Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '11

 
Kategori
Okullar
 

Zorunlu din dersi kaldırılsın...

Zorunlu din dersi kaldırılsın...
 

Yeter artık. İsyanlardayım. 

5. sınıf öğrencisi olan kızımın din ödevi vardı ve benden yardım istedi. Konu "Hz. Muhammedin Hayatı". Öğretmen en az 5 sayfa olmalı demiş, çocuklar itiraz etmiş, öğretmen de "Hz. Muhammet in hayatını anlatmak için 5 sayfa yetmez, çünkü o Allahın elçisi olma şerefine erişmiş son peygamberimizdir" demiş. Geçen gün "Fil Suresini "ezberlerken kızımın hali beni "el insaf" dedirtti, arapça kelimeleri telaffuzundaki komik hali, trajikomikti aslında. Bir de performans ödevi olarak cami maketi yaptık ki, niye yaptığımızı ben hala anlamış değilim. 

Neyse gelelim asıl meseleye. Ben çocuğumun zorunlu olarak din dersi almasını ve bu dersten iyi not alabilmek için çalışmasını, arapça sureleri ezberlemek için büyük çabalar harcamasını istemiyorum. Tanrının ve peygamberlerin mucizelerinin sanki pozitif bir gerçeklikmiş gibi çocuğuma dikte edilişini, ahlaklı ve iyi insan olması için bir dine inanması dışında alternatifi yokmuş gibi sorgulama, akıl yürütme inanıp inanmama özgürlüğünün engellenişini, üstelikte bunun devletin eğitim kurumlarında arzum dışında yapılışını seyretmek istemiyorum. 

Tüm eğitim hayatı boyunca, küçük yaştaki bir çocuğa dinsel eğitim vermek ve bunu yaparken çocuğun ailesinden rıza almamak zorbalıktan başka bişey değildir. Kimin haddine benim çocuğuma herhangi bir dini aşılamak ve inanç yeterliliğini ölçüp notlandırmak. Çocuk, din dersinden 5 alırsa ahlaklı, düşük not alırsa ahlaksız mı oluyor yani. Namaz, oruç gibi dini öğretilerin müslümanlığın şartı olduğu ve bu şartları yerine getirmezse cezalandıralacağı şeklinde çocuğuma korku salmak kimin haddine. Erdemli insan Tanrıya ibadet eden insandır dogmalarıyla, çocuğumun kafasında ibadet etmeyen anne babasına karşı soru işaretleri oluşturmak kimin haddine. Ona dini eğitim verilmesi gerekip gerekmediğine ancak ben karar veririm. Bir dine, bir Tanrıya ya da başka herhangi birşeye inanmak, ve yahutta hiç bir şeye inanmamak kişisel bir özgürlüktür. Ben bile çocuğuma bir inancı dikte etmemeye özen göstererek onun inanç özgürlüğünün yolunu kapatmamaya uğraşırken, ona sadece ihtiyaç duyduğu zamanlarda nesnel bilgiler vermeye dikkat ederken, devlet ne hakla benim çocuğuma pozitif bir bilim olmayan, kişisel olması gereken bir inancı zorla kabul ettirmeye çalışır, onun akıl yetkinliğinin üzerindeki bilgi diye kabul etmeyeceğimiz bir takım öğretilerle kafasını karıştırır. 

İllaki din dersi olacaksa en azından "Dinler tarihi" ya da "Dini Kültürler" adı altında bir ders olabilir belki o da lise döneminde seçmeli ders olarak verilebilir. Bunun en ılımlı şekli budur. Dünya tarihinde gelmiş geçmiş ve hala devam eden yüzlerce dini inanış varken, devlet okullarında eğitim alan değişik dinlere ve inançlara mensup ya da ateist ailelerin çocukları birlikte eğitim alırken, siz nasıl tüm çocukları müslüman kabul edip müslümanlığın dersini verirsiniz. Sayıları az bile olsa müslümanlık dışındaki inançları benimsemiş çocukların ya da benimsemek zorunda kalmış çocukların tertemiz dimağına tecavüz değimidir bu. 

Din bir hayat tarzı değildir, insanın iradesi dahilinde kendi yüreğinde yeşertip yaşattığı ve onu mutlu eden bir düşünce şeklidir. İnancı hayatın merkezine koyarsanız hele de başkalarının hayatının merkezine zorla koyarsanız hele ki savunmasız ve saf bir çocuğun hayatının merkezine koyarsanız , insanların kişisel inanma ya da inanmama hakkını istismar etmiş olursunuz. Bunu bir ebeveyn de yapıyor olsa yanlıştır. 

Çocuklarımızı her konuda bilgilendirmeli fakat hiç bir konuyu dikte etmemeliyiz. Dikte etmek, diktatörlük demektir. Hiç bir aile diktatörlüğü kabul etmez ama farkında olarak ya da olmayarak çocuğuna sürekli bir şeyleri dikte eder. Çocuklar bizim inanç ya da yaşam tarzımızı devam ettirsin diye dünyaya getirdiğimiz varlıklar değildir, onlar da kendi başına birer bireydir ve gelecekte bizden bağımsız bireyler olarak kendi hayatlarını sürdüreceklerdir. Bırakalım hayatlarına dair bütün seçimleri kendileri zamanı gelince yapsınlar. Bizim yapmamız gereken tek şey onları mutlu, farkındalığı olan, ayakları yere sağlam basan, bilgili, ufku açık bireyler olabilmelerini sağlamaktır. Bunun için de önce kendimizin ufkunu açmamız gerekir ki; diktatör anne babalar olmayalım. Konu biraz farklı bir yere kaydı sanıyorum ama ana konunun temeli de aynı kaynaktan besleniyor. Nitekim, bizler bilinçli anne babalar olursak devletin çocuklarımıza isteğimiz dışında verdiği din dersini de kaldırtmaya gücümüz yetebilir. Din dersinin kaldırılmasından yana olanların düşüncemi destekleyen yorumları beni rahatlatacaktır. 

" Ben çocuğumun din dersi almasını istiyorum" diyen ve durumdan rahatsız olmayan eminim ki çok sayıda insan vardır. Çocuğunun din dersi almasını isteyen özel kurslara gönderir, bunun yeri devlet okulları değildir. Çocuklara zorunlu din dersi verilmelidir şeklinde baskıcı zihniyetinde ısrar edenlere de at gözlüklerini çıkarmalarını tavsiye ediyorum, insan hak ve özgürlükleri adına... 

 
Toplam blog
: 47
: 793
Kayıt tarihi
: 17.10.09
 
 

Yaşıyorum, yaşadıkça öğreniyorum, öğrendikçe düşünüyorum, düşündükçe çözümlüyorum, çözümledikçe y..