Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '21

 
Kategori
Blog
 

Yorgun Savaşçılar

Sonu gelecek bir dünya ve bu dünyanın içerisinde yaşamaya çalışan biz insanoğlu. Bazılarımız yoksulluktan yakınır. Kimimiz evlenememekten yakınır. Bazıları da işini beğenmeyip yeni bir iş aramaya koyulur. Bu liste böyle uzayıp gider. Yuvarlak bir topun içerisinde yaşam mücadelesi veren insan topluluğuyuz. Top yani dünya hareket ettiği sürece mücadelemiz devam edecek.

 

Her insanın yükü kendince ağırdır. Bir de bedenleri sağlıktan yoksun insanlarımız var. Birçoğumuz onları engelliyoruz. Bir de üstüne onlara engelli diye bir etiket yapıştırıyoruz. Onlar kendini gösterebilmek için çaba sarf ediyor. Kimi savaşı kazanıp kendini gösteriyor, kimi savaşıyor ve yorgun düşüyor. Ancak asla ve asla pes etmiyorlar...

 

Onları genelde görmezden geliyoruz... Hakları olduğu halde dışarıya çıkıp gönüllerince gezemiyorlar. Yollarına merdiven engeli çıkıyor.Kaldırımla engelleniyorlar. Alışveriş merkezlerinde engellilerin geçebileceği rampalar yok. Asansör engeli de cabası. Asansör önlerinde kuyruk oluyor ve maalesef engelli birey kendisi icin inşaa edilen asansörü çoğu zaman kullanamıyor. Kentin her köşesinde savaşmak durumunda bırakılıyorlar; kâh bakışlarla kâh bazı çocukların alay edişleriyle, bazen de ailesinin tutumuyla savaşmak zorunda kalıyorlar.

 

Yeri geliyor hor görülüyorlar. Yeri geliyor hırpalanıyorlar.Hakları olan yaşam ellerinden alınıyor. Ya öldürülerek ya istismar edilerek ya da sokakta önlerine engel konup eve mahkûm edilerek hayatla savaşmak zorunda bırakılıyorlar.Kiminin beden sağlığı yok. Kimi zihnen sağlıksız. Bazıları da ellerini kullanamayan engelli bireyler. Onlara engelli demek ne kadar doğru acaba bunu engelleyenlere sormak lazım.

 

Kimileri de var ki; sevgi ile savaşa tutuşuyor… Seviyorlar fakat sevilmiyorlar. Seviyor engelli diye aile izin vermiyor evliliğe veya karşılıksız sevdaya tutulup kalbiyle savaşıyor.Kalsa olmuyor gitse özlüyor. Hep bir savaş hep bir mücadele...

 

Herkes kendi yaşadığını bilir elbette. Ben engelli kelimesini kullanmak istemiyorum bu nedenle “Özel gereksinimli bireyler” ifadesini kullanacağım. Özel gereksinimli bireylerin yapacakları işleri bazen aile üyesi yapar. Mesela yemek yemekte güçlük çekiyorsa yemeğini yedirir. Lavabo ihtiyacını gidererek yardımcı olur.Eli iş tutan beden sağlığı olmayan bireylere yardımcı olunmalı.İş imkânı sunulmalı. İşyeri ona uygun olarak dizayn edilmeli.

 

Biz de varız diyerek yaşıyorlar hayatı...

 

Farkındalık yaratmak istiyorsak, hayatla mücadele etmelerine yardım etmemiz gerekiyor. Çünkü onlar desteklerimizi bekliyor.

 

 

                                                      Rukiye Türeyen

 
Toplam blog
: 55
: 263
Kayıt tarihi
: 31.05.17
 
 

Rukiye TÜREYEN kimdir.     1980 yılında Sakarya'da doğmuştur. Üç aylıkken geçirdiği menenjit hast..