Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

19 Eylül '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Yine deniyorum

Yine deniyorum
 

Sunu. Filler mezarlığında fil ölüleri ve belki birkaç da şiir bulursunuz. Kio şiirler kendi ölümlerini sezen birer kuğuydular kuytu sularda. ATelli

Yine deniyorum.

Sorgulamalar ve insanın mantık bilimden alabildiği, ya da en azındanbenim becerebildiğim, tüm yetileri kullanması. Küçücük kelimeleri birbir dizip, sonlarına bir soru işareti konduruvermek. Geceler eskiden dehuzurluydu. Şimdilerde tek huzur zamanlarım. Yine aklıma takılan nedensorusu ve yine beni boğan kendi sesim.

İnsan.

Yaşadığım her anın değerini bilmeye çalışan ben, korkuyorum yıllariçinde kaybedilmiş bir hayata bakan gözlerle aynada kendimi izlemekten.Gelecek korkusu değil bu içimdeki; sensizlik ya da sessizliğinürpertisi hiç değil. Geçmişimin kendi istediğim biçimde görünmemesigözüme belki. Yaratmak ve yaşamak istediğim eksik mi kalacak? Yarınuzak bir zaman dilimi değil ki! Çocukluğum bu kadar yakın ve bu kadaruzak, üstelik bu kadar yakıcı olabiliyor anımsadıklarımla. İlkgençliğim, ilk korkular ve konuşmaya başlamam, kendi sesimi tanımam, yeni bir şeyi keşfeden afacan bir çocuk gibi yıllar boyu heyecanlasesimi kullanmam. Yaptıklarım, yaşadıklarım yani benim hayatım. Beni, var edebildiğim kişiliğimle ortaya koyan koca bir yığın. Koca bir samanyığını, belki bir hiç. Ama bu değil benim yarattığım. Benlik vebencillik duygusuydu belki de beni özgürleştiren. Özgürlükte biryanılsama temelde. Ben olmaktan biz olmaya geçiş, ileri adım mıydı, geri bir adım mı? Sen söyleyemeyeceksin biliyorum. Tanımlamalar vekelime oyunların beni doyurmayacak. Olsun varsın. Seninle doymaya olanhasretim bütün bunların üstünde ve vazgeçilmez. Yine çok konuşuyorum.Suskunluğum korkutacak sanki sesim duyulmadığında insancıkları.

Ölümsüz olmak kadar ürkünç bir şey, bu dünyaya alışmak duygusu.

Alışıyorum ve uyum sağlıyorum hayata, küçük bir bukalemun yavrusuacemiliğinde. Zeminin tam da karşı rengini alıyorum. Simsiyah toprağabasarken ayaklarım bembeyaz kesiliyor yüzüm. Çok kullanıyorum ölümü.Korkularıyla yüzleşemeyen insanlar, komik bir şeydenbahsediliyormuşçasına ürkek bir gülüş asıyorlar yüzlerine. Susuyorlarsonra kısacık bir an ve ele veriyorlar kendilerini. Nietzsche’yidüşünüyorum gecelerdir. Ölümü daha da çok düşünüyorum. Hatırla yaptığınpsikanalist küçük testi. Son duvara geldiğimde, aşılmaz olan o duvarkarşısında tavrım sadece ‘hadi len oradan’ olmuştu. Anımsa bütünsözlerimi. Yine de aklında daha çok dudaklarımdaki sıcaklık yer etsin.Sevgiyle bakan göz bebeklerim, geriye bir tek senin sesin.

Belki sonra yine yazarım.

Sevgiyle.

Tekiner® - 09122003
 
Toplam blog
: 13
: 435
Kayıt tarihi
: 19.09.07
 
 

Ben İstanbul'da yaşayan ve İstanbul'da yaşamayı "İşte yaşamak bu kardeşim" şeklinde özetleyen biriyi..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara