Bu mektup size sevgideğer okur

Dünyaya açılan önemli kapılardan birisi olan İnternet üzerindeki Youtube gibi her gün milyonların girdiği bazı popüler sitelere ulaşma YASAĞI ülkemizde devam ederken, Siyasi Partiler, İnternet konferansı düzenleme kurulundan, kendilerini konferansa davet eden ve sorular yönelten mektup aldılar ya da almak üzereler.

Partilerin yanıtları da aşağıda linkini verdiğimiz İnternet'teki Konferans web sayfasında gösterime sunulacak.

Bu mektubun aslında İnternet kullanan herkese olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle makaleyi sonuna değin okumanızı rica ediyorum. Sizlerden gelecek öneri ve fikirler de bu sayfada yayımlanacak.

Her ne kadar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir gazeteci ile yaptığı konuşma esnasında konu bazı Youtube videolarına gelince , "Ben giriyorum, siz de girin." ( Hürriyet Gazetesi) pratik önerisini yapmış olsa da, sade vatandaş için YASAK halen devam ediyor.

Evet, Başbakan doğru söylemektedir ve tunelleme yolu ile çalışan linkler vasıtasıyla YouTube girmek mümkün olabilir. "YouTube’u, Türkiye’den her gün 1 milyondan fazla internet kullanıcısının ziyaret ettiği belirlendi." diyor gazetemiz Milliyet'deki bir haber. Ama aynı haberde Türkiye'den kaç adet video girişi yapıldığı verilmiyor.

YouTube yazıp aradığımızda karşınıza çıkan yazı " Share your videos with friends, family, and the world" dur.

"Videolarınızı arkadaşlarınızla, ailenizle ve dünya ile paylaşın." diye başlar.

Biz paylaşabiliyor muyuz?

Velev ki bir yolunu bulup yükledik, orada yükleme tarihi de görüneceğine göre YASAKLARI ÇİĞNEDİĞİMİZİN belgesini de kanun koruyucuya vermiş olmayacak mıyız?

Tunelleme yolu ile YouTube girme olayı sadece "YASAK OLANIN ÖZGÜRMÜŞ YANILSAMASI"ndan başka bir şey değildir.

Ülkemiz, İNTRENET YASAKLARI konusunda 5 milyon İnternte sitesini kapatan İran'a yetişmek üzeredir.

Örneğin ülkemizi 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmiz İstanbul'umuzu küçük bir video ile hergün milyonlarca kişinin ziyaret ettiği Youtube'de tanıtmak isteyen kişiler için yollar kapalıdır. Tunelleme yapan kanallar bile fayda etmemektedir.

YouTube bir izleyici olarak, pasif olarak girmek isteyenler için sorun yokmuş gibi gözükmektedir ki ben buna "YASAK OLANIN ÖZGÜRMÜŞ YANILSAMASI" diyorum, ama katılımcı ve paylaşımcı olmak isteyenlere veya kanunları çiğnememeyi ilke edinmiş olan Türkiye sınırları içindeki insanlara kapılar tam anlamı ile kilitlidir.

Bildiğiniz üzere XIII. Türkiye' de İnternet Konferansı 22-23 Aralık 2008 tarihleri arasında Ankara'da Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde toplanıyor.

Bu yıl “ İnternet ve Demokrasi” ile “İnternet Yasakları” konuları öne çıkacaktır.

İnternet teknolojileri yoluyla:

Demokrasimizi Nasıl geliştiriz, katılımı nasıl artırırız ve Yolsuzlukları Nasıl Önleriz konularında SİYASAL PARTİLERİN katılacağı paneller ile İnternet yasakları konusunda oturumlar yapılacaktır.

Bu kapsamda siyasi partilerimize özetle şu mektup gitmiştir:

"Sayın Parti Başkanı "*

diye başlayan mektupta konferansın, amacı ve katılımcılarla ilgili bilgiler verildikten sonra partilere aşağıdaki davet yapılmış ve sorular sorulmuştur.

"Bu yıl "İnternet ve Demokrasi" (22 aralık) ve "İnternet Yasakları" (23 aralık) öne çıkacaktır. Her iki konuya da yarım gün ayrılacaktır; konuların tarafları ve uzmanları tartışacaktır. "*

"İnternet ve Demokrasi oturumunu, Bilgi Üniversitesi' nden Prof. Haluk Şahin yönetecektir. Siyasi partiler dışında siyasal bilimci ve gazeteci katılımcı bekliyoruz." *

"Açık oturuma konuşmacı olarak TBMM'de grubu bulunan partilere söz vermeyi, diğer parti temsilcilerimize, Forum kısmında kısa bir söz vermeye çalışacağız. "

Buna paralel olarak siyasal partilerimizin bu konuda görüşlerini kamuoyu ile paylaşmak üzere göndermelerini bekliyoruz. Bu mektupla birlikte gelen cevapları konferans webinde yayınlayacağız.

Sizden beklentimiz, aşağıdaki sorulara cevabınızı ilk fırsatta, i) pdf, ii) web'e aktarabilmek için , editlenebilecek bir formatda bize göndermenizdir.

Panele/Foruma katılacak temsilcinizin adı ve temas bilgilerini bize iletmenizden memnunluk duyacağız. Sorularımız (öncelikle internet boyutunu rica ediyoruz):

"Parti içi demokrasi için interneti nasıl kullanıyorsunuz? 1 yıl içinde hayata geçirmeye çalıştığınız planlarınız nedir?

Yolsuzlukları önlemek amacıyla saydamlığı artırmak, STK ve yurttaş katılımını artırmak için İnternet'i nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz?

Ülke yönetiminde demokrasi geliştirmek, daha katılımcı ve saydam bir yapı için İnternet ve bilişim teknolojilerini nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz?

Büyük adaletsizlik yaratan, ülkemize zarar veren İnternet Yasakları sorunu için bir çözüm öneriniz var mı?

Saygılarımızla, Duzenleme Kurulu Adına*
Mustafa Akgül "*

Sorularımıza Partilerimizden gelen cevaplar WEB'de yayınlanacaktır.*

Mektup detayları ile aşağıdaki adresten okunabilmektedir.

http://inet-tr.org.tr/inetconf13/demokrasi/


Tüm partilere, Mecliste grubu olsun ya da olmasın eşit söz hakkı verilse daha iyi olabilir miydi diye aklımdan geçti.

Bugün Meclisimizde grubu olan partilerimiz bu sorunumuza yoğunlukları nedeni ile belki de yeterince eğilememektedirler diyebilir miyiz?

Yani şunu demek istiyorum ki 2010 da Avrupa KÜLTÜR Başkenti olacak olan İstanbul kentimizi dünyada hergün milyonlarca kişinin izlediği Youtube gibi en populer bir İnternet sitesinde bile KÜLTÜREL tanıtım olanağından yoksunuz.

Bu İnternet yasağı sorunu aylardır sürüyor ve çözülemedi. Üstelik hergün yeni YASAKLAMA haberleri geliyor.

İşte bu nedenle tüm siyasi partilere panellerde ve eşit katılım hakkı verilmesi fikri sanki daha iyi bir yaklaşım gibi göründü. Ne dersiniz?

İnternet Yasakları konusunda, sizlerin, okurların da değerli katkıları olabilir? Bu mektup aynı zamanda sizlere değerli okuyucular. İnternet YASAKLARI konusunda görüş ve yorumlarınızı bekliyor olacağım.


Kaynak:

http://inet-tr.org.tr/inetconf13/