Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '11

 
Kategori
Sinema
 

Zoraki Kral (The King’s Speech)

Zoraki Kral (The King’s Speech)
 

Zoraki Kral (The King’s Speech)


 

Hafta sonu izleme imkânı buldum. 

Colin Firth ve Geoffrey Rush, Helena Bonham Carter’ın performansları son derece ustacaydı. 

Orijinal bir uyarlama, etkileyici bir hikâye ve iyi oyunculuk. 

Ancak Oscar’ı almayı hak edecek kadar iyi mi, tartışılır. 

Tüm bunlara rağmen filmi sonuna kadar sıkılmadan seyretme konusunda “sıkıntı” yaşadığımı itiraf etmek zorundayım :) 

Konusu ; 

Babası 5.George'un ölümünden sonra, ‘Bertie’ lakaplı Albert Frederick Arthur George, Krallık makamını devralmak zorunda kalır. Çünkü ağabeyi Edward, Amerikalı Wallis Simpson adlı iki kere evlenip boşanmış bir kadınla evlenmek için tahttan feragat etmiştir. 

Fakat yeni kralın aşması gereken ciddi bir problemi vardır. Albert kekemedir. Küçüklüğünden beri başına dert olan bu rahatsızlığı yenmek zorundadır. 

Albert'i halkına ve Kraliyet makamına hazırlamak için Avustralyalı, 'çılgın' konuşma terapisti Lionel Logue devreye girer. 

İzlerken insana “sıkıntı” verende bu zaten. 

Filmin başından sonuna kadar ne olacağını biliyorsunuz. Albert kekelemeyecek, konuşacak ve tahta çıkıp kral olacak ! 

Konuya sadık kalınarak, hikâye zenginleştirilip, sıradanlıktan uzaklaştırılabilirdi. Sanırım en büyük sıkıntı bu olmuş. 

Belirtmek gerekir ki, dönemin atmosferi gayet iyi hissettirilmiş. Her şey o kadar gri ve soğuk ki. 1920’lerdeki İngiltere’nin atmosferi ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. 

Fikrim, izlenmese de birşey kaybetmeyeceğiniz bir film. 

Saygılarımla,  

 

 
Toplam blog
: 563
: 8587
Kayıt tarihi
: 30.03.10
 
 

Kişisel gelişim uzmanıyım. Yaşam Koçu, İlişki Koçu, NLP Uzmanı ve Eğitmeni, Kuantum Yaşam Koç..