Affetmek !
Affedecek ya da affetmeyecek olan kendimizsek ve sonuçları sadece kendimizi ilgilendiriyorsa bizim ne hissettiğimiz önemlidir. Ancak sonuçları başkalarını da etkiliyorsa affetmek sancılı olacaktır. Başımıza ne geliyorsa affetmekten geliyor. Bence "Affedilecek olan" bir bedel ödemeli.
06 Nisan 2007 12:23Kendine ait bir ev...
İnsanın arada bir kaçıp, bir iki gün kalacağı bir oda bir salon yedek evi olmalı :)
02 Nisan 2007 10:40Muhlis Bey - En Kahraman Rıdvan
Sayende o günlere geri döndüm. Yüzümde tatlı bir tebessüm...
21 Mart 2007 13:59Af buyurun ne günü, ne günü?
8 Mart 1908 günü, haklarını alabilmek için greve giden kadınlar fabrika binasına kilitlenir ve bir aksilik sonucu fabrikanın yanmasıyla barikatları aşmayı başaramayan 129 kadın işçi yanarak ölür. İşte o gün 1970 li yıllardan beri Dünya kadınlar günü olarak kutlanır. Önemseyen, önemsemeyen tüm kadınlara kutlu olsun...
08 Mart 2007 09:02Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak(1)
Kurban bayramlarındaki deri toplama yetkisi nedeniyle bazı kitlenin hedefi haline gelen bu güzide kurumumuzu güzel şekilde savunduğunuz ve bilgilendirdiğiniz için...
02 Mart 2007 10:50Neden domuz eti yemiyoruz?
Domuz eti için açıklanan riskler tüm kırmızı etler için de geçerlidir. Hayvanın yediğine içtiğine bakarak etini tüketeceksek eğer; tavuk, ördek gibi kümes hayvanlarından da uzak durmak gerekir. Ayrıca Batıdaki yaş ortalaması müslümanların yaş ortalamasının üzerindedir. Buna bakarak domuz ömrü uzatıyor demek ne kadar yanlışsa domuz hastalıktan öldürüyor demekte yanlıştır. İnsanlar dini inanışlarına göre domuz etini tüketirler ya da tüketmezler bu ayrı konu. Ama daha inandırıcı olsun diye, işin içine bilimsel yanıltmalar (yalan değil yanıltma)katmaya da gerek yok.
20 Şubat 2007 15:28İlmek ilmek dokunan 200 mektup size hediyem
Yazılarını takip etmeye çalışıyorum... Çok değerli bilgileri derleyip bize sunuyorsun... Yola devam...
16 Şubat 2007 12:30Ağır sepetler...
Yazılarınızı akıcı bir dilde yazıyorsunuz. Kolay okunuyor. Bu nedenle sizi okumaya gayret ediyorum. Bu yazınızda güzel bir konuyu işlemişsiniz. Etkilendiğimi ifade etmeliyim. Ben de yolculuktan keyif almaktan ziyade, bir an önce varmayı isteyen bir karaktere sahibim. Bu özelliğimi sevdiğim söylenemez. Sizin yazınızda bu yüzüme bir kez daha çarptı.
15 Şubat 2007 10:12Tiyatro izlemek
Sinemadaki teknoloji, efektler, ses sistemi malesef tiyatroda yok.Bu nedenle sinema, tiyatro seyircisini de beyaz perdeye çekti. Bir çok tiyatro mali sıkıntı yüzünden kapandı. Tiyatroların geleceğini parlak görmüyorum. Belki daha da küçülerek bir nostalji olarak devam edecek.
13 Şubat 2007 15:22Blogda sınırsız saçmalama ve sövme özgürlüğü var mıdır?
Düşüncelerin özgürce ifade edilebildiği ortamı tercih ederim. Ancak tepki göstermeyi de en doğal hakkım olarak görüyorum. Tepki olarak belirtiğiniz anlamda yazı yazanları okumamak ilk tercihim. Ancak tesadüfen okumuşsam da kızsam dahi yorum yapmamayı tercih ediyorum.
12 Şubat 2007 14:46