Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Aralık '17

 
Kategori
Yılbaşı
 

2018 Yılı Dileklerim

2018 Yılı Dileklerim
 

Herkese de akıl fikir!


İnsanoğlu işte kendi kendine zaman dilimi uyduruyor ve o uydurduğu zaman dilimlerinden de fazlası ile etkileniyor. Malum, 2017 yılı bitiyor. Yeni yıl, hayallerin gerçeğe dönüşmesinin verdiği mutluluğun bir miladı, karın yağmasını heyecan ve sabırsızlıkla bekleyen küçük bir kızın yüreğini pır pır attıran bir zaman mefhumu adeta.

Her yeni yıl bir mihenk taşıdır. Kısa süre sonra yeni yıl başlayacak, güneş tekrar doğduğunda biz yeni bir hayat başlamış gibi heyecanlanmaya hazırız. Yıl değişince, her şeyi değiştirmek ve yeni başlangıçlar isteriz. Yeni yıl bizim için değişimin habercisidir bir anlamda. Ne çok hedefler ve beklentiler koyarız kendimize… Yeni gelen yıl baştan farklı olsun, yeni sayfalar açalım, her şey değişsin istiyoruz. Bu nedenle de bazı anlamlar yüklüyoruz yeni yıla. Hepimiz biliyoruz ki yeni yıl aslında bir dönüm noktası değil. Sadece eski bir yılın bitişi.

Yeni yılda; İş, eş, sevgilinizi mi, bedeninizin görselliğini mi, dostluk, arkadaşlıklarınızı mı, yoksa düşüncelerinizi mi değiştirmek istersiniz?

Yılın sonu, günün sonu veya bir şeyin sonu hep bir bilanço (bir girişimde, belli bir zaman sonunda sağlanan iyi ve kötü sonuçların karşılıklı durumu, işin özeti) getirir bize. Tıpkı, günün bilançosunu başımızı yastığa koyup yattığımızda düşündüğümüz gibi. Sonlar hep geçmişe bakıp değerlendirilir. Geçmişi başarısızlık ve sorunlarımıza odaklanarak değerlendirmenin içinde pişmanlık vardır.

En büyük muhasebe sorusu ise; “ben doğru yolda mıyım?” dır.

Gündelik alışkanlıklarımızı tekrarlamaktan başka bir şey yapmakta zorlanan bizler biraz olsun hayatlarımızın anlamını düşünürüz belki. Yılbaşı, doğum günü gibi fırsatlar bunun için var. Yeryüzüne gelme amacımızın da gerçekten ne olduğunu anlamamız için en uygun zaman şimdidir. Düşünmek, hissetmek, aklını, vicdanını, sağduyuyu kullanmak…

Toplumsal olarak başkalarının hayatını, özel anlamda kendi hayatını “baştan aşağı” değiştirmenin en temel yolu aklını başına toplamak ve aklını kullanmaktır. İnsanın ergin olmama durumu, kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmadan kullanamayışıdır.

Dört bir yandan “düşünmeyin! Aklınızı kullanmayın!” diye bağırıldığını işitiyorum. Subay, “Düşünme, eğitimini yap!”, öğretmen “düşünme, ödevini yap”, maliyeci “düşünme, vergini öde!”, din adamı “düşünme, inan!” diyor, yönetenler ise, “istediğiniz kadar ve istediğiniz şeyi düşünün, ama itaat edin!” diyor, her yerde özgürlüğün, insan aklının sınırlanışı ve daha az insan olmanın baskısı var. Yeni olan şeylere ümit beslemek bir kesime batıyor olabilir. Onlar yeni olan her şeyden nefret ederler, yıllardır bir tek yeni yıla bile giremediklerinden hala orta çağda yaşıyorlar.

2018 yılı için, herkese sağlık, mutluluk, barış, adalet, özgürlük, huzur, sevgi, geçineceği kadar geliri olan ve mutlu olduğu bir iş, sıcak bir yuva diliyorum. Ama en önemli isteğim; şu anda nasıl yapılacağını bildiğiniz şeyi yani insan olmayı en iyi şekilde yapmanızdır.

Sapare Aude’nin “Aklını kullanma cesaretini göster.” sözü, adeta aydınlanmanın parolasıdır. “Aydınlanma; kişinin kendi aklını kullanmaya cüret etmesidir.” diyor Immanuel Kant. İnsanoğlunun aklını başına alarak kullanmasını diliyor, tüm insanlığın yeni yılını kutluyorum.

Nizamettin BİBER

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..