Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

04 Kasım '10

 
Kategori
Sinema
 

Yeşilçam'dan

Yeşilçam'dan
 

Ne yaparsam yapayım vazgeçemiyorum Yeşilçam filmlerinden, her izlediğimde yeniden vuruluyorum sanki. Ama garip bir beğeni anlayışım var, şöyle ki; ben kitleleri kendine âşık eden Türkan Şoray yerine Itır Esen izlemeyi daha çok seviyorum, ya da Emel Sayın oldu mu bir filmin içinde hele bir de yanında Tarık Akan mevcutsa değmeyin benim keyfime, hemen çikolata-kola yapabilirim. Evet, Tarık Akan’ı izler Kadir İnanır’ı esgeçerim çoğu zaman.

“Yalancı Yârim” en sevdiğim filmlerin başında gelir. Malum, fakir aile kızı olan Emel Sayın (Alev), zengin ve yakışıklı olan Tarık Akan’a (Ferdi) âşıktır. Tarık Akan önce pek sallamaz ama sonra kendisi de âşık olur falan filan. Önemli olan burada âşık olma şeklidir. Yani öyle zamansız, öyle gaipten âşık olur ki kendisi bile zorla fark eder ve mutlu son…

“Emine” filmi vardı bir de. Yine Tarık Akan’ın başrolü Filiz Akın ile paylaştığı bu film de hayatım boyunca izlemekten zevk alacağım bir Yeşilçam klasiği oldu. İşte, “aslında âşık olduğumuz dıştaki değildir”i verdi. Aynı güzellikte iki hatun (ki bunların ikisi de aynı kişi) ve her ne kadar seçimde bir yalpalanma olsa da sonuç mutlaktır, değişmez… Kimin hayata bakış açısına vurulduysanız onu seçersiniz…

Bir de “Bizim Aile” filmi var ki bittiğim filmdir ve şu replikle hatırlanınca daha bir güzelleşir sanki:

- Bak Beyim;

Sana iki çift lafım var: koskoca adamsın, paran var, pulun var, her şeyin var. Binlerce kişi çalışıyor emrinde. Yakışır mı sana ekmekle oynamak? Yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? Ama nasıl yakışmaz? Sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören? Anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor! Ama ben boşuna konuşuyorum... Sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum... Sen büyük patron, milyarder, fabrikalar sahibi Saim Bey... Sen mi büyüksün hayır ben büyüğüm yani yaşar usta. Sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! Gözümde pul kadar bile değerin yok. Ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiçbir şey yapamayacaksın! Yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. Çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. Bizler birbirimizi seviyoruz. Biz bir aileyiz. Biz güzel bir aileyiz. Bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun! Dokunma artık aileme! Dokunma çocuklarıma! Dokunma oğluma! Dokunma gelinime! Eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni! Anlıyor musun? Vururum ve dönüp arkama bakmam bile...

İşte bu replikle adamı kendine hayran bırakır Yaşar Usta (Münir Özkul). Bu cümleler filmi özetler aslında; film tam da bunu vermeyi amaçlar ki göz yaşartır, çekirdeğe saldırtır bir filmdir…

Devamı gelecektir...

 
Toplam blog
: 57
: 877
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

1985 doğumluyum ve geçmişte yaptığım işlerle ilgili her bilgiyi önceki adımlarda sizlerle paylaşt..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara