Kanatlanan bir kuşun özgürlüğe çırpınışına, semalardaki süzülüşüne, bulutlara göz kırpar gibi kanat kırpışına hangimiz özenmeyiz ki.. Eti ne budu ne dediğimiz kuşlar kadar acaba biz de lezzet ala..
Anılarla yatıp kalkıyor, gerçeklerle günü birlik, hayalleriyle ise uzun vadeli ilişkiler kuruyordu. Eş, metres ve iş hayatını birbirine karıştırmadan evliliklerini yürüten insanlara hayret ediyordu..
Muhasebeci değilim ki bilançosunu yapayım. Gelirler ve geldikleri gibi de sessiz sedasız giderler. Kendimi bildim bileli bu hep böyle oldu... Vereceğim bir can, alacağım bir nefes. Gerisi açık hesap!..
Yolculuk vakti yaklaştı yavaş yavaş, Bavulumda on iki kocaman ay, Kolumda yirmi dört saat yedek, Topluyorum hepsini özenle tek tek... Kapamalıyım ağzını sıkı sıkı, Saçılma..
Sabah yorganla ve çarşafla olan tensel yakınlığını bir çırpıda üstünden atarak doğruldu yatağından Caner... Avuç ayaları ile göz çukurlarına gelişigüzel baskı yaptıktan sonra güçlükle ayağa kalkabildi..
Ayaklarını karnına doğru çekmiş, yatağın içinde öylece hareketsiz yatıyordu. Bedeni bir heykel misali sabitken düşünceleri rüzgara kapılmış gibi oradan oraya savruluyordu. Sanki ruhu bir sele kapılmı..
Çizebilmek isterdim çerçevesini, Bir yumruğum kadar yerde amaOkyanustan daha derin, Gökyüzü kadar sonsuz.. Uzaklara dalan ve orada kalan bakışlar, Küçücük bir gözde biriken ya..
Gözünün üstündeki kapak bizzat kendi gözüne aitti ama her nedense gözüne pek bir uyumsuzdu. Bir türlü tam kapanmıyordu. Sanki gözü; "bir damla uykuyu bile kesinlikle içeriye sokmayacaksın" diye büyük..
Mustafa, elmacık kemiğinin çıkıntısına konuşlanmış gözlüğünü yavaşça çıkararak emin bir ses tonuyla; - Ben bugüne kadar hiçbir tahminimde yanılmadım. dedi gururla… Karşılığında hemen o..
Can kıymetli denir hep... Mal da canın yongası olarak anılır. Ama hepimiz de çok iyi biliriz ki ikisi arasında bir tercih yapılmak gerekirse birinci öncelik kuşkusuz candır. Malın yerine yenisi konur ..