Bir lokma ekmeğimiz halihazırda varken, yeni parçayı koparttığımızda başlar: " Aha aç biri geliyor " endişesi / heyecanı...Ya da gözlerimiz daldığında, ağırlık çöktüğünde... Bizimkiler espri olsun ..
Nisan 2008... Ciddi ailevi problemler yaşadığım, sürekli ağladığım; kendimi kapatıp gitmek ve bir daha da dönmemek istediğim karanlık bir dönem. Hiç bir yere sığamıyorum, aynalara, evime, odama..."..
Evet blogçuğum... Bir yanım ne kadar kendi halinde, böyle düz, hatta yer yer sıradan bir kadınsa; bir tarafım da eni konu huylu, cins, fırlama... Bu yazımda, yazmaya çalışırken yaptıklarımı, yapama..
Daha önce notlarımda da yazmıştım bir kenara... İstersem bu edebiyatı yiyip yutayım, ister kelimelerin hakimi olayım; kızımın o cennet kokusunu anlatmaya ifadeler yetmez demiştim. Yine yetmeyecek e..
Evet sevgili blogçuğum... 2 yıla yaklaşan " blog yazmaya çalışma " sürecinde, dönem dönem farklı şeyler yazmayı denedim. Ne bileyim, geyik geyik film eleştirdim, albüm tanıttım, yok biyografi yazdı..
Aslında şöyle bir totalde bakıldığında,- halime çok şükür tabi ama- ben de az marazlı değilim hani. Aksi gibi doktora gitme, efenim sağlıklı yaşam, yemeye içmeye dikkat etme gibi kötü (!) huylarım ..
Öyle düğün heyecanından felan değil... Eni konu, ota şeye anlamsız yere kapris/şımarıklık yapan, zavallı damat kişisine "iiiyyyk" diye cıylayarak ağlayan gelin adayları okusun bu yazıyı, okusun da ..
Evet efendiiim... Bundan önceki yazılarımda buraya başvurma ve kabul sürecindeki hislerimi, neden buraya dadandığımı dilim döndüğünce anlatmıştım. Bugün de, MB'deki ilk haftamın ardından zi..
Burayı boş bıraktığım her gün için birşeyler karalamasam içim rahat etmeyecek sanırım sevgili okuyucu. İşte aşağıdakiler de, bir pazar tatilinden geriye kalanlar: - Aslında bir Beşiktaş'lı ..
Bu yazıyı, 1-2 hafta önce kişisel bloguma yazmıştım. Ama burada da olmasının bana güç vereceğine, iyi geleceğine inandım, düzenleyip ekledim...Sonuçta babasını anmadan Didem kişisinin de pek bir an..