14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü

14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü geçtiğimiz yıl faaliyetine son veren merkezi Paris’te bulunan 61 ülkeden 90’ın üstünde çiftçi örgütünü temsil eden Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu (IFAP) tarafından ilan edilmiş bir gündür.

IFAP’ın 14 Mayıs 1984 yılında Hindistan’da yapılan Genel Kurulunda, Çiftçilik mesleğine ve sorunlarına tüm dünyada farkındalığı artırmak amacıyla 14 Mayısın Dünya Çiftçiler günü olarak kutlanması teklif edilmiş ve kabul edilmiştir.

14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü IFAP’a üye tüm ülkelerde aynı zamanda kutlanmasına başlanmıştır. Bu günde gerçekleştirilecek çeşitli faaliyetlerle dünyanın her tarafında tarımsal üretim yaparak, insanlığın ihtiyaç duyduğu gıda üretimini gerçekleştiren çiftçilik mesleğinin toplum için taşıdığı önemin ortaya konulması ve tarımın dolayısı ile çiftçilik mesleğinin sorunlarına kamuoyunun dikkatlerinin çekilmesi hedeflenmiştir.

Ülkemizde Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin de üyesi bulunduğu ve yönetiminde yer aldığı IFAP bugün maddi sorunları nedeniyle kapanmasına rağmen geleneksel olarak tüm dünyada bugünün kutlamasına devam edilmektedir. Her 14 Mayısta çiftçi örgütlerince ülke genelinde toplantılar, gösteriler ve yarışmalar gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirilmektedir. http://www.facebook.com/group.php?gid=307309377212

14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününü kutlarken öncelikle çiftçiliğin ne olduğunu ve çiftçinin kim olduğunu bilmemiz gereklidir.

Yasalara baktığımızda; Çiftçilik, 6964 sayılı Ziraat Odaları ve TZOB kanununa göre çiftçilik: ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yoluyla yahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünleri elde edilmesini, bu ürünlerin yetiştiricileri tarafından işlenip değerlendirilmesini, muhafaza ve pazarlanmasını ifade etmektedir.

Çiftçi ise çiftçilik faaliyetlerini mal sahibi, kiracı, yarıcı veya ortakçı olarak devamlı veya en az bir ekim veya yetiştirme devresi yapanları tanımlamaktadır.

Bilmemiz gereken diğer önemli bir hususta çiftçiliğin neden önemli olduğudur.

Gıda dünyada hayatın devamı için olmazsa olmaz ihtiyaç maddesidir. Geleceğin dünyasının en önemli silahıdır. Gıda üretiminin de temel kaynağı başta o ülkedeki doğal kaynaklar kullanılarak yapılan bitkisel, hayvansal ve ormancılık ürünleri üretimleridir. Çiftçilik bu kaynakları gıdaya çeviren, ürünlere değer kazandıran ve ekonomiye katkı sağlayan mesleki dalıdır. Çiftçilik dünyadaki gıda üretiminin can damarıdır. Dünyayı besleyen ve başta gıda sanayi olmak üzere çeşitli sanayi kollarına hammadde sağlayan meslek grubudur.

Gelişen teknoloji ile birlikte gelişen tarım teknikleri, geliştirilen bitki tohumları, fide ve fidan yanında damızlık hayvanlar çiftçilik faaliyetinde de önemli gelişmeler elde edilmesine imkân vermiştir. İnsanlığın gıda güvenliğinin sağlanmasında çiftçilere büyük roller düşmeye başlamıştır.

Dünyada artan nüfus ve daralan tarım alanları karşısında tarımsal üretim daha da önemli hale gelmiştir. Bu süreç ülkelerin gelecekteki varlıklarını ve gıda güvenliklerini tehdit etmeye başlamıştır. Ayrıca doğal kaynakların hatalı kullanımı sonucu artma eğilimine giren küresel iklim değişikliği ve yaşanan doğal afetler karşısında başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tüm ülkeler gıda üretimlerini güvence altına almak için doğal kaynaklarına ve tarımsal üretimlerine daha da önem vermeye başlamışlardır. Nitekim Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO’da konunun ne denli önemli olduğunu her fırsatta dünya kamuoyuna duyurmaktadır. http://www.fao.org/worldfoodsituation/wfs-home/en/?no_cache=1

Yine bir 14 Mayıs Dünya Çiftçiler gününü kutlarken, halkınımızın besin maddesi ihtiyacını karşılayan, iç ve ticarete konu olan ürünler ve mallar üreten, istihdam imkanı sağlayan çiftçiler ile ilgili lütfen şu soruların cevabını bir düşünelim !

Ülke tarımına can veren çiftçilerimiz için neler yapıyoruz?

Onları gereği gibi destekliyor muyuz?

Onların karşısına dünya fiyatları dayatmasını getiriken, bizler onların dünya ile rekabet edebilecek üretimleri için neler yapıyoruz?

İç ve dış piyasanın olumsuz etkilerinden koruyabiliyor muyuz?

Onların milli gelirden aldıkları payı artırabiliyor muyuz?

Onların yaşadıkları kırsal alandaki işsizlik ve yoksulluğun çözümünde neler yaptık?

Kırsal alandaki eğitim sorunlarına, sağlık sorunlarına ne kadar çözüm ürettik?

Onların ekonomik kuruluşları olan kooperatifleri ne derece geliştirdik ve destekledik?

Onların pazarlama sorunlarını ne derece çözebildik?

Kooperatiflerin pazar paylarını ne oranda artırdık?

Onların mesleki kuruluşu olan Ziraat Odalarına etkili faaliyet yürütmeleri için ner tür projeler sunduk, ne gibi avantajlar sağladık, ne kadar önem verdik?

Hangi üretim dalında mutlu ve çok şükür diyebilen bir çiftçi kitlesi yarattık?

Tarımda Çiftçilerimizi, örgütlerimizi ve üretimimizi ne derece AB ile uyumlu hale getirebildik?

Sanayileşme, şehirleşme ve çevre kirliliğinin tarımsal üretim aleyhine olan genişlemesi karşısında topraklarımı ve doğal kaynaklarımızı ne denli koruyabildik?

Seçim meydanlarında geleceğe çılgın vaatler ve projeler yerine gelin bugünü kurtaralım. Eğer bugünü kurtaramazsak geleceğimizin olmayacağını bilelim.

Tarımını ve gıdasını güvence altına almayan, üreticisini korumayan bir ülkenin gelişmesinin mümkün olmadığını unutmayalım.

Bugün gelişmiş ülkelerdeki sektör arası dengeye ne kadar dikkat edildiğini görmemezlikten gelemeyelim. Artık tarımsal ürünlerin bir silah, bir tohumun bir altın değerinde olduğunu göz ardı etmeyelim.

14 Mayıs Çiftçiler Günün ardından seçime giderken ister politikacı, ister sade bir vatandaş olarak gıda güvenliğimiz ve geleceğimiz için,

Çiftçimize güvenelim.

Çiftçi kuruluşlarına güvenelim.

Bu ülkenin kendi kaynaklarıyla geleceğe gideceğini, sosyal refaha ulaşacağını ve kalkınacağını bilelim.

Yabancıların bu ülkenin geleceğini bu topraklarda yaşayanlardan daha iyi düşünemeyeceğini, öncelikle kendi menfaatlerine önem vereceklerini kafamızdan silmeyelim.