Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '09

 
Kategori
Sosyoloji
 

Yok olandan, gelen ne ?

adı: yok
soyadı: yok
işi: yok olmak
doğum yeri: yok olmak üzere

Bunca "yokluğun" sahipliği üzerine yaşayan/yaşamayan biri ne kadar vardır zahirde? maşuğunu kaybetmiş aşığın nesi vardır artık! yada ne kadar vardır ki aşık ?

Sahi yok olmak ne ki? ölmek mi? görünmemek mi? gözden uzak olmak mı? ses seda çıkmaması mı? unutulmak mı? kişi kendiyle mi yok olur? yahut yitirdikleriyle de yok olur mu kişi? yitirdiklerinin ardından da yiter mi? bunca sorunun içinde yok oluyorum sanki :)

Yok ol. neden? yok ol işte. peki neden? Tekrar var olmak için. nasıl? için değişsin yoklukla. ama nasıl? ne bilim nasıl, hele bir yok ol sen, belkide kendilinden gelişir varlığın. farkına varırsın belki yeni var olmaların.



öteki: - heç bişey annamadım usta, yukarıda yazılanlardan da ha.

Usta: - Haklısın, anlıyorum seni. Çünkü benimkisi bişeyi anlatmaya çalışmaktan ziyade, yokluğun bıraktığı izi varlık noktasında somutlaştırmaya yeltenmek. e haliyle zor tabiki, sanırım kendi boyumu aştım yada aşamadım. kusura bakma.

Yok olanlarımızn evvelindeki biz ve yokolanlarımızn ardındaki biz. aradaki kıyas ne? olgunluk mu! bilmem belki.


" acı yüreğimden beynime sızar"
 
Toplam blog
: 50
: 618
Kayıt tarihi
: 20.03.07
 
 

  Yıldız yüklü gecelerde Üşüyerek beklerim. Canım tellere takılır, Ellerimde yüreğim. ..