilgili durumu, yerel gazetelerin sayısını da belirler.
Çünkü gazetelerin <ı>“Temel gelir kaynağı ilan” ve bu ilanların içinde de en büyük miktarı oluşturan <ı>“Resmi İlan”dan gelen gelirdir.
Hemen her şey, gazetenin aldığı <ı>“Resmi İlan” miktarı üzerinden hesaplanır.
Gazetenin fiyatından tutun da istihdam edeceğiniz personele kadar hemen her şeyi etkiler. İşin ilginç ve belki de bilmediğiniz bir tarafı, bu gazetelerin de o ilin gerek sosyal, gerek siyasal ve gerekse ticari gelişiminde önemli etkileri vardır.
Bakınız nasıl…
Hâlihazırda yurt genelinde resmi ilân yayınlama hakkı olan 1.300 civarında yerel gazete yayın hayatını sürdürmekte olup, bu gazetelerde takribi 10.000 fikir işçisi çalışmaktadır. Ayrıca anılan gazetelerde idari hizmetli ve diğer sair görevlerde istihdam edilenler ile birlikte, bu gazetelerin basıldığı matbaalarda çalışan kişiler de dikkate alındığında, çalışan sayısının 15.000’in üzerinde olduğu görürsünüz.
Yerel gazetelerin kendi bünyelerinde görev yapan insanlara yaratmış oldukları iş istihdamının yanı sıra, bu gazeteler, baskı öncesi hazırlıklarında ve baskı işlemi esnasında kendilerine her türlü mal ve hizmet tedariki sağlayan çeşitli kurum ve kuruluş ile ticari faaliyet icra etmekte ve bu şekilde ekonomik bir istihdam alanı oluşturmaktadır.
Örneğin, baskı işleminde kullanılan kâğıt, mürekkep, kalıp, film ve yan ürünlerin satıcıları ile ulaşım, haberleşme ve hatta Anadolu Ajansı ile sair haber ajanslarından hizmet alımı sağlanan birçok sektör, yerel gazetelerin ticari faaliyet alanı içerisindedir.
Görüldüğü üzere, yerel gazeteler gerek toplumsal ve sosyal gerek ekonomik ve ticari açıdan göz ardı edilmeyecek bir yer teşkil etmektedir.
Şimdi içinizden <ı>“İyi… Anladık önemli adamlarsınız, ne yapalım yani” diye düşünüyorsunuz değil mi?
Aslında önemimizin <ı>“Adamlığımızla” bir ilgisi yok. Her meslekte olduğu gibi, bu mesleğin içinde de <ı>“Adamlıkla ilgisi olmayan” adamlar olabilir. Ama esas <ı>“Önemimiz” yerel gazeteler olarak gerek toplumsal ve sosyal gerek ekonomik ve ticari açıdan göz ardı edilmeyecek bir yer teşkil etmesidir.
Şimdi size <ı>“Yılanın nasıl ısırdığını” anlatmaya geldi…
Şu anda TBMM komisyonlarından bir yasa teklifi geçti. Daha <ı>“Meclis Genel Kurulu”na da inmedi…
Bu kanun tasarısı, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda değişiklik yapılması öngörüyor… Hazırlanan Kanun Tasarısında, 4734 sayılı Kanun’un ilgili maddelerinde yapılması düşünülen değişiklikler ve bu Kanun’un yine ilgili maddelerine eklenen fıkralar, yeni ek ve geçici maddeler ile anılan Kanun uyarınca yapılacak ihalelere ilişkin yerel gazetelerde yayımlanmakta olan ihale ilânlarının yayım zorunluluğu kaldırılıp, aynı ilânların elektronik ortamda, diğer bir deyişle internet ortamında duyurulması öngörülmektedir.
İşte <ı>“Yerel Basın”ı ısırsan bu…
Biraz da anlatmaya devam edersek…
Adı <ı>“Anadolu Basını” veya <ı>“Yerel Basın” ne şekilde isimlendirirseniz isimlendirin, işlevi itibariyle azımsanmayacak görevler yapar. Dediğim gibi de gelirlerindeki en büyük pay da <ı>“Resmi İlan” denilen ilanlardan gelen gelirlerdir. Bunların da büyük bir bölümü, ihale ilanlarıdır.
Öğrendiğime göre, yasada yapılması istenilen bu değişikliğin gerekçesi olarak <ı>“Tasarruf etme” olarak gösterilmektedir.
Hadi canım sende…
Her yerde tasarruf ettiniz de kala kala burası mı kaldı?
Meclis Başkanı’nın altına aldığınız 1,5 milyon Yeni Türk Liralık (1,5 trilyon lira) <ı>”Makam aracını” alırken <ı>”Tasarruf” aklınıza gelmedi mi?
Cumhurbaşkanlığı köşkünü <ı>“Hanımefendi”nin zevkine uygun hale getirmek için ayırdığınız 30 milyon YTL’nin harcanmasına gelince <ı>”Tasarruf” etmeyi neden düşünmediniz?
Bunun gerekçesi asla <ı>”Tasarruf” olamaz…
Ulusal basının burada <ı>“Keyfi denk” olabilir. Onlara<ı> “Resmi”nin de ötesinde ilan geliyor. Ama yerel basın, eğer bu ilan gelirleri kesilirse, öncelikle çalışanların hepsi <ı>“İşsizler ordusu” saflarına katılacaktır.
Yerel basının yarattığı ekonomi de çökecek, elbette o çöküşle birlikle daha kimler çökecek Allah bilir…
Amaç da elbette sırası gelince <ı>“Yerel basını da hallederiz, rahatlarız” anlayışından kaynaklanıyor.
Şimdi…
Özellikle <ı>“Milletvekili” sıfatını taşıyan ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde <ı>“Bizler adına” görev yapan milletvekillerimize soruyorum…
Bu konudaki düşünceleriniz nedir?...
Öğrenebilirsek, <ı>“Yerel Basını” olarak çok mutlu olacağız…
<ı>11 HAZİRAN 2008