Yorumsuz

Biz çocukken babam çok güzel öyküler anlatırdı abimle bana. Neredeyse tamamı aklımdadır. Unuttuklarım varsa da, zaman içinde, yaşadığım bir olay hatırlatıverir babamın öykülerini. Tabii bütün öykülerinde mutlaka kıssadan hisse vardır.

Sizlere anlatacağım öykü, bilinmeyen bir ülkede yaşayan isimsiz kişilere ait. Nereye, kime uyarlarsanız uyarlayın. Size bırakıyorum...

Ülkenin birinde inanılmaz kötü bir yönetim varmış. Halk perişan, yiyecek lokmaya muhtaç, mutsuz, gelecek endişesi içinde yaşıyormuş.

Yine bu ülkede; kurtla, kuzuyla, dağla, taşla konuşmasını bilen bilge bir adam yaşarmış. Halk, kötü yönetimden bıktığı için, ülkenin başına yeni bir baş seçmeye çalışıyormuş. Bu bilge adam gelmiş akıllarına. Çok da az konuşan, sürekli düşünen bir adam olduğu için, çekine çekine gitmişler yanına.

Demişler ki; halimiz perişan, çaresiziz, bize kurdun kuşun dilinden bile anlayabilen, düşünmesini bilen biri lazım, o da ancak sen olabilirsin. Bize baş olur musun?

Bilge adam başını önüne eğmiş, düşünmüş, düşünmüş ve konuşmuş sonunda. Bana bir hafta zaman verin, kabul edip etmeyeceğimi bildireyim size. Kabul etmişler.

Halk, sabırsızlıkla beklemekte, bilge adam da dağ, taş gezmekteymiş. Vardır bir bildiği diye seslenmemişler.

Bilge adam dağ, taş gezerken yol kenarında insan dışkılarına rastlamış. Sormuş dışkılara; siz nesiniz diye. Biz, demiş dışkılar, insanların içine girmeden önce şeftaliydik, incirdik, tavuktuk, ekmektik, baldık, bademdik. Öyle güzel, öyle lezzetli, imrenilesi şeylerdik ki aslında. İnsanların içine girip çıkınca bu kötü kokulu, iğrenç hale düştük demişler.

Bilge dağı taşı dolaşmaya bitirmiş evine dönmüş. İstediği bir haftalık süre dolduğu için koşa koşa gelmiş halk, kapısına. Umutla bilgenin ağzından çıkacak sözü beklemişler. Mutlaka kabul edecek, bu payeyi almak için can atan onca insan varken, biz onu seçtik diye düşünüyorlarmış.

Bilge konuşmuş; size baş olmak istemiyorum, üzgünüm demiş. Halk şaşkınlık içinde inleyerek sormuş; neden olmaz diyorsunuz, bizi kurtarsa kurtarsa bilge adam kurtarır diye kapınıza geldik, halimizi görmüyor musunuz demiş.

Bilge adam açık ve net söylemiş nedenini; aslında sizlere seve seve baş olmak istemiştim ama, içinize girip çıkanların halini görünce vazgeçtim.

Kıssadan hisse çıkarmak size düşüyor...