- Kategori
- Güncel
Zehirli mantarlar

Halkının Gönlündedir...
Zehirli mantarların çevreyi tehdit etmesi gibi, sanal ortamda da salyalarını akıtarak yazdıkları yazılarla kendi yandaşlarının zehirlerini topluma enjekte etmeleri için yol gösterenlere rastlamak şaşırtıcı değil artık.
Hesaba katmadıkları ise insanlarımızın “zehirli mantarları” ayırmasını iyi bildiğidir.
Bu zevatın hedefinde Atatürk ve devrimleri vardır.
Cumhuriyeti ve kazanımlarını 87 yıldır içlerine sindirememenin sinsiliği vardır.
Çıkardıkları isyanlara ve hedefledikleri kargaşa ortamına geçit vermeyen Türk Silahlı Kuvvetleri vardır.
Atatürk Cumhuriyetine ölesiye bağlı olan Kemalistler vardır.
Çağdaşlığı, aydınlanmayı kendilerine şiar edinmiş aydınlar vardır.
Emperyalizmin devasa dişlileri arasında öğütülmeyi asla kabul etmeyecek olan yurtseverler vardır.
Demokrasiye inanmış, hukukun üstünlüğü ilkesini canı gönülden sahiplenmiş, insan hak ve hürriyetlerini ön planda tutan, laik ve demokrat kişiliği ile toplumda yer etmiş yazar, çizer, düşünürler vardır.
Atatürk’e saldırmayı marifet sayanların Atatürk’ü yeterince anlamadıkları gerçeği yazdıkları yazıların “sığlığından” belli. Atatürk’e dil uzatarak ünlenmeyi, yükselmeyi seçenlerin bu hevesleri kursaklarında kalacaktır.
Atatürk ne yapmıştır da bunca kendini bilmezin hedefi haline gelmiştir.
Atatürk ne yapmıştır da kurduğu Cumhuriyetin değerleri ile yetişen bir kısım “aymaz” dahası “kendini bilmez” şimdilerde onun adını telaffuz etmekten kaçınıyor. Bunların sıkıntısı nedir acaba?
Oysa
Toplumumuzda olan eğilimleri, geliştirip biçimlendirmiş ve değiştirmiş “gerçekçi” yaklaşımlarla uygulanmasını sağlamıştır.
Tarih sahnesinde kaybolmaya yüz tutmuş bir devletin külleri arasında genç “Türkiye Cumhuriyetini” kurmuştur.
Geçmişin Orta Çağ karanlığı yerine geleceğin aydınlanmasını hedef olarak belirlemiştir.
Bilinen devrim kanunlarının yürürlüğe girmesine öncülük etmiştir.
Ülkenin ekonomik ve kültürel kalkınması için gerekli önlemleri almıştır.
Kürt ayrılıkçılara ve gerici ayaklanmalara hak ettikleri cevabı vermiştir.
Kısaca Atatürk’ün yaptıkları orta yerdedir.
Sormak lazım, Atatürk’ü seviyesizce eleştirme hakkına sahip olduğunu sananlar ne yapmıştır? Yaptıkları tek şey “çamur” atmak, “tarihi” saptırmak, “yandaş” dedikleri kesime “yanlı ve gerçek dışı” bilgiler vermektir. Zavallılar!
Özellikle son zamanlarda PKK yanlısı yayınların mesnetsizliğini görünce, onların koşullandırılmış zavallı beyinlerinin anlayabileceğine ihtimal vermemekle birlikte bizlerinde yazabileceği gerçekler olduğunu düşünüyorum.
Kürt milliyetçiliğine soyunanların, onu kendilerini asimile etmekle suçladıkları görülmektedir. O yere göğe sığdıramadıkları “Dersim” isyanını bastırdığı için mi, “Şeyh Sait” ve şürekâsının “İngiliz” güdümlü isyanlarını bastırdığı için mi, genç cumhuriyetimize karşı “dış ve iç” destekli çıkar odaklarının “hesaplarını” boşa çıkardığı için mi suçludur? Hedefleri Atatürk’ün itibarını zedelemektir. Karalama kampanyalarındaki amaç budur.
Gerçek Atatürkçülere, aydınlanmacılara, “sözde” değil “özde” demokratlara, İnsan hak ve hürriyetlerini önemseyenlere, Hukukun üstünlüğü ilkesini benimseyenlere, bu ülkeyi kuranlara “vefa” borcu olduğunu düşünenlere çok şey düşmektedir.
Bilinmelidir ki Atatürk 20. Yüzyılın en önemli devlet adamları arasında hak ettiği yeri almıştır. Avrupa’dan Çin’e uzanan coğrafyada “Türkiye Cumhuriyeti” devletini kurmuş ve şekillendirmiştir.
Mazlum milletlere örnek teşkil edecek adımları atmış emperyalizmin yayılmacı politikasına “dur “ demiştir.
Emperyal devletlerin yönetiminde inleyen halklara, “ulusal bağımsızlığın” yolunu göstermiştir.
Gerçek bir bağımsızlık mücadelesinin ve demokrasinin olmazsa olmazı “laikliği” getirmiştir.
Tarih boyunca hep iyileri kötüleyen birileri olmuştur. Olacaktır. Onların düşünceleri hak ettiği çukurda debelenmektedir. Atatürk’e hakareti kendine şiar edinenlerin yazıları PKK yandaşı sitelerde de yayınlanmaktadır. Ama çabaları boşunadır. Bu milletin ne yakasında bulunan Atatürk rozetini çıkarmaya güçleri yetecek, ne de yüreğindeki Atatürk sevgisini yok edebilecek. Kızlarımızı, oğullarımızı, yaşlımızı gencimizi Atatürk sevgisi ile yetiştirmeye devam edeceğiz. Sizler ise yazdıklarınızla baş başa kalacak, kimse yazdıklarınızı dikkate almayacaktır.
O küçük beyniniz Atatürk’ü anlamaya ve anlatmaya yetmemektedir.
Olayları tahlil edebilmeniz için daha çook okumalısınız.
Tarihin ve milletlerin “büyük devlet adamı” kabul ettiğini ne yazık ki sizler anlamaktan çok uzaktasınız!
Bilinen bir gerçeği daha dile getireyim. Zehirli mantar yetiştiği yerde kurur gider. Arayanı soranı olmaz.